❧ 7. Bölüm

13.3K 406 284
                                    

Keyifli Okumalar!.. ❤️‍🔥

Bir şeyi kabul etmeliydim ki bu adam sandığımdan da zekiydi. Resmen kurtuluşum yoktu ya. Sinirle arabadan indim ve yüzüne sinirle bakarak ''bir gün senden kurtulduğumda da aynı cümleleri söyleyebilecek misin çok merak ediyorum'' dedim.

Barış'ın dudakları yana kıvrılarak ''merak etmene gerek yok çünkü öyle bir gün asla gelmeyecek'' dedi ve düz bir yüz ifadesine geri döndü.

Nemrut.

Resmen ayaklarımı küçük çocuklar gibi yere vurmamak için zor duruyorum. İlk defa bu kadar sinir bozucu , ukala, gıcık birini görmüştüm hayatımda. Çıldıracağım artık. Umarım bir gün elimden kaza çıkmazdı.

Tipe bak ya gıcık.

Hem başımı yaralamış hem de ukala pislik karşımda sırıtarak cevap veriyordu. Al geçir diyor ağzına levyeyi. Başımın acısını ondan çok pis çıkartacaktım. Barış'a bakarak kaşlarımı sinirle çatmış zihnimde ona yapacak işkenceleri düşünüyordum. Barış'ın gözlerinin başımdaki yaraya takılı gördüğümde sinirlendiğini görmüştüm. Hem beyefendi kendi yaralıyordu hem de kendine sinirleniyordu.

Salak ya. Yemin ediyorum salak bu adam.

Ya sabır . Allah'ım ben kimlerin eline düşmüştüm böyle. Hayır derdinin ne olduğunu da açıkça söylemiyor ki beni tutsak tutuyor evinde.

Barış kolumdan beni tutarak villaya doğru sürüklemeye başladı. Kolumu ondan çekmeye çalıştım ama nafileydi. En azından kolumu sıkmıyordu da. Sinirle bağırarak ''bırak şu kolumu'' dedim.

''Sana diyorum duymuyor musun bırak!''

Hem kolumu ondan kurtarmaya çalışıyordum bir yandan da bağırıyordum. Zaten hastaneden çıkmışım yorgunum bide bu salakla uğraşıyorum. Kolumu bırakmayacağını anladığımda arkama baktım ve başka korumanında Reyhan ve Elif'in kolundan tutarak benim olduğum tarafın aksi yönüne götürdüklerini gördüm. Bu olaya kaşlarım çatarak sinirle Barış'a döndüm ve ''arkadaşlarımı nereye götürtüyorsun sen?'' diye sordum.

Onları da bırakmayacağını biliyordum ama nereye götürüyordu. Bu adam bana cevap vermedikçe bana geliyorlardı Ya Rabbim!.

Kapının önüne geldiğimiz de kapıya vurup açılmasını bekledi. Kapıyı bize Belgin abla gülümseyerek açtı ve kenara geçip içeriye girmemiz için müsaade etti. Barış kolumu sonunda bıraktığında Belgin ablaya döndü ve ''sıcak çorba falan yap içsin ben birazdan geleceğim'' dedi. Bana içsin dediğini anlamıştım da bu adam benle dalga mı geçiyordu ya.

Tam konuşacaktım ki Barış benden önce davranarak bana döndü ve ''geldiğimde o çorbanı bitirmiş olarak göreceğim ve sakın uyumuyorsun'' dedi.

Kaşlarımı çatarak ''uyumuyorsun derken?'' diye sordum.

''Doktor 24 saat boyunca uyumaman gerektiğini ve risk oluşturacağını söyledi bu yüzden sakın uyumuyorsun'' dedi.

''İyi de ben iyiyim yani uyumamda bir sakınca yok''

''Nerden biliyorsun doktor musun sen? Bildiğim kadarıyla mimarlık okuyorsun'' dedi ukala. Bildiğine şaşırmadım zaten. Beni kaçıran adam elbette hakkımdaki her şeyi biliyordu.

Gözlerimi devirdim ve ''illa doktor olmama gerek yok okuduğum gördüğüm yerlerde hep bu söylenir zaten eğer baş dönmesi, kusma falan gibi belirtim yoksa uyumamda da sakınca yok'' dedim.

''Çok biliyorsun sen neyse dediğimi yapıyorsun uyuma çorbanı iç geleceğim birazdan bir de seninle uğraşamam uyuma yani o yüzden de'' dedi ve başka bir şey demeden arkasını dönüp girdiği kapıdan çıkmak için kapı kulpunu aşağıya indirdi.

EYLİLA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin