Merhaba eski dostum sana tekrar karşılacağımızı söylemiştim. Sizlere veda ederken bir söz söylemiştim. " Uzun bir hikayenin kapanışına, güzel bir hikayenin başlangıcına " demiştim. Evet söylediğim gibi şimdi sizleri güzel bir hikaye bekliyor...
Alar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alara'nın Gözünden
Bütün şehrin altını üstüne getirmiştik ama o herife dair bir iz bulamamıştık. Vampir hızımı düşürürken Berkay da pes ederek kurt hızını kullanmayı bıraktı.
"Şerefsiz çok iyi yere saklanmış," dediğinde sesimi çıkartmamıştım. Haklıydı, büyülerle nasıl oluyorsa varlığını iyi gizliyordu.
"Ne diyorsun melezcik, eve gidelim mi?" dediğinde başımı salladım.
"Gidelim, Miranın durumu kötüleşiyor olabilir." Dediğimde eve doğru yürümeye başladık.
"Evden çıkmadan önce onu biraz daha toparladım. Siraç'ta yanında olduğuna göre bir sorun yok." Dediğinde şaşırarak ona baktım.
"Evet ne yazık ki," diye zoraki bir sesle konuştuğunda isteyerek değil. Sadece Mira için boyun eğdiğini görebiliyordum. Gülerek koluna girdim.
"Harika bir babasın biliyorsun değil mi?" dediğimde ela gözlerini yüzüme çevirdi.
"Harika bir annesin biliyorsun değil mi?" diyerek okları üzerime çevirdiğinde gülerek yanağına uzun bir öpücük bıraktım.
"Bu kadar yeter, eve kadar yarış yapmaya var mısın?" dediğimde aynı çocukluğumuzda olan o ışıltı gözlerinde süzüldü.
"Her zaman ve sonsuza dek." Diyerek kurt hızını kullanmaya başladığında "Hey hile yapıyorsun!" diye bağırarak vampir hızımı devreye sokmuştum.
Gökay'ın evine vardığımızda Berkay'ı sollayarak kapının önünde durmuştum. Gülerek ona baktığımda hızını düşürerek ellerini kapının iki yanına koydu.
"Kazanmana izin verdim." Diyerek dudaklarıma doğru yöneldiğinde sadece kahkaha atarak kollarımı boynuna dolamıştım. Tam dudaklarımız birleşeceği sırada sırtımı yaslamış olduğum kapı geriye doğru çekilmişti.
"Hey!" diye bağırarak arkama baktığımda Gökay kaşlarını çatarak yüzümüze bakıyordu.
"Siz miydiniz? Bende Mira ve Siraç sandım." Dediğinde kollarımı Berkay'dan çekip içeriye girdik.
Berkay "O ne demek oluyor Gökay?" dediğinde salona doğru yürümeye başladık. Gökay bütün hazırlıkları tamamlamıştı. Büyü kitapları, tılsımlar, bitkiler her şey hazırdı.
"Senden sonra büyüyü yapmak için malzemeler eksikti onları almak adına dışarıya çıktım. Döndüğümde evde ikisi de yoktu. Zaman geliyor ama onlar ortada yok." Dediğinde bakışlarım Berkay'a kaymıştı.
"Peki, sakin olalım. Siraç onu eğlendirmek adına evin yakınlarında bir yere götürmüştür." Dediğinde içimde tuhaf bir şeyler oluşmuştu.
"Y-yer belirme büyüsü yapalım. Buluruz" dediğimde Gökay kurt hızıyla üst kata çıkıp yine o eşyalarını aldı. Elimi uzattığımda başını iki yana salladı.
