Sevimli Atışmalar...

525 42 4
                                    

"Ukala tavrını yerli bir edeceğim." Diyerek uzattığı elini tutarak yerden kalkmıştım. Kalktığım an burun buruna bitmiştik. Bir adım gerileyerek aramızda ki mesafeyi açmıştım. Siraç bu yaptığımı fark etmişti ve gülerek orta alana doğru yürümeye başlamıştı.

Ona aldırış etmeden karşısına geçip beklemeye başladım. Profesör yanımıza gelerek "Kurda dönüşmeyeceksiniz ve güçlerinizi fazla harcamayacaksınız. Yarın size lazım olacak ona göre kapışın." Diye uyarısını yaptığında Siraç başını sallarken ben sözlerine odaklanmıştım. Yarın size lazım derken? Yarışma yarın mı yapılacaktı?

Bakışlarım geri ona kaydığında saldırmak için hazırlanıyordu. "Bayanlar önden melez hanım." Dese de yerimde durdum. Hareket etmedim. Ve babamın zamanında bana söylediklerini uyguladım.

Asla ilk hamleyi sen yapma Mira, karşı tarafta ki seni ne kadar kışkırtsa da bekle hamlesini gör ve ona göre hareket et kızım. Bütün sözlerimi unut ama bunu asla unutma. Hemen büyüye başvurma. Gücünle ilk saldır karşında ki kişi büyü gücünü unuttuğu an büyünü devreye sok.

Ve şimdi de sözlerini yaşatacağım baba. İlk hamleyi ben yapmayacağım.

"Ne o korkutun mu Yavru Ceylan? Ah hadi ama o kadar abartılan melez şuan bana saldıramıyor." Sakin ol. Seni kışkırtarak hamleni öğrenmeye çalışacak sakin ol o yüzden Mira.

"Asıl korkak sensin Siraç, benden öyle bir korkuyorsun ki ilk hamleyi benim yapmamı söylüyorsun yazık." Dediğimde yüzünde yalancı bir gülümseme oluştu. Sonraysa üstüme doğru koşmaya başlamıştı. Planım işe yarıyordu. Tam üstüme atlayacağı sırada bacağından tutup karşı duvara fırlatmıştım.

"Basitsin." Dediğimde hızla yerinden kalkıp tekrar üstüme doğru koştu. Zıplayacağını düşünsem de yerde kayarak ayak bileğimi tutmuştu. Kendisi ile beni de yerde sürükleyecekken elinden kurtularak salonun bir diğer tarafına geçmiştim.

"Bana basitsin diyorsun da, neden benden kaçıyorsun?"

"Hamle yapmak ne zaman kaçma oldu?" diye sorusuna soru ile karşılık vermiştim. Artık onu çözdüğümü biliyordum. Sorusuna soru ile karşılık vermem onu daha da sinirlendiriyordu. Hiçbir şey söylemeden aniden ortadan kaybolmuştu. Kokusunu arkamda hissetsem de geç olmuştu. Elini belime koyarak ayaklarımı yerden kesmişti. Beni yere sertçe fırlatacağı sırada okul formasını tutarak benimle birlikte yere düşürmüştüm. Yere sert bir şekilde savrulsam da acımı gizlemeye çalıştım. Siraç'tan inlemeli bir ses geldiğinde onun benden daha çok canının yandığını anlamıştım. Yerden kalacağım sırada bacağımdan tutarak beni yerde sürüklemeye başlamıştı. Bacağımı elinden kurtaramıyordum.

"Bakalım tek bacakla ne kadar güçlüsün melez." Dediğinde ne yapmak istediğini anlamıştım. Ayağımı kurtarmaya çalışsam da birden bileğimi ters çevirmişti."Aaah!" İnleyerek bacağımı elinden kurtarmaya çalışıyordum. Canım acıdığı için gözlerim dolsa da bunu saklamayı başarmıştım.

Diğer ayağımla onun bacak arasına tekme atmam bir olmuştu. Bunu beklemediği için ayağımı bırakmak zorunda kalmıştı. Bileğimi geri yerine oturttuğumda o hala yerdeydi. Hızla yerden kalktım ve bacağına sertçe bastım. Kırılma sesini duyduğumda içinde ki öfke daha da rahatlamıştı. Siraç yerde uzanarak ayağımın altında ki bacağını kurtarmaya çalışıyordu.

"Bakalım bir kolu kırık bir bacağı kırık gölge bozuntusu ne kadar güçlü olacak." Dediğimde elimden kurtulmak için ellerini kullanmaya çalıştı ama nafileydi. Sol kolunu tutup kıracağım sırada kolunu kendine çekmişti. Bu hareketi yüzünden üstüne düşmek zorunda kalmıştım.

Melez Kız / Kanlı AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin