❧ 8. Bölüm

12.8K 381 327
                                    

Keyifli Okumalar !.. ❤️‍🔥

Barış mutfaktan çıktığında masada oturmuştum, bu eve geldiğim günden beri bir bir her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştüm. Barış'ın daha on beş yaşındaki kız kardeşine tecavüz edilmesi ve öldürülme olayının şokundan hala çıkmış değildim. Kaç saat burada oturdum ve düşündüm her şeyi bilmiyorum ama epey bi geç olmuştu.

Barış mutfağı terk ettiğinde merdivenlerden yukarı çıkmıştı. Sanırım odasına ya da çalışma odasına gitmiştir herhalde. Evden çıkmadığına göre. Başka bir yere gidecek hali yoktu.

Masada doğrulup yerimde dikleştim ve sandalyemi çekerek kalktım. Masadaki bardakları da toplayıp sudan geçirdikten sonra bulaşık makinesine yerleştirdim. İşim bitince mutfaktan çıktım. 24 saat uyuma demişti Barış ama gerçekten gerek yoktu. Hiçbir şeyim yoktu sadece uykum vardı. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Uykusuzluk çok kötü bir şey ya. Normalde evde olsam bu uykusuzluğu hiç sıkıntı etmezdim. Sanırım yerimi yardırgadığım için bu eve geldim geleli hiç rahat bir uyku uyumuyordum.

Sürekli geceleri uyanıp duruyordum. Zaten bir hastanede uyumuştum rahat. O da sanırım serumdan dolayı. Tabi bir de bayıldığım için.

Barış sanırım beni unutmuş ve odasına gidip uyumuştu. İnşallah öyle olmuştur da bende rahat bir uyku çekerim. Barış'a gözükmeden. Resmen kendi evimmiş gibi oldu ya. Şaka gibi çıldıracağım. Ben bu evde kalmak istemiyorum artık. Hem beni kaçırması bile saçmalık. İnsan gibi gelip konuşabilirdi. Ben insan mı yiyorum sanki. Bunun yüzünden okulumdan da uzak kalmıştım.

Hallettim demişti ama neyi halletti acaba?

Nefesimi sesli şekilde vererek kaldığım odaya çıkmak için merdivenlere yöneldim. Merdivenleri çıktığımda odamın kapısını açtım ve içeriye girdim. Barış'a yakalanmadığım için mutlu oldum derken Barış masaya oturmuş çizimlerime bakıyordu. Hem de baya bir dikkatle.

Barış ''bende ne zaman geleceksin diye bekliyordum'' dedi.

Resmen uyumayayım diye odama gelmiş ya!

Ya sabır.

Gözlerimi açıp kapattım ve sinirimin geçmesini sağlamaya çalıştım. Bu adam beni neden sürekli sinir ediyor. Hayır bilerek mi yapıyor anlamıyorum ki. Neye sinir olursam bu adam onları sırf inadıma yapıyordu sanki.

''Uyumamda sıkıntı görmüyorum gayet iyiyim ki bunu sabahtan beri sana kırk kez söyledim. Şimdi izin verirsen uyuyacağım malum evime de göndermeye izin vermiyorsun''

Barış sanki beni duymamış gibi ''seni şirketimde işe aldım orada çalışacaksın artık'' dedi.

''Pardon ,anlamadım?'' diye sordum şaşkınca. Gerçekten anlamamıştım daha doğrusu algılayamamıştım. Sanırım yanlış algıladım.

Barış çizimlerime bakarak eline bir çizimimi aldı ve ''bunu yeniden çizmeni istiyorum daha iyi bir sonuç elde edersen projem üzerinde çizimini düşüneceğim'' dedi.

Yanına doğru adımladım ve ''sen beni duymuyor musun? Ben senden iş falan istediğimi hatırlamıyorum ki zaten benim bir işim var ,stajım var!'' dedim tepki göstererek.

Barış sandalye de bana doğru döndü ve ''işten kovuldun ve benimde iç mimara ihtiyacım vardı ve sen varken seni almak istedim ve aldım da'' dedi.

O kadar rahat konuşuyordu ki sanki manavdan elma alıyor. Benim adıma karar verilmesinden asla hoşlanmazdım ki onun ofisinde falan da çalışmam. Beni kaçıran bir adamın ofisinde mi çalışacağım daha neler.

Kaşlarımı çatarak ''bak benim adıma karar verip kendi başına bir iş yapamazsın kimsin sen ya?'' dedim sinirle.

Barış ayağa kalktı ve ellerini pantolonunun cebine sokarak kömür karası gözleriyle de bana bakarak ''Barış Sarsılmaz'' dedi.

EYLİLA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin