22. Bölüm

2.5K 222 170
                                    

Dikkat: bu bölüm sizi depresyona sokabilir ama yinede okuyun çünkü uğraştım amk. Neyse psikolog paranız benden olsun

Bide okurken medyada ki şarkıyı dinleyin ki daha çok depresyona girebilesiniz diye

"LEE MİNJİ NERDE!!!"

"Sakin olun beyefendi. Siz neyi oluyorsunuz?" dedi kadın beni sakinleştirmeye çalışarak. Bense yarama tuz basılıyormuş gibi bağırıyordum.

"OĞLUYUM BEN, NERDE ANNEM SÖYLEYİN!!"

"Ştt! Çilli, sakin ol. Gideceğiz annenin yanına." dedi Hyunjin elini belime koyup okşayarak. Ne yaparsa yapsın, annemi görmeden hiçbir şey beni sakinleştiremezdi.

"Üst katta, sağ-" Cümlesinin diğer yarısını dinlemeden koşarak merdivenlere yöneldim. Asansörle vakit kaybedemezdim. Arkamdan koşmaya çalışan Hyunjin'i görünce bana yetişmesi için biraz daha yavaş olmaya çalıştım.

En sonun üst kata varınca sağ tarafa döndüğüm an karşıma bir yoğun bakım odası çıktı. Önünde de Olivia, ablam Rachel ve babam vardı. Hızlı adımlarla yanlarına gittim. Ablam beni fark ettiğinde şoka girmişti. Çünkü en son anneler gününden gittiğimde o yatılı okulda olduğu için görüşememiştik.

"Felix!" Yanımdakini de görünce hafif kaşları çatılmıştı. "Kim bu çocuk?"

"Uzun hikaye abla sonra anlatırım. Annem nasıl."

"Bilmiyoruz, doktorlar bir şey söylemiyor." Dolan gözlerimle beraber camın önüne gelip anneme baktım. Onu bu halde görmek, anlatılamaz bir duyguydu. Boşluğa düşmek gibiydi, ama canını yakıyordu.

Gözümden akan yaşları aldırmadan alnımı cama yasladım.

"Bak, ben geldim anne. Lütfen, uyan artık..." başımı kaldırıp yıkılan aileme baktım. Babam bekleme koltuğunda dirseklerini dizine yaslamış ağlıyordu. Olivia ağlayarak anneme bakıyordu. Ablam ise babamın yanında ona destek vermeye çalışıyordu.

Beklemediğin bir anda omzuma koyulan bir kol hissettim. Kolun sahibi beni kendine çekip göğsüne yasladı. Bense hıçkırarak ağlıyordum.

"Şşş, ağlama. Her şey yoluna girecek." Kollarımı beline sarıp kokusunu içime çektim. Bu hoş koku parfüm değildi, kendi kokusuydu. Az da olsa sakinleşmiştim. Kolumdan çekiştirerek beni koltuğa oturttu. Ellerini saçlarıma geçirip yavaşça okşamaya başladı.

Gözümden akan yaşları elimin tersiyle silip konuştum "Elim kolum bağlı oturmak istemiyorum. Annem orda mücadele verirken bense... bense onu izliyorum."

"Annen çocukları için mücadele veriyor çilli. Unutma, bir anne çocukları için her şeyi yapar." Kızarık gözlerimle onun gözlerine baktım. Gerçekten bana yardım etmek istiyormuş gibi görünüyordu. O an içimden ona sarılmak geldi, ve de öyle yaptım.

"Teşekkür ederim Hyunjin." dedim gerçekten tüm samimiyetimle.

"Teşekkür etmene gerek yok." dedi sırtımı sıvazlayarak. Sarılmamız bittikten sonra kafamı omzuna yaslayıp biraz uyumaya karar verdim.

...

Kulaklarımda çınlayan bağırışmalar gözlerimi açmama sebep olmuştu. Gerginlikle gözlerimi açıp kafamı Hyunjin'in omzundan kaldırdım. Birkaç saniyelik gözlerimin kararmasının ardından kendime geldim. Koşarak yoğun bakım odasına giren doktor ve hemşireler dizlerimin bağının çözülmesini sağlamıştı. Hepimiz ayaklanmıştık. Koşarak camın önüne geçmiştim.

"ANNE!!" Elektrokardiyografi bir anda düz çizgi gösterince bağırdım tüm gücümle "ANNEME BİR ŞEY OLUYOR!! YARDIM EDİN!" Doktor önce fenerle annemin gözlerine baktıktan sonra konuştu "elektro şok cihazını getirin!"

Dance With Me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin