Keyifli Okumalar!.. ❤️🔥
O kadar sinirle yürüyordu ki umarım bir saçmalık yapıp da Barış'a falan kafa göz dalmazdı. Zaten dalmaya kalkmadan eminim ki Barış'ın adamları direk silahlarına sarılırlardı.
Benim uzun uzun karşıdan gelen kişiye bakmama karşılık Barış benim baktığım yöne kafasını çevirdi ve çevirir çevirmez kaşlarını çattı.
Büyük bir ihtimalle Bora'yı tanıyordu. Zaten tanımasa şaşardım. Her şeyimi ayrıntısına kadar araştıran bir insan bu ayrıntıyı atlayacağını sanmıyordum ki bana kim diye sormamasından da tanıdığını anlamıştım.
Bora sinirle karşımıza geldiğinde uzun uzun bana bakıp süzdü ardından da Barış'a ve diğerlerine sinirle baktı.
Kendime gelebildiğimde ''B-Bora?'' diyebilmiştim. Şuan burada olmasına o kadar şaşkındım ki ne diyeceğimi bilememiştim.
Allah'ım umarım bir olay çıkmazdı. Hem Bora'nın nereden haberi olmuştu burada olduğumuz?
Bora bakışlarını Barış'tan çekip bana baktı. Bora dişlerinin arasında''Damla burada ne saçmalık dönüyor?'' diye sordu.
Bora hala bana kırgın ve sinirli bakıyordu. O gün evden çekip gittiğinde bir daha hiç görmemiştim. Belki siniri geçmiştir diyordum ama gördüğüm kadarıyla bir gram azalmamıştı.
E haklı tabi. Bana yalan söyleyen birine bende kırgın olurdum.
Bora'nın yanına bir adım atarak gittim ve kolunu tutarak ''yalnız konuşalım mı?'' diye sordum. Şuan en son istediğim şeydi kavga çıkması.
Bora kolundan tuttuğum elime bakıp sertçe kendini çekti ve elim boşluğa düştü. Bora'nın böyle tepki vermesini beklemediğim için şaşırmıştım. Bora sinirle ''sana burada ne oluyor diye soruyorum'' dedi adeta bağırarak.
Elif ''Bora şimdi sırası değil lütfen'' demişti.
Bora ateş açan gözlerini Elif'e çevirdi ve ''bu kızın evlenme sırası ama benim boş sorularımın sırası değil öyle mi?'' diye sordu.
Elif yanlış anlaşıldığı için panikle ''hayır, hayır ben o anlamda demedim Bora'' dedi.
Bora'nın bir şey demesine izin vermeden ''Bora lütfen yapma'' dedim.
Bora bağırarak ''NEYİ YAPMAYAYIM LAN SEN GİDİP EVLENECEKSİN BENDE OTURUP SENİ Mİ İZLEYECEĞİM? NE YAPMAMASINDAN BAHSEDİYORSUN SEN??'' deyince olduğum yerde irkilmiştim. Sakinliğinin son sınırına geldiğini anlamıştım.
Ateş ''bana bak Bora mısın nesin bas git'' dedi.
Bora , Ateş'in üstüne yürümeye yeltenince kollarından tuttum ve Bora'yı durdurdum. Bora, Ateş'e sinirle bakarak ''kardeşiyim, abisiyim, yeri gelince babasıyım sen ne ayaksın koçum?'' diye sordu.
Hayır lütfen kavga çıkmasın.
Ateş de yangına körükle giderek ''bende yakında kayınçosu olacağım'' dedi.
Salak sana bırak enişte demeyi arkadaş bile olmazdım ben.
Barış'a baktığımda sadece ellerini pantolonun cebine sokmuş film izler gibi bizi izliyordu. Ama tek fark sinirle izlemesiydi. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Hadi bakalım yolun sonu umarım boka çıkmazdı.
Bora hızla ellerimi kolumdan çekip Ateş'in üzerine doğru yürüyerek tam yumruk yaptığı eli geçirecekti ki ''BORA YETER'' diye bağırmamla durmak zorunda kalmıştı.
Bora, Ateş'in yüzüne getirdiği yumrukla kalakalırken ''beni dinlemek zorundasın'' dedim.
Bora yumruğunu indirmezken yanına gittim ve yumruk tutan elini avucuma alarak bana bakmasını sağladım ve ''lütfen'' dedim. Gözlerine adeta yalvarırcasına bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLİLA +18
Teen FictionOlduğum yerde hareketsizce yerde yatan adama bakıyordum. ''Hayır...hayır...hayır b-bu...bu olamaz'' dedim. Ne diyeceğimi bilmez halde şaşkınca yerde kafasından kanlar akan adama bakıyordum. Ben az önce ne yapmıştım? Ellerim , ayaklarım her yerim tit...