❧ 5. Bölüm

14.3K 439 149
                                    

Keyifli Okumalar!.. ❤️‍🔥

Hayat bazen insanı hiç istemediği yerlere getiriyordu. Hayatta hiç olmamamız ,bilmememiz hatta öğrenmememiz gereken şeylere tanıklık ediyorduk. Belki de kaderimiz de ne varsa onu yaşıyorduk. Herkesin kaderi neyse o hayatı yaşıyordu. Bende bu evde zorla tutulup üstelik mafya adamın elinde ölümümü bekliyordum.

Ya ölecektim...

Ya da ikinci defa öldürecektim...

Eğer ikinci seçeneği yaparsam burada ölümüme razı gelmeyecektim. Ama tabi ki de ben asla bir kişinin hele ki o Barış denen insanın katili asla olamazdım. Her ne kadar o eğlence mekanındaki adamı refleksle yanlışlıkla itip öldürmüş olsam da bir kişin daha canına bile isteye kıyamazdım. Ben bunu asla bile isteye yapacak bir kız değilim. Ben daha karıncanın canını incitmemişken bir başka adamı bu odadaki silahlardan birisiyle asla vuramazdım.

Karşımdaki insan ne kadar ölmeyi hak etse de ben bunu ne kendime ne de bir başkasına yapardım. Barış denen adam zaten öldürmeye bile değmezdi. Ama bu onu korkutmayacağım anlamına tabi ki de gelmezdi. Bu yüzden de camdan uzun ve silahlarla dolu dolaba ilerleyip yavaşça kapağını açtım. Dolabın kilitli olmadığına sevinmiştim. Sanırım bugün şanslı günümde falandım.

Aman ne şans adam seni zorla evinde tutuyor üstelik öldürecek sen hala bu haline şanslıyım diyorsun.

Ne kadar içimdeki sesi susturmaya çalışsam da haklı olduğunu biliyordum. Her neyse diyerek kapağı sonuna kadar açtım ve elimi silahlara doğru uzattım. Silahtan ne kadar korkuyor ve isteyerek almasam da titrek bir nefes vererek sakince ve dikkatle bir tabanca aldım. Elime aldığım çelik ve ağır silaha baktım. Tabanca olmasına göre biraz gerçekten de ağırdı ya da ben elime ilk defa aldığım için bana garip gelmişti.

Silahı tuttuğum yani şarjör kısmında Sar 9 yazıyordu. Sanırım ismi buydu. Bilmiyordum ama hızla bu odadan hemen çıkmak için açtığım silah dolabını kapattım ve geldiğim odadan çıktım. Hemen hapsolduğum odaya girdim. Bu adamda madem bu katta böyle bir oda var hiç mi düşünmedin bu kız bunu görüp bana zarar verir diye. Tabi zarar vermeyecektim ama ne olur ne olmaz diye kaldığım odaya saklayacak ve onu korkutacaktım.

Kaldığım odaya girdim ve silahı yattığım yatağın altına soktum. Güvenli olan bir tek burası vardı. Yani dolaba saklasam kesin birisi falan görüp bulabilirdi. O zaman hayatım daha çok tehlike de olabilirdi.

Silahı yatağın altına soktuktan sonra derin bir nefes alarak yatağın üzerine oturdum. Aklıma o depo görünümlü odada orada zorla tutulan başka bir kız gelmişti. Kim bilir ne kadar kötü haldedir. Keşke yardım edebilsem ama yapamıyorum ki Allah'ın cezası adam bir türlü evden çıkıp gitmiyor ki tek başıma kalıp bir şeyler yapayım.

Oflayarak sağ elimi alnıma götürerek sıvazladım. Artık gerçekten bu evden bir an önce kurtulmak istiyordum. Alnımı sıvazlarken odanın kapısı açıldı. Elimi alnımdan çekerek kafamı kaldırıp odaya girene baktım. Yine o yaşlı teyze girmişti. Yaşlı dediğime bakmayın kadın benden bile genç gözüküyordu gerçekten de. Tontiş tatlı bir kadına benziyordu ama yine de bir telefonu bile veremeyecek kadar korkmamalıydı bir insan. Şimdi bu kadına da kızamıyorum kim bilir onu neyle tehdit ediyordu da kadın korkuyordu. Ama bu kadının bunu bilmesine gerek yoktu.

Kadın her zamanki gülümsemesiyle odaya girdi ve ''kızım su istemişsin'' diyerek elindeki su bardağını gösterdi.

Ben ne zaman su istemiştim ki diyecekken aşağıda Barış'a söylediğim yalan geldi. Kadına bakarak ''e-evet'' dedim ve kadının yanına giderek elindeki su bardağını alıp bir dikişte bitirdim. Barış'a yalan falan söylemiştim ama baya da içim yanmış iyi ki de böyle bir yalan söylemişim.

EYLİLA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin