Dark Moon Sürüsü (boyxboy)

Bölüm 1-Senior Year, Here I Come!

Bölüm 1-Senior Year, Here I Come!

Tripp'in Bakış Açısı

Onun içine doğru ilerlemeye devam etmeden önce açımı ayarlarken inledim ve dudaklarımı Marty'nin dudaklarına çarptım. Tırnakları sırtıma batıyordu ve derimin çizildiğini hissediyordum. Bu beni daha çok tahrik ediyordu ve ona daha sert girmeden önce hırladım. Kıçını sıktım ve daha derine girmemi sağlamak için onu hafifçe kaldırdım. Başını geriye attığında dudaklarım boynuna yapıştı ve menisi göğsümü ıslatırken inledi. Orgazm vücudumu delip geçerken titrememe neden olurken inledim ve başımı boynuna gömdüm.

İkimiz de sessizce orada yattık. Duyabildiğin tek şey derin nefes alıp vermemiz ve hızlanan kalp atışlarımızdı. Birkaç dakika sonra kendimi dışarı çektim ve bacaklarımdan aşağı kayan meni hissine inledim. Yanına düşerek sevdiğim erkek arkadaşımı kollarıma aldım ve çarşafı belimize kadar çektim. Çoktan uyumuştu, bu yüzden gözlerimin hassas hatlarını izlemesine izin verdim.

Hafif çilleri olan küçük düğme burnu çok sevimliydi. Solgun göz kapaklarının altında şimdiye kadar gördüğüm en güzel bal rengi gözleri vardı. Soluk pembe dudakları anlamsızca onu öpmek istememe neden oluyordu. 3 yıldır çıkıyorduk, lise birinci sınıftan beri birlikteydik ve yarın son sınıfın ilk günüydü. Yıldönümümüz bir hafta sonraydı ve bizim için büyük planlarım vardı. O bir insandı ve benim eşim olmadığını biliyordum ama onu çok seviyordum. Kurdum Vladislav bile onu çok önemsiyordu.

Marty ile birinci sınıfın yazında tanışmıştım ve yemin ederim güzelliği karşısında ağzım açık kalmıştı. Büyük ilgiyi hak eden güzellik türü değildi belki, onunki çoğu insanın fazlaca bakacağı hassas bir güzellikti. Yine de dayanamadım ve onunla ilk konuştuğumda kalbim o kadar hızlı atıyordu ki kalp krizi geçireceğimi sanmıştım.

Diesel ve Benny'ye ne hissettiğimi söylemiştim ve Diesel benim eşim olmayabileceği için fazla bağlanmamamı söylemişti. Yine de direnemedim ve onu kovaladım. Şimdi burada 3 neredeyse 4 yıl geçmişti ve her zamankinden daha mutluyduk. Geçen yaz on sekiz yaşıma basmıştım ve o benim eşim olmadığı için kalbim kırılmıştı. Hayır, kurt adamlar hakkında hiçbir fikri yoktu ve benim eşim olmadığını ona söyleyememiştim. Bunu yapmamzdım çünkü o benim eşim değildi ve eşin olmayan bir insana sürü sırlarını söylemek yasaktı.

Telefonum yerde titremeye başladı ve hızla kot pantolonuma uzandım. Ceplerime baktım ve Iphone'umu çıkardım ve ekranda Benny'nin adının yanıp söndüğünü gördüm. Saate baktığımda irkildim ve telefonu hızla açtım. Tamam, belki ailem, özellikle Diesel Marty'yi sevmiyordu ama bunun nedeni, benim eşim olmadığı için ona gerçekten bir şans vermemiş olmasıydı!

"Merhaba Benny!" yumuşak bir şekilde konuştum.

"Tripp, hangi cehennemdesin?! Seni koruyorum ama Diesel, Alfa Aiden ile görüşmesinden eve dönüyor. Başka nutuk dinlemek istemiyorsan buraya gelmelisin!" Hızla homurdandı ve ben de yataktan atladım.

"Artık yoldayım! Vaktin nasıl geçtiğini fark etmemişim." Dedim kıyafetlerimi giyerken.

"Tamam, acele et çünkü lazanya yaptım!" Oflayıp telefonu kapattı.

"Bebeğim, nereye gidiyorsun?" Ben ayakkabılarımı giyerken Marty yataktan inledi.

Eğilip onun dolgun dudaklarını öptüm. "Gitmeliyim bebeğim, üzgünüm. Diesel iş toplantısından dönüyor."

"Neden benden bu kadar nefret ediyor?" Göz devirerek sordu.

"Senden nefret etmiyor, sadece senden pek hoşlanmıyor." Dedim onu ​​bir kez daha öpmeden önce alay edercesine.