Dark Moon Sürüsü (boyxboy)

Bölüm 23 - Friendly Competition

Bölüm 23 - Friendly Competition

Tripp'in Bakış Açısı

"Etrafa bakabilir miyim?" Kennan, duş almayı bitirdikten sonra sordu.

"Tabii ki. Ama ondan sonra gitmeliyiz. Ailen senin için bir doğum günü yemeği hazırlayacaktı."

"Tamam, bana etrafı göster." Talep etti ve beni odadan dışarı çekti.

"Tamam, burası çalışma odası ya da sinema odası." dedim ve kapıyı açtım.

İçeri girdik ve büyük düz ekrana bakarken çenesi düştü. Gerçekten büyüktü ve duvarın çoğunu kaplıyordu. Ama burada en sevdiğim şey kanepeydi. Oldukça rahat yatar bir koltuktu yanlarında bardak tutucuları ve yerleşik saklama yerleri vardı. Bana başını salladı ve ben de onu dairenin geri kalanında gezdirdim. Tüm odaları gezdikten sonra onu ofisime götürdüm

"Seninle tanışmadan önce ödevlerimin çoğunu burada yapıyordum." Kıkırdadım çünkü artık genellikle çalışmak için onun evine ya da kafeye gidiyorduk.

"Tripp, bu çok güzel." Yanımda fısıldadı ve ben omuz silktim.

"Gerçekten sadece bir ofis. Ben almadan önce Diesel'indi ve ben gerçekten..." dedim koluma şaplak atmadan önce.

"Ofis değil, resim." dedi ve masanın önündeki duvarı işaret etti.

"Oh! Beğendin mi? Bu benim favorim." Büyük fotoğrafa bakarken gülümseyerek söyledim.

Kurt formumdayken ben ve Kennan vardı resimde. Ben uzanıyordum ve o gözleri kapalı bir şekilde yanıma yaslanıyordu. Arka bahçede uzanırken iri ellerinin kürkümde gezindiğini hatırlıyordum. Tahminimce, sürü annelerinden biriydi fotoğrafını çeken. Kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu çünkü bu büyük resmi dairemin kapısına yaslanmış çerçevenin içinde bulmuştum. Herkes evin içinde dolaşırken kokular birbirine karışmıştı ve doğru kişiyi bulamamıştım.

"Neden fotoğraf albümünde yoktu?" Yanına giderken sordu.

"Kimin çektiğini bilmiyorum, bu yüzden aslını alamadım. Çerçeveli bir şekilde dairenin dışına bırakılmıştı. İstersen senin içinde bir kopyasını yaptırabilirim." Dedim onu izlemek için masaya yaslanırken.

Parmakları, fotoğraftaki uyluklarına dayanan kurdumun kafasının üzerinde gezindi. Dudağını ısırdığını görünce gülümsedim. Kennan bana doğru yürümeden önce gülümseyerek bana döndü. Kollarımı açtım ve kollarını gövdeme sıkıca sarmadan önce dosdoğru onlara doğru yürüdü. Alnımı omzuna yaslayarak sırtını hafifçe ovdum.

"Gitmeye hazır mısın? Uyanır uyanmaz seni eve götürmem için kesin talimatlar aldım. Annenin bir daha tahta kaşıkla bana vurmasını istemiyorum." Dedim ürkek bir sesle ve o kıkırdadı.

"Eh, kimse sana son tarçınlı ruloyu çalmanı söylemedi." Bana bakarak sırıtarak söyledi.

Kıçını okşadım ve omuz silktim. "Cezaya değdi. Bulaşıklar o kadar da kötü değildi."

"Hadi gidelim, aslında ailemi tekrar görmek istiyorum!" Dedi heyecanla ve beni ofisten çıkarıp odama geri sürükledi.

"Biliyorsun, ailen görme yetinin geri gelebileceğini bilmiyordu. Şimdiye kadar bunu sen ve ben gördük. Tamam Diesel'in bir sezgisi vardı çünkü bana bunun mümkün olduğunu söyleyen oydu." Cüzdanımı kaparken ve yolda olduğumuzu bildirmek için Remy'ye kısa bir mesaj çekerken dedim.

"Yani herkesi çok şaşırtacak! Bekleyemiyorum." Ayakkabılarına adım atıp fotoğraf albümünü alırken heyecanla söyledi.

"İyi hadi o zaman!" Dedim ve onu göğsüme çekip hızlıca öpmeden önce elini tuttum.