Öncelikle yıllardır bölüm atmadığım için üzgünüm, sizi ve yorumlarınızı çok özlerim <3 bu 2-3 gündür aydında olduğumuz için bir türlü yeni bölüm yayınlayamadım bunun için hepimizden özür diliyorum. Yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorumm <3
Hyunjin;
Dersler bittikten sonra Felix'le birlikte gitmek için şirketin önünde beklemeye koyuldum. Derslerimiz aynı saatte bittiği için onu götürmek istedim, çünkü arabayla gidip geliyordum. Normalde hep dersler bitince kendi kendime pratik yapmak için pratik odasında olurdum ama bugün canım istememişti.
Bayağı bir süre beklemiştim ama görünürde yoktu. Nerdeyse herkes şirketten çıkmıştı, bir tek sarışın, çilli çocuk kalmıştı. O sırada şirketten çıkan Wooyoung çarpmıştı gözüme. Felix'le yakınlardı, belki o bilirdi yerini.
"Wooyoung!" Bakışlarını bana çevirince yanıma doğru yürüdü.
"Hyunjin? Neden burda bekliyorsun?"
"Çilliyi bekliyordum ama bir türlü gelmedi. Belki sen biliyorsundur." Biraz bekleyip düşündükten sonra yanıtladı.
"En son bana çıkışta Minjeong'a, ders çalışmaya gideceğini söylemişti. Gerisini bilmiyorum." Teşekkür etmemden sonra dönüp gitti. Bu Minjeong ismi tanıdık geliyordu ama tam olarak çıkaramamıştım.
"Sana yazan kişi Kim Minjeong adlı bir kız."
Şimdi hatırladım, bu kız Felix'i tehdit eden kız. Büyük ihtimalle bir planı vardır, yoksa onun ders çalışmaya ihtiyacı yok. Notları iyiydi. Onun telefonunu ele geçirmek için kurduğu bir plan olmalıydı. O kendi başının çaresine bakar. Bu yüzden tek başıma arabama binip eve doğru sürdüm.
Kaldığımız yurdun asansörüne binip dairemizin olduğu kata çıktım. Çantamdan çıkardığım anahtarı deliğe sokup kapıyı açtım. Hemen üstümü değiştirip kendimi yatağın üstüne attım. Yorucu bir gün geçirmiştim. Kendimi uykuya muhtaç hissediyordum. Fakat daha tekrarını yapmam gereken dersler, çalışmam gereken bir koreografim vardı. Ama şimdilik biraz kestirme kararı almıştım.
Lakin bir şeyler ters gitmişti. Her gözlerimi kapattığımda karşıma çilli bir sima çıkıyordu. Sarı saçları, küçük burnu, şekilli dudakları ve özenle koyulmuş gibi duran çilleri geliyordu gözlerimin önüne. Garipti, çünkü bu garip hissettiriyordu. Bu hisse ne denir bilmiyorum. Sadece garipti, bu kadar. Daha önceden hissetmediğim bir şey.
İçim hiç rahat değildi. Nedenini de bilmiyordum ama içimi rahatsız eden bir şey vardı. Bu yüzden anladım uyuyamayacağımı. Yataktan kalkıp bir bardak su içtim. Fakat bu rahatsız his gitmiyordu. Biraz televizyon izlersem belki kafam dağılırdı.
Yayıldığım koltuktan kumandaya uzanıp rastgele bir kanal açtım. Biraz izlemeye çalışmıştım ama ekrana bakarken bile aklım başka yerlerdeydi. İçim asla rahat değildi. Nedeni hakkında en ufak bir fikre bile sahip değilim. Sadece bir şeylerin kötü olduğunu düşündüm o an. Bir şeyler yolunda değildi, bundan emin olmuştum. Sebebini bilmediğim için elimden bir şey gelmiyordu.
Hava kararmaya başlıyordu ve Felix hala yoktu. Rahatsızlık olarak nitelendirdiğim şey gittikçe büyümüş, yerimde duramayacağımı sağlayacak bir boyuta gelmişti. O yüzden deli gibi salonun ortasında volta atıyordum. Bi an düşündüm; belki beni endişelendiren şey çilli çocuktur. Saat geçmeye başlıyordu ve ondan bir haber dahi yoktu.
Süper zekam (!) sağolsun onu aramak yeni gelmişti aklıma. Telefon rehberinden 'çilli' diye kaydettiğim numarayı tuşlayıp çalmasını sağladım. Defalarca çalmıştı fakat açılmamıştı. Belki duymamıştır düşüncesiyle tekrar aradım. Bu sefer de aynısı yaşanınca içimde ki hissin artmasıyla bu hissin nedeninin çilli çocuk olduğundan emin oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance With Me | Hyunlix
FanficDans okulunda öğretmeni, Lee Felix'e Seul'de düzenlenen çok ünlü bir şirketin kuracağı dans grubu için alımlara katılmasını söyler. Olacaklardan habersizce kabul eden Felix, kapısını açtığı bu büyük gelecekten haberi yoktu. Ve hayatını dansa adamış...