Bölüm 20 - Abort Mission!

302 22 2
                                    


Bölüm 20 - Abort Mission!

Kennan'ın Bakış Açısı

"Sonra ona, bana bir su balonu daha atarsa, iç çamaşırını giyerken kafasına geçireceğimi söyledim. Yine de fırlattı, ben de ayağa fırladım ve onu yakalayana kadar evin içinde kovaladım. Sonra ona şimdiye kadarki en kötü tekmeyi attım ve iki gün boyunca komik bir şekilde yürüdü." dedi Tripp ikimiz de kıkırdarken.

"Kulağa çok eğlenceli biriymiş gibi geliyor." Dedim kollarını belime dolarken.

"Evet, Bentley en iyisiydi. Tehlikeli ya da aptalca bir şey yapmadan nasıl iyi vakit geçirileceğini biliyordu. Gitmeliyiz." Üzülerek iç çekerek kaşlarımı çattı.

"Evet tabi." Dedim ve hızla ayağa kalktık.

"Sonra görüşürüz Bentley." Tripp elimi tutup beni mezarlıktan çıkarmadan önce mezar taşına doğru dedi.

"Peki nereye gidiyoruz?" Kaldırımdan uzaklaşırken sordum.

"Bilmiyorum. Nereye gitmek istiyorsun?" Diye sordu ve elimi tutuyordu.

"Umurumda değil." Ben omuz siltim ve güldü.

"Ormana gidebilir miyiz? Bir süredir değişmedim ve kurdum huzursuzlanıyor." Dedi yorgunce. Başımı salladım ve gülümsedim. "Tabii, kulağa hoş geliyor."

"Yalnızca kısa bir süre sonra duracağız çünkü Jed'in partisi birkaç saat içinde başlayacak." Heyecanla söyledi.

"Evet, Manny bunun hakkında konuşmayı bırakmadı." Bu sabah parti hakkında bağırarak yatağıma atladığını hatırladığımda kıkırdadım.

"Eğlenecek. Diesel yine abarttı, tüm küçük oyunparkı ve yiyecek standları ile tam bir karnaval. Bir sihirbazla birlikte şişme bir ev kuruldu. Benim doğum günüm de ise bir paylanço ve birkaç balon vardı." Beni gülümseterek dedi.

"Gelecek yıl doğum günün için sana güzel bir şey alacağım." Gülümseyip elini nazikçe sıktım.

"Evet ve bir hafta sonra olan doğum günün için ne istiyorsun?" Mutlu bir şekilde sordu.

"Aslında hiçbir şey istemiyorum." Her sorduğunda aynı cevabı verdiğimden inlediğinde omuz silktim.

"Kennan, 18 yaşına giriyorsun. Sana hiçbir şey almamazlık yapamam."

"Biz...çiftleşmeyi tamamlayabiliriz." Yavaşça söyledim ve gözlerini yoğun bir şekilde üzerimde hissettim.

"Emin misin?" Yavaşça sordu ve başparmağını elimin üzerinde ovuşturdu.

"Evet, eminim. Şimdi de hazırım ama doğum günümde daha özel olurdu." Dedim ve yüzümü serin tutmak için omuz silktim.

"Tamam o zaman, sana hala küçük bir şey alacağım." Kamyondan indiğimizde kıkırdadı.

"Ne?" Tekrar elimi tutarken sordum.

"Bunu söyleyip tüm sürprizi mahvetmeyeceğim." Sorduğum için kendimi aptal gibi hissettiren bir tonda söyledi.

"Bir ipucu?" Beni ağaçların arasına götürürken sordum, sanırım eve girmeyecektik

"Merak etme seveceksin ya da nefret edeceksin." Gözlerimi devirerek mutlu bir şekilde dedi.

"Her neyse." Elimi bıraktığında onu güldürerek alay ettim.

Islak bir burun elime değmeden önce kemiklerinin kırıldığını duydum ve yüzümü buruşturdum. Elimi kalın kürkünün içinden geçirip alçak sesle hırlamasına neden olurken dudaklarımda bir gülümseme belirdi. Tekrar bir araya geldiğimizden beri Tripp ile kurt formunda ikinci kez yürüyüşe çıkıyordum. Yine de sadece bir hafta olmuştu ve tekrar bir araya geldiğimizin ertesi günü kurt formuna değişmişti.

Dark Moon Sürüsü (boyxboy)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin