Keyifli Okumalar!..❤️🔥
''Güzelim uyanmışsın bende seni bekliyordum. Sadece geçmiş olsun demek için sana bir sürpriz yapmak istemiştim. Geçmiş olsun tekrardan ve hoş geldin''
Arkamı dönmemle takım elbisesi giymiş Demir'i görmemle olduğum yerde sallanmıştım.
''Demir?''
Ağzım şaşkınlıkla açılmıştı. Beni Demir mi kaçırmıştı? Karşımdaki adama bakarken şaşkınlıktan ve korkudan dilimi yutacaktım. Demir benim arkadaşım olan şirket sahibi bir patron olan Demir Çetin'in burada ne işi vardı?
Şuan burada ne saçmalık dönüyordu bilmiyordum ama korkmaya başlamıştım. Bir psikopattan farksız şekilde dizayn edilmişti bu oda. Oda baştan aşağı kırmızı renklerden ve süslü şeylerden oluşuyordu. Tek bu da değil şaşırdığım en büyük olay Demir'in beni kaçırması! Gerçekten de Demir beni kaçırmış mıydı?
Her yerim buz kesmişti. Kulaklarım birden Barış'ın bana sürekli Demir hakkında bulunduğu ikazlar yankı yapmaya başlamıştı. Barış neden Demir'den bu kadar nefret ediyordu? Ve neden bana durduk yere silah kullanmayı ve dövüş yapmayı öğretmeye başlamıştı?
Barış neden Demir'den nefret ediyordu hem de Demir'i öldürecek derece de nefret ediyordu. Demir'in ismini duyunca bile gözlerinden ateş çıkıyordu. Neden?
Aklıma en kötü ihtimallerin biri gelirken nefesim kesildi. Tükürüğüm boğazımda takılı kalırken Demir'den bir adım uzaklaştım. Demir'in de bakışları eş zamanlı olarak geri adım atan ayaklarımı buldu.
''Sen'' konuşamamıştım.
Zaten Demir konuşmama müsaade vermeden elini kaldırarak ''tamam tamam biliyorum biraz patavatsızca bir giriş oldu. Kusuruma bakma lütfen. Böyle ayılıp bunları görmen korkmana sebep oldu tabi. Bizim dangalakların da kusuruna bakma kafana vurmuşlar o kadar da uyarmıştım. Neyse bunları boş verelim şimdi. Hadi masaya geçelim ne dersin? Senin için hazırlattım o kadar'' dedi gülümseyerek.
Demir'in saçma sapan konuşmalarını dinledikten sonra kaşlarım hayretle çatılmıştı. Ne saçmalıyordu bu? Şuan burada olan her şey normal miydi yani? Beni kaçırmasını falan normal mi karşılıyordu bu?
Sinirlerim en arşa çıktığında kaşlarımı çatarak ''sen, sen ne saçmalıyorsun be?'' diye sordum öfkeyle.
Demir sırıtarak ''güzelim biliyorum ayıldın ve böyle şeyle karşılanman biraz ani oldu ama bunları yemekten sonra konuşsak?'' diye sordu.
''Demir sen iyi misin ne yemeğinden bahsediyorsun sen? Beni kaçırdın farkında mısın? Sen beni kaçırdın!'' dedim yüksek sesle.
''Güzelim şu masaya otur hepsini konuşacağız zaten'' dedi. Sanki sinirlenmemek için kendini zor tutarmış gibi bir hali vardı.
''Başlatma güzeline falan, hala yemek diyor ya!! Burada ne saçmalık döndüğünü açıkla bana derhal!''
Sinir ve korku bedenimi ele almıştı. Şuan kafam karmakarışıktı. Hala yerine oturmayan taşlar vardı.
Demir bana bir adım yaklaştığında bir adım geri gittim. Sinirleri bozulmuş gibi bir anda kahkaha atmaya başlayınca kaşlarım çatılmıştı. Bu adam salak mıydı?
Demir'in kahkahası gülümsemelere dönerken başını iki yana sallayarak birden öfkeyle yanan gözleriyle karşı karşıya kaldım. Sinirle bakan gözlerini turkuaz rengi gözlerimle buluşturduğunda ''canım hadi otur şu masaya ve bana bir daha sesini yükseltme'' dedi.
Şuan bakışları o kadar ürkünçtü ki korkmadan edememiştim. Ya Barış gerçekten de bu adam hakkında bir şey biliyorsa ve bu adam İpek'in katiliyse? Boğazım düğümlendiğinde bunun olmamasını umdum. Barış neden bu adamdan uzak durmamı istiyordu peki? Ya farklı bir şey varsa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLİLA +18
Teen FictionOlduğum yerde hareketsizce yerde yatan adama bakıyordum. ''Hayır...hayır...hayır b-bu...bu olamaz'' dedim. Ne diyeceğimi bilmez halde şaşkınca yerde kafasından kanlar akan adama bakıyordum. Ben az önce ne yapmıştım? Ellerim , ayaklarım her yerim tit...