9. Bölüm

3.1K 269 167
                                    

Her yerimin, her noktamın sonuna kadar tutulduğu hissiyle rahatsız gözlerimi açtım. Anlaşılan dün geceyi bu kayalıkta geçirmişim. Esnemek için kollarımı açmışken omuzlarımın üzerinde bir ceket olduğunu hatırladım. Ne kadar bunu verenin kim olduğunu düşünmeye çalışsam da asla aklıma gelmiyordu.

Omuzlarında duran ceketi alıp inceledim. Bu fıstık yeşili ceket bana çok tanıdık geliyordu. Tanıdığım birinin üstünde gördüğüme adım gibi emindim. Merakımdan ceketi burnuma doğru götürüp kokladım. Bu mükemmel erkek parfümü ceketin sahibi açıkça belli etmişti. Bu Hyunjin'indi.

Ceketi üstüme giydim ve marketten bir sandviç alıp otele doğru yürüdüm. Önce odama girip üstümü değiştirdim, ardından Hyunjin'i aradım.

"Alo, Hyunjin."

"Noldu"

"Yeşil ceket senin mi?"

"Evet. Dün çantanı arabamda unuttuğun için sana vermek için geldim ama seni bulamayınca resepsiyona sordum. Bir kaç dakika önce sahile doğru gittiğini söyleyince geldim. Seni uyurken görünce örttüm üstünü."

"Hayret, senin böyle insansı hareketlerin var mıydı?"

"Felix, ben duygusuz değilim. Sadece seni sevmiyorum bu kadar."

"Neyse, teşekkür ederim. Bir saat sonra JYP Binasında buluşalım. O zaman geri veririm."

"Tamam, bende çantanı vereceğim. Görüşürüz."  Telefonu kapattıktan sonra içinde kaybolduğum ceketin içine kafamı sokup biraz uyumaya karar verdim. Zaten başımı döndüren bu koku otomatik olarak uyumamı sağlıyordu.

...

2 Gün Sonra

"Bak, sakın hareketleri karıştırma. Zaten bin defa pratik yaptık. Sana inanıyorum, yaparsın Felix." Dedi iki saattir içeri girmeye cesaret edemeyip beklediğimiz kapının önünde.

"Ya tamam dedim ya! Çocuk mu tembihliyorsun Hyunjin. Merak etme, ne dansı karıştıracağım ne de hata yapacağım. Anlaştık?"

"İyi öyleyse girelim içeri." Kapıyı açıp bütün yarışmacıların olduğu odaya girdik. İçeride sadece geçen tur bay Park'ın seçtiği kişiler vardı. Hemen gözüm Chan hyung'u aramıştı. Görür görmez sarıldım ona.

"Nasıl geçti Felix? Hyunjin'le anlaşabildiniz mi?" diye sordu.

"Yani, anlaştık diyelim. Peki siz? O mor kafalı çocukla nasıl anlaştınız?"

"Aslında dışarıdan soğuk görünüyor ama çok eğlenceli ve yetenekli. Kendimi onun yanında yetersiz gibi hissettim."

"Hadi ama hyung, ikimizde senin ne kadar iyi olduğunu biliyoruz." Utangaç bir gülümseme oluştu yüzünde. "Çok heyecanlıyım hyung."

"Ne kadar kabul edemesem de bende. Umarım ikimizde seçilebiliriz." Yanıtlamak için dudaklarımı aralamıştım ki arkamdan Hyunjin lafımı böldü.

"Felix. Buraya gel." Arkama dönüp anlamadığımı belirtir bir şekilde kaşlarını çattım. Bana eliyle 'gel' hareketi yaptı. Chan hyung'dan izin isteyip yanına gittim. "Ne oldu?"

"Kim o?" Tek kaşımı havaya kaldırıp yanıtladım; "Ne?"

"Duydun işte, kim o adam?"

"Bu seni ilgilendirmez?" Bana garip garip bakışlar attı. Gerçekten bu onu ne ilgilendirir.

"Ben senin eşinim, o değil. Bu yüzden benim yanımda olacaksın." Histerik bir şekilde güldüm "Hadi ya, öyle mi? Siz nasıl isterseniz efendim."

"O zaman yanımdan ayrılma."

Dance With Me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin