❧ 3. Bölüm

17.2K 457 164
                                    

Keyifli Okumalar!.. ❤️‍🔥

Birden polis siren sesleri duyduğum da ne olduğunu anlamadım ve hızla yataktan kalktığım gibi cama doğru koştum.

Ben daha ne olduğunu anlamadan daha çok siren sesleri duyulmaya başlamıştı.

Camdaki perdeyi iki yana hızlıca çektim ve açtım. Camdan aşağıya baktığımda evin önünü beş polis arabasının sardığını gördüm. Barış denen adamın korumaları da hemen polisleri çevresini sarmış hararetli hararetli konuşuyorlardı.

Aklıma Elifler gelmişti. Acaba onlar mı bana kayıp ihbarı vermişlerdi? Aklıma gelen bu soruyla bakışlarım evden dışarı çıkan Barış'ı bulmuştu. Hızlı ve o kadar da kendinden emin sert adımlarla polislere yürüyordu. Bu ev kaç katlıydı bilmiyorum ama villa olduğu kesindi. Çok şatafatlı bir eve benziyordu. Odasından başka bir yere çıkmamıştım ama adamın odası bile ben zenginim diye haykırıyordu resmen.

Peki bu adam benden ne istiyordu?

Beni neden kaçırmıştı?

Polislerin yanına giderken bile sert ve gıcık yüz ifadesini buradan bile görebiliyordum. Camı açmak için elimi cam kulpuna uzatmıştım ki kulpun olmadığını gördüm. Sırf camı açıp bağırmayayım diye yapmıştı kesin. Ama unutuyordu ki elimle bile vururdum sırf birilerine sesimi duyurmak için. Tabi bu kattan beni ne kadar fark ederlerse.

Barış'a baktığım da daha çok onun konuşup polislerinde onu dinlediğini gördüm. Bu adam gerçekten de kendini dünyayı yönetebileceğini falan sanıyordu. Sanki her şeyi o yönetiyormuş gibi korkusuz ve acımasızca bakıyor ve öyle davranıyordu. İnsan bu kadar yüreksiz ve acımasızca bakamazdı.

Bir anda aşağı da polisler Barış'a silahlarını doğrultmuşlardı. Şaşkınca cama yapışık bir şekilde aşağıya bakıyordum. Polisler Barış'a silah çektikleri zaman Barış'ın korumaları da polislerle aynı anda silahlarını çekmişlerdi ama Barış sol elini kaldırarak korumalarını durdu. Nefesimi kesmiş bir şekilde orada olan bitene bakıyordum. Gözümü kırpmadan korumaların ne yapacağına bakarken korumalar Barış'ın onu durdurmasına yönelik silahlarını indirmişlerdi.

Barış başını hafif sağa sola yatırırken gözlerini kısarak önündeki yetkili polise bakarak bir kaç kelime ettikten sonra öndeki polis arkasını dönerek polis arkadaşlarına anladığım kadarıyla silahlarınızı indirin demişti. Polislerin hepsi silahını indirerek arkalarını dönüp çekip gitmişlerdi.

Barış denen adamın ne dediğini o kadar çok merak etmiştim ki polisler arkasını dönüp çekip gitmek zorunda kalmışlardı. Barış ve diğer adamları polislerin arkasından gidene dek bir süre bakmışlardı. Barış arkasını dönüp kafasını gökyüzüne kaldırdı ve bir kaç saniye gözlerini kapatarak bekledi ve kafasını evin olduğu kısma çevirdi. Pardon villasına !. Korumalar tekrar yerlerine geçerken Barış eve girmeden önce başını sanki benim camda olduğumu biliyormuş gibi kaldırıp baktı ve benimle göz göze geldi.

Bir süre gözlerime baktıktan sonra dudaklarında bilmiş ve kendinin de dediği gibi hükmedici padişah sanır gibi bir sırıtış belirdi. Salak!.

Bende gözlerimi her zamanki gibi devirip camdan çekilip yatağın üzerine oturdum. Karnım ağrımaya ve sancım artmaya başlamıştı. Bu da demek oluyor ki regl olacağım günüm yaklaşıyordu. Bir elimi karnımın üzerine koyup masaj yaparken diğer elimle saçlarımı sıkıntıyla ve sinirle yoluyordum. Üstüne üstlük yemek de yememiş aç aç ölümümü bekliyordum. Zaten korumaların hepsinde silah gördükten sonra biraz korkmaya başlamıştım.

Barış denen adam gerçekten tehlikeli biriydi. Polisleri bile göndermişti. Ayrıca o polisler ne diye evi basmışlardı ki. Aklımda sürekli Boraların arayıp kayıp ilanı vermesi geliyordu. Ama hemen bulabilirler miydi ki bu polisler. Hem sahilde kaçırılmıştım hemen nasıl bulabilirlerdi ki?

EYLİLA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin