İşler Kızışıyor

476 46 8
                                    

Siraç'ın Gözünden

Yarım saatin sonunda babamların evine gelmiştim. Arabayı gelişi güzel bir şekilde park ettikten sonra araban bir hışımla inmiştim. Bahçeye doğru yürüdüğümde babam ve amcamları görememiştim. Sanırım arkadalardı.

Arka bahçeye geçtiğimde Egemen ve Deniz amcamı görmüştüm. Gülerek bir şeyler anlatıyorlardı. Babam beni gördüğünde gülüşü yüzünde sabit kalmıştı.

"Hoş geldin oğlum." Dediğinde iyi gözükmeye çalışarak yanlarına geçmiştim.

"Hoş bulduk baba, ne konuşuyordunuz?" dediğimde babam gülerek arkamı işaret etmişti. Omzumun üstünden baktığımda Gökay abinin geldiğini görmüştüm.

"Gökay'ın geçmişte yaptıklarını konuşuyorduk." Dediğinde Gökay abi gülerek yanıma gelmişti. Ve saçlarımı bozarak yanıma oturmuştu.

"Hangi yaptığım işkenceden keyif alarak gülüyordunuz?" dediğinde Egemen amcam gözünden akan yaşı silerek;

"İkizine yaptıklarından söz ediyorduk." demişti. Gökay abi gülerek gözlerini devirmişti.

"Evet, ikizimi zehirlemek ve Alara ile uğraşmak güzeldi." Diye sanki o zamanları özlüyormuş gibi iç çekmişti.

Babam " Bizim için güzel ama onlar için acı dolu bir zamandı." Dedikten sonra gözleri uzaklara dalmıştı. Aklına her ne gelmişse yüzünde tuhaf bir gülümseme oluşmuştu. Deniz amcam babamın ayağına vurarak dikkatini çekmişti.

"Ne o? Yine eskileri mi özledin?" Dediğinde babam gülerek karşılık vermişti. Dördünün arasında tuhaf bir kahkaha oluşmuştu. Hepsinin gözlerinde eskiyi özlediklerine dair izler vardı.

Gökay abi "Seni hangi rüzgâr buraya savurdu bakalım küçük Akın." Dediğinde omuz silkerek "Sizle oturmayı özledim." Demiştim.

Babam "Siraç bu yalanları senin yaşındayken düşmanları tuzağa çekmek için kullanıyorduk." Dediğinde sesimi çıkartamamıştım. Babam yerinde dikleşerek " Başın belaya girdiği zaman yanıma gelirsin. Yine başını nasıl bir belaya soktun?" dediğinde cümleye nerden başlayacağımı düşündüm.

Egemen Amcam " Bela kelimesini senin kullanman gerçekten tuhaf Bahadır. Oğlum belanın has kaynağı sensin. Siraç'a böyle bir soru sorman bile çok saçma." Dediğinde Deniz amcam gülerek;

"Siraç lütfen baban gibi saçma birisine âşık oldum ve aşk acısı çekiyorum deme, bu bünyem bir imkânsız aşkı daha kaldıramaz. O kadar genç değilim." Dediğinde Egemen amcamla gülmeye başlamıştı.

Babam "Deniz!" Diye uyardığında ikisi de susmak zorunda kalmıştı. Evet, babam ne kadar yıl geçse de kardeşi olarak gördüğü dostları üzerinde hala bir hâkimiyeti var ne garip değil mi?

"Seni dinliyoruz oğlum?" dediğinde yerimde dikleştim.

"Bu sefer seni şaşırtacağım baba ama başımı belaya sokmadım." Dediğimde Egemen ve Deniz amcam birbirine bakmıştı.

Egemen Amcam "Bela sana geldi." Dediğinde sözlerinde ki doğruluk payı ile kafamı hafifçe sallamıştı.

Deniz Amcam gülerek "Ya bela gelir yâda belayı kendi yaratır. Asla şaşmaz çünkü bu Akınların geleneği," dediğinde babamla birlikle gülmeye başlamıştık.

Babam "Bela bu sefer sana nasıl geldi?" dediğinde Gökay abi araya girdi.

"Senden kaynaklı, sen varken bela biter mi Bahadır?"

"Ha ha ha çok komik Gökay." Dediğinde gülerek;

"Haklıyım ama sen alfasın eh çocuğun da hem lider hem de gölge klanı sence belanın onu bulması normal değil mi?" dediğinde babam sesini çıkartmamıştı.

Melez Kız / Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin