19. Bölüm

2.7K 247 257
                                    

Saat gece 2 ve Daisy'nin yine ilham perileri sağolsun yeni bölüm atıyor. Bu kız akıllanmayacak

"Kestik." Yorgunluktan kulağımda yankılanan yönetmenin sesiyle yere oturmuştum. Ekipteki herkes bizi alkışlamaya başlamıştı. Klibimizin son sahnesini çekmiştik. Bu klip için bir haftadır çekim yapıyorduk. Sırada editleri kalmıştı. Ondan sonra çıkış yapacaktık.

"Tebrikler!" dedi yönetmen. Yerden kalkıp saygı anlamında eğildim. Yanımıza gelen çalışanlar hemen elimize küçük el vantilatörlerini sıkıştırdılar. Malum, heryerimizden ter akıyordu.

Yavaş yavaş ekipmanları toplamaya başlamışlardı. O sırada yönetmenimiz yanımıza geldi.

"Çok iyi iş çıkardınız gençler. Eve gidin ve bol bol dinlenin. Videoların edit işlemleri bitince izlemeniz için size göndereceğiz." Tekrardan teşekkür edip eğildikten sonra bizi bekleyen siyah araca bindik ve yola koyulduk.

"İnanılmaz yoruldum, eve gidip duş alacağım ve yatacağım." dedi Chan hyung. Ardından da Minho konuştu "Daha saat 7 hyung, sen uyursan kimle uğraşıcam ben." dedi sahte bir üzüntüyle. Chan hyung da karşılık olarak göz devirmeyi ihmal etmemişti.

"Bence bizde Chan hyunglara çıkıp film izleyelim." dedi Hyunjin cevap vermemi beklercesine suratına bakarken. Bende sessizce kafamı salladım.

"Niye hiç konuşmadan ruh gibi duruyorsun çilli?" diye sordu Hyunjin.

"Dün olanlardan dolayı seni affettim sanmadın herhalde." dedim sadece ikimizin duyabileceği bir şekilde.

"Ya! Ne fısıldaşıyorsunuz." diye sahte bir sinirle sesini yükselttikten sonra konuşmaya devam etti Minho "bide Hyunjin, bir şey sorucam. Senin bi tane arkadaşın varmış, adını unuttum. Ama sincaba benziyordu." dedi.

"Jisung mu? Eee nolmuş Jisung'a?"

"Telefon numarasını istiyorum."

"Niye?"

"Sanane, keyfim öyle istiyor."

"İyi vermem o zaman." dediği an Minho yalvarma moduna geçmişti.

"Şaka yaptım, hadi canım kardeşim lütfen."

"Bakarız." dedi ve camdan dışarıyı izlemeye başladı. Biraz sonra yurda varınca evlere dağıldık, kendi evimize girdik. Öncelikle karnım kazındığı için diyet listeme aykırı olmasına rağmen bir şeyler atıştırmaya gittim mutfağa. Dolaptan dünden kalma makarnayı çıkarıp ocakta biraz ısıttıktan sonra tabağa koydum.

Kısa süre içinde bitirdiğim makarnanın tabağını bulaşık makinesine yerleştirip banyoya girmek için dolabımdan giyeceğim kıyafetleri çıkardım.

"Ben banyoya giriyorum, beni rahatsız etme!" diye Hyunjin'e seslendim. Bir ses gelmemişti ama çokta umrumda değildi. Tuvaletin kapısını açtığım an gördüğüm görüntü olduğum yerde donmama neden oldu.

"Napıyorsun!?" dedim küvette yıkanan Hyunjin'e karşı kafamı başka yere çevirerek.

"Sende acaba bu sıralar körlük mü başladı?" diye dalga geçmeyi de es geçmedi.

"Niye söylemiyorsun banyoya gireceğini?!"

"İstemiyorsan bakma."

"Çok da meraklı değilim vücuduna bakmaya."

"Dün öyle demiyordun." dedi imali imali. Cevap vermeden tuvaletten çıkacaktım onun sesiyle durakladım.

"Hey! Çilli." Arkamı dönüp yüzüne baktım. "Yanıma gelsene." dedi piş sırıtışıyla. Göz devirip çıktım.

Dance With Me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin