Bölüm 17 - No, Its The Fucking Sandman

677 37 5
                                    

Bölüm 17 - No, Its The Fucking Sandman

Skyler'ın Bakış Açısı

Zero'nun kulağını ovuştururken ağzındaki ve dişlerindeki tüm kanı durulayıp fırçaladım. Diesel'e bu kadar şiddetle saldırdığına inanamıyordum. Bebeğimin birine saldırdığını hiç görmemiştim. Evet, onun hırlayıp havladığı olmuştu ama birine saldırdığını daha önce hiç görmemiştim! Dört yıl boyunca hiç. Kahretsin, yürüyüşlerimizde gördüğümüz kedileri bile kovalamazdı.

Diesel'in kurt adam olduğuna gerçekten inanamıyordum.

Dalton ve Jackson önümde dönüştüklerinden onların var olduğunu biliyordum. Bütün kurtların kendileri gibi olduğunu söylemişlerdi. İnsanlara karşı kaba ve zalim ama Diesel ve tüm arkadaşları ve ailesi çok iyi ve sevecenlerdi. Tripp iki kez evimin de yatmıştı ve benden daha fazla insan gibi davranıyordu. Lanet bir hayvan gibi çok yemesine rağmen.

Tüm kanı temizlediğimde diş fırçasını çöpe atıp odama gittim. Zero beni sessizce ve dikkatli bir şekilde takip etti. Başının dertte olmadığını düşünüyordu. O sadece beni koruyordu ve bunun için asla ona kızmazdım ya da onu cezalandırmazdım. Diesel bile olsa o sadece beni koruyordu.

Hemen duşa girdim ve suyu ısıttım. Isınan suyun altında durdum ve sadece rahatladım. Aklım, ben uzaklaşırken Diesel'in yalvaran ve çaresiz bakan yüzünü görmeye devam ediyordu. Gözlerinin nasıl yaşlarla dolduğunu görmüştüm.

Ama orada kalamazdım. Ne yapacağıma karar verene kadar değil. Kalsaydım, bana düşünmek için gerçek bir şans vermeyeceğini biliyordum. Bana onunla ilgili tüm iyi şeyleri hatırlatabilirdi. Her şeyi net bir şekilde düşünmeliydim.

Sonunun kırık bir kalp ve kırık kemiklerle bitmesini istemiyordum. Diesel şimdiye kadar bana kötü davranmayı bırak kötü bir bakış bile atmamıştı. Bana karşı her zaman nazik ve dikkatliydi. Sanki camdan falan yapılmışım gibiydi. Onun bu özelliğine bayılıyordum.

Onu seviyordum. Aman tanrım, lanet olası bir kurt adama aşık olmuştum! Ama o çok seksi bir kurt adamdı. Bana baktığında gözleri her zaman mutlulukla parlıyordu. Ve birlikte olduğumuzda yüzü hep gülümsüyordu. Her zaman elimi nazikçe tutuyor ve beni koruyucu bir şekilde kollarına sarıyordu.

Onu kötü ve zalim gösterebilecek hiçbir şey yapmamıştı. Bizim için savaşmadan bizden vazgeçemezdim. Bu benim en büyük hatam olurdu. Her zaman doğru dürüst bir kavga etmeden pes etmiştim. Ama bu sefer değil! Diesel'in istediği bensem, o zaman bizi bir arada tutmak için savaşırdım. Bunun üzerine yatağa girip uyumaya karar verdim. Onu sabah arayacaktım.

Telefonumun evin her yerinde çaldığını duyduğumda inledim. Gevşemiş bedenimi yataktan kaldırıp oturma odasına girdim. Zil sesi sadece yeniden başlamak için durdu. Sesler mutfaktan geldiği için tezgâha doğru hızla yürüdüm.

"Merhaba?" Arayanın kimliğini kontrol etmeden uykulu uykulu cevapladım.

"SKYLER?! Sen misin?!" Diesel çılgınca bir sesle sordu.

Kıkırdayıp gözlerimi devirdim. "Hayır, ben lanet olası kum adamım! Az önce telefonumu aradın Diesel, başka kim olabilir?"

İçini çekti ve ardından sinirli bir şekilde kıkırdadı. "Bu doğru. Bugün kafeye gelmediğin için aramıştım. Dün geceden sonra senin için endişelendim."

Şöminenin üzerindeki saate baktığımda saatin çoktan bir olduğunu gördüm. Genelde 11'e kadar kafede olurdum, bu yüzden onun yerinde ben olsam ben de endişelenirdim. Ne diyeceğimi tartışırken dudağımı ısırdım. Telefonda hala nefesini duyabiliyordum.

Dark Moon Sürüsü (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin