38. Bölüm

2K 150 262
                                    

Slm aşkımsular şu anda okuyacağınız bölümün başı smut olacaktır. Lütfen okumak istemeyenler "..." kısmına kadar hikayeyi atlasın. Mızmızlanmanızı çekemem teşekkürler 😊🔪

(İtiraf ediyorum, red lights ve taste dinleyerek yazdım)

Jigeum neo come and taste me now 😋


Bir anda içime girmesiyle yüksek sesle inledim. Canım yanmıştı. Bundan endişelenen Hyunjin hemen konuştu "Çok acıdı mı?"

"A-ahm~ hayır, devam et." dedim zevkle gözlerimi sıkarak. Aslında acımıştı, ama bu şey garip bir şekilde hem can yakıyor, hemde inanılmaz zevk veriyordu. Alışık olmadığım bir şeydi. Bu yüzden tek çabam ona uyum sağlayabilmekti.

O anda aklıma geldi. Bu benim ilkimdi, peki ya onun? Daha önceden bir başkasıyla yaşamış mıydı bu duyguyu?! Hayır, kabul etmiyorum. Bu sadece ikimize özel olmalı.

Merakıma yenik düşerek sordum "S-sen, daha önceden yaptın mı?" dedim olduğumuz durumdan öte titreyen sesimle.

"Hayır." dedi kısa ve net bir şekilde. Bu beni rahatlatmıştı. Çünkü onu başka biriyle yan yana görünce bile damarlarımdaki kanlar sinirle yanıyordu. Başka biri demişken, bu sabah yanındaki o kadın kimdi. Gerçekten onunla flört ediyor olamazdı değil mi?

"Peki sabahki kadın, kimdi o?" dedikten sonra zevkle ağzımdan bir inilti çıktı.

"Bebeğim, soru soracak bu zamanı mı buldun?" dedi oflayarak. Ardından erkeksi inlemeleri kulağıma doldu. O anda midemdeki kelebekler derimi delerek dışarı çıkacakmış gibi hissettiriyorlardı.

Dediği şeyi haklı bulup sustum. Nerden bileyim ben seks yaparken söylenmesi gereken şeyleri. Gerçi bir şey söylenmeli mi onu da bilmiyorum.

İçimdeki alev harlandıkça hareketleri yavaş kalıyordu benim için. Her seferinde vücudum daha fazlasını istiyordu. Cilveli bir şekilde mırıltılar çıkarak kısık bir tonda konuştum "Hızlanır mısın, babacığım." Onu çıldırtmak için elimden geleni ardıma koymayacağım.

"N-ne?" dedi son söylediğim kelimeye inanamayarak. Evet, aniden gelişen bir şeydi. Düşünmeden söyledim. Artık bir şeyleri düşünüp durmak istemiyordum. Bu yüzden akışına bırakacağım ve kendimi kasmayacağım.

"Sadece hızlanmanı istiyorum, babacığım~" dedim çocuk gibi dudaklarımı büzerek. Dudaklarında oluşan fesat gülümsemeyi görünce amacıma ulaştığımı anladım.

"Sen çok fenasın biliyorsun değil mi? Yaramaz çocuk." diyip dudaklarıma kapandı. Bir andan tutkulu bir şekilde öpüşürken diğer yandan ise hızlanmaya başladı. Tekrardan ilk baştaki gibi acıttı, ama kısa sürede bu acı yok oldu.

İçime sığdıramadığım hisleri inlemelerimle dışarı vurucakken beni sertçe öpmesi buna engel oluyordu. Bu yüzden sadece bir anlığına dudaklarımızı ayırdım, sonra yineden ateşli öpüşmemize devam ettik. Bir andan içime girip çıkmasının zevki varken diğer taraftada diliyle ağzımın içini gıdıklaması vardı. Zevkten dört köşe oldu sözünün tamamiyle beni ifade ediyordu şu an.

Beklemediğim bir anda dudaklarını çekmesiyle şapırtılı bir ses çıktı. Hareketlerine hala devam ederken gözlerini bir saniyeliğine olsun gözlerimi ayırmadan bana baktı. Bense ne kadar göz teması kurmakta zorlansamda ona uyum sağlamaya çalıştım. Derin ve imalı gözlerle bakarken konuşmak için dudaklarını araladı "Seni ilk tanıdığım günden, bugüne kadar çok değiştin." dedi hafif tebessüm ederek.

"N-nasıl yani?" dedim ve bir anda sertçe girmesiyle yüksek sesle inleyerek kafamı yana doğru yatırdım.

"Eskiden çok daha hırçındın. Şimdiyse tek dokunuşumla ellerimin arasında eriyip gidiyorsun." dedi elini yanağımın üstüne koyup okşarken.

Dance With Me | HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin