Olduğum yerde hareketsizce yerde yatan adama bakıyordum. ''Hayır...hayır...hayır b-bu...bu olamaz'' dedim. Ne diyeceğimi bilmez halde şaşkınca yerde kafasından kanlar akan adama bakıyordum.
Ben az önce ne yapmıştım?
Ellerim , ayaklarım her yerim tit...
Evet o telefon konuşmasının üzerinden tamı tamına dört gün geçmişti. Elif bile yurt dışına çıkmış ve bize haber bile vermeden gitmişti. Başta neden bize veda etmeden gittiği için çok sinirlenmiş hatta çok kızmıştım içimden. Doğrusu öfkelenmiştim ama sonradan bu öfkenin de saçma olduğunu anladım. Elif bize veda edemezdi çünkü bilirdi eğer veda etmeye kalksa asla gidemezdi bizi bırakıp. Zaten çok zor bir karar vermişti bu gidişine de . Kesinlikle bir olay olduğunu da anlamıştık Reyhanla. Elif üzgündü. Anlatmadığı bilmediğimiz şeyler vardı. Üzerine de gitmemiştik . Ne zaman isterse anlatırdı zaten. Anlatmadığına göre kendini hazır hissetmiyordu anlaşılan ki anlatamadan habersizce çekip gitmişti. Eve koyduğu bir mektup ve el yapımı tacı masanın üzerine bırakarak hem de.
Reyhan öğrenci evinden beni aramış ve 'Elif yok! telefonlarımı açmıyor ' diye bana olayı anlatırken bir panik atak geçirmediği kalmıştı ama en sonunda da masanın üzerinde Elif'in el yazısı olduğu bir mektup ve el yapımı beyaz papatyalı bir tacı gördüğünde rahatlamıştı. Bende şirketten hızla öğrenci evine geçtiğimde mektubu birde ben okumuştum. Hiç okumamayı dilerdim oysa...
Mektup;
Biliyorum karılarım biliyorum belki bana çok kızacaksınız ama sonra anlayacaksınız bunu da biliyorum. Aslında bu yaptığımın aynısını adım kadar eminim ki siz de yapardınız . Çünkü bilirsiniz üçümüzde vedalardan hiç hoşlanmayız. Off kelimesi bile çok kötü.. Veda ne amına koyayım ya. Her neyse karılar ya da kankeşler çok uzatmayacağım. Sadece beni merak etmeyin diye yazıyorum başıma bir iş falan gelmedi diye yazmak istedim. Sonra polise falan gitmeyin. Aman amannn. Benim zamanım geldi gidiyorum ben artık...Evet o zaman bugün. Lütfen ben gittikten sonra sakın ağlayıp üzülmeyin. Eğer ağlar veya üzülürseniz hissederim, bilirim ben. Damla ahahahha göz devirme bilirim kızım ben . Hello kittyler bilir nereden bildiğimi sorma. Karıştırma şimdi oraları dur bi. Şurada ilk defa ciddi olmaya çalışıyomm.
Şimdi ben gittikten sonra Reyhancım senden bir ricam olacak tatlışkom . Lütfen ben gelmeden önce kendine artık bir boy bul be. Şöyle kaslı *yiğit* bir erkek , boyu boyuna , huyu huyuna birilerini bul artık rica ediyorummm. Hem yani yiğit erkekler her zaman bulunmaz. Her neyse bakma bana öyle kız. İma falan yaptığım yok . Kız valla. Ama yiğit gibi biri fena olmaz ne yalan söyleyeyim. Neyse ben ufaktan Damlam'a geçiş yapıp az da onun ayarlarıyla oynayayım.
Demi kız çirteğğ? Gelelim senin o sinirli bakışlarında hayat bulduğum sarı kafama. Ay yani sarışınıma. Sarı şeker de olur çatma hemen kaşlarını hayatımmm. Seviyom kız seni ince, çirtek bir şeysin ama seviyom canım karımmm. Bak ciddi bir konuşmaya geçeceğim belki kızarsın belki yine de evet net kızarsın ama ben bunu söylemeden sence durur muyum tabi ki de DONT! O beni takmayan kulaklarını aç beni iyi dinle şimdi.
