❧ Giriş Bölümü

51.6K 917 530
                                    

Hikayeye başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz :)

Keyifli Okumalar!.. 🤍

21 Aralık 22.27

İçki beynimi uyuştururken sanki ölüm meleği kapıdaydı. Zehir yavaş yavaş beni etkisi altına alırken aslında bir o kadar da kendimdeydim. Hiç kendimde olmamayı dilemiştim. Arkadaşlarımın zoruyla eğlence mekanı denen zıkkım yerine gelmiştik. Kalabalık ortamlardan ve etrafımdaki geri zekalı insanlardan oldum olası nefret etmişimdir. Evde pijamalarımla kahvemi yudumlarken sıcacık ortamdayken böyle bir yere gelmek beni aşırı derece de daraltmıştı.

En nefret ettiğim şey kalabalık insanlardı.

Ve en nefret ettiğim ikinci şey ise insanlardı. Tabi canımdan sonra en sevdiğim iki kız ve iki erkek kardeşim dışında geri kalanlardan nefret ediyordum.

Herkes yapmacıktı.

Tabi erkek kardeş ve kız kardeş dediğime bakmayın öz değiller ama canım pahasına da olsa öz olmaları için her şeyi yapabilirdim sanırım.

Akşamın bu saatinde bara getirilmiştim maalesef ki. Elimde bir kokteyli ve boş boş insanlara bakan bir ben.

Karşımda, kendini göz önünde başka bir adama pazarlayan insanlar, hoyratça kalçalarını adamların benliğine bastıran iğrenç kadınlar ve delice dans eden insanlar ve daha bir çok kişi..

Böyle ortamlardan nefret ediyordum.

Boş boş insanlara bakarken birden elimdeki çantamın çekilmesiyle hızla arkamı döndüm ve kaşlarımı çatarak çantamı hırsız gibi çeken Elif'e baktım.

''Mal mısın?'' diye sordum.

Bir de soruyorum ben de hata tabi ki de mal.

Elif gülerek ''korktun mu?'' diye sordu. Bir de soruyordu salak.

''Hırsız gibi çantamın çekilmesiyle normal olarak Elif , korktum!'' dedim gözlerimi devirerek.

Elif çantamı açarken ''benden başka kim olacak be korkma'' dedi ve çantanın içinden telefonumu çıkarttı.

Elindeki telefonumu göstererek ''hayırdır, ne yapacaksın telimle?'' diye sordum.

Elif elindeki telefonu sallayarak omuz silkti ve ''fotoğraf çekeceğim'' dedi çantamı geri bana uzatırken.

''Telefonun yok mu senin?'' dedim kaşlarımı çatarak.

Alt dudağını büzerek ''şarjım bitti'' dedi.

Reyhan elindeki viskiyi sallayarak ''her zaman ki Elif işte'' dedi ve viski bardağındaki bir yudumluk kalan viskiyi de kafasına dikti.

Bora , Reyhan'ın kızıl saçlarına işaret ile baş parmağını bükerek vurdu ve ''az iç lan'' diyerek kızarak.

Reyhan'ın kafası yavaş yavaş güzelleşmeye başlamış olacak ki gülerek ''ben azmam'' dedi.

Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım. Reyhan eğer bu dediklerini kendi duysa utançtan öleceği kesindi. Bir de bana derler ama kendisi kesin utangaçlığından evi terk ederdi.

Gözlerimi açtığımda Bora'nın gözlerini şok ile Reyhan'a bakarken gördüm. Biçimli kaşları havaya kalkmış Reyhan'a bakıyordu. Sanırım Reyhan'dan böyle bir cümle duymayı beklemiyordu. Baya bir afallamış şekilde Reyhan'a bakakalmıştı.

Bora sonunda şokun etkisinden çıkmış olacak ki ''bir tane daha içmiyorsun'' dedi sinirle ve Reyhan'ın önündeki bardağı alarak sertçe barmene uzattı.

EYLİLA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin