Benden Bile Güçlüsün

403 46 34
                                    

Bildiğim bütün büyüleri yapmıştım ama hiç birinden olumlu bir sonuç alamamıştım. Gücümü sonuna kadar hissedebiliyordum ama ona daha fazla zarar vermemek adına kendimi dindirmeye çalışıyordum. En son pes ederek kafamı arkaya doğru atmıştım.

Dolan gözlerimi yok etmek için kapattığımda yanağımdan süzülmeye başlamıştı. Pes edemezsin Mira! Amcamın sözleri aklıma geldikçe kendime motivasyon vermeye çalışıyordum ama artık gücümün son damlalarındaydım.

Sen Alara Korel'in kızısın!

Berkay Savaş Öztürk'ün kızısın!

Demir Korel'in torunusun, cidden böyle pes mi edeceksin?

İç sesimle uzun ve güçlü bir savaşın içindeydim. Ama haklıydı. Güçlü bir soydan geliyordum ve pes edemezdim. Ona bunu ben yapmıştım hem de hiçbir suçu olmaksızın. Şimdi de onu geri iyileştirmem lazım!

Yerimde dikleştim ve kafasını dizlerime az önce ki gibi dikkatlice yerleştirdim. Ellerimi kumral saçlarına götürüp hafifçe geriye doğru ittim. Gözlerimi kapatıp büyüye başlayacağım sırada elimi alnından çekip kalbinin üstüne götürdüm.

"Lütfen geri dön." Diye fısıldayarak gözlerimi karanlığa teslim ederek gücümün son damlalarının bedenimde dolaşmasına izin verdim. Kendini kasma, bırak Mira diyerek kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.

"Volta Atrás" diyerek büyüye başladığım zaman gözlerim benden istemsizce aralanmaya başlamıştı. Büyük ihtimalle gözlerim tekrar siyaha boyanıyordu bunu çevremde oluşan dumanlardan görebiliyordum ama kısa süre sonra önüm kapkaranlık olmuştu. Bedenimde ki güçlerin hepsini avuçlarımda hissedebiliyordum. Sanki damarlarımda kan yerine büyü gücüm dolanıyordu.

"Romper o Feitizo," diyerek büyülü kelimeleri söylerken gücümün daha da arttığını hissedebiliyordum. Elimin altında ki kalpte bir değişiklik yoktu ama siyahların arasında bir siluet üzerime doğru geldiğini görebiliyordum. Kulaklarımda uğultular oluşmaya başlamıştı.

Karanlığın içinden gelen siluet üzerime doğru geldikçe neye benzediğini fark edebiliyordum. Bu bir kurttu. Durun bu kurdu biliyorum. Bu oydu. Lacivert tüyleri, siyah ve kırmızı olan kurt gözleri ve liderliğini gösteren o gücünü hissedebiliyordum. Yanıma doğru gelerek karşımda öylece yüzüme bakmaya başladı. Bu hali bile o kadar asil görünüyordu ki bir an içimde ki kurt şaha kalkmıştı.

"Babam ve dostlarım haklıymış, senden uzak durmam lazımmış." Diye sesini zihnimde duymaya başladığımda sadece başımı olumsuz bir şekilde sallamıştım.

"Bunu yapmak istemedim."

"Umurumda değil. Beni sonsuz bir uykuya hapsettin."

"Siraç ben özür dilerim. Seni uyandırmak için çok çabalıyorum. Ama hangi büyüyü yaptığımı bilmiyorum." Dediğimde kurt yüzü ile yüzüme bakıyordu. Aniden hırlayarak üstüme doğru geldiğinde korkmadan edememiştim.

"Söyledikleri gibisin! Sen katilsin, sevdiklerini yok eden bir katil melezsin!" diye bağırıp karanlığın içine doğru giderken onu durdurmak istiyordum ama başaramıyordum. Yerime kazınmış gibiydim.

"Geri dön!" diye arkasından bağırdığım zaman oluşan siyahlıklar yok olmaya başlamıştı. Gözlerimi sımsıkı bir şekilde kapatıp açtığımda tekrar evdeydim. Bakışlarım ona kaydığında aynı bıraktığım şekildeydi. Yine başaramamıştım.

"Başaramadım." Diye dudaklarımın arasında titrek bir ses çıktığında kendime engel olmamıştım. Tek sesime değil gözyaşlarıma hâkim olamadan kendi yarattığım kötülükle ağlamaya başlamıştım.

Melez Kız / Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin