AYBER/ İÇİMİZDE KALANLAR

PART 1: SENİ KENDİME SAKLADIM

Selamm. Yepyeni bir kurguya başladım, bu da ilk partı. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyinn. İyi okumalarrr:)

Genç kız tiyatroda Berk'in prenses rolü için kendini seçmesine çok şaşırmış, aynı zamanda da çok heyecanlanmıştı. Hem kızı seçerken de bir sürü iltifatta bulunmuştu. Onu güzel, akıllı ve cool bir prenses olarak seçtiğini söylemişti. Aybike ne olursa olsun içinden

- Acaba bu kızıl vampir yine benimle dalga mı geçiyor?

Diye düşünmeden edememişti. Hiçbir zaman kızıl çocuğun kendisi için dediği güzel şeyleri ciddiye alıp tam anlamıyla sevinemiyor ya da heyecanlanamıyordu. Çünkü o fotoğraf olayında kalbi o kadar kırılmıştı ki ne olursa olsun unutamıyordu. Bu yüzden kendini, çocuğun bunu da oyun için yaptığına inandırıp umutlanmamayı tercih etti.

Aybike roller dağıtıldıktan sonra yalnız bir şekilde koridorda yürürken bunları düşünüyordu ki Berk bir anda önünü kesti.

- Berk ne yapıyorsun ya ödümü kopardın?

- Kusura bakma tatlım prensesimizi korkutmak istememiştim. Ee memnun musun prenses olmaktan hoşuna gitti mi?

- Ay ne hoşuma gidecek, senin saçma sapan oyunların işte.

Berk tam kıza oyun falan değil diyip samimiyetini açıklayacağı zaman Aybike'nin dibine girmesi ile afalladı.

- Ama bu sefer yemedim Berk, beni rezil edemeyeceksin anladın mı?

Berk kızın güzel ela gözlerine ve yüzüne odaklanmaktan kızın ne dediğini tam anlayamamıştı. Yüzündeki saf şaşkınlık ve hayranlık karışımı ifade ile kıza sadece

- Gözlerin çok güzel
diyebilmişti.

Aybike Berk'in bu dediğinden sonra bu sefer de o afallamıştı, daha sonra kızıl çocuk ile farkında olmadan girdiği yakınlık da heyecandan nefesini tutmasına sebep olmuştu. Hızla kendine gelip çocuktan uzaklaşıp 'salak şey' diyip oradan uzaklaşmıştı.

Berk kız kadar kolayca kendine gelememişti. Evet uzun zamandır içinde kıza karşı bir şeylerin değiştiğini biliyordu, hatta onunla atışmak bile hayatındaki en güzel şeylerden biri olmuştu kısa zamanda. Ama biraz önce kızın sinirle dibine girmesiyle resmen kalbi boğazında atmıştı. Birden Doruk'un onu dürtmesiyle andan zorla çıkabilmişti.

- Pişt Berko ne bu hal oğlum? Kıpkırmızı olmuşsun.

Berk hızlıca kendine gelmeye çalışıp Doruk'u geçiştirmeye çalıştı.

- Ne olacak ya birden sıcak geldi işte.

Doruk
- He yani hava sıcak geldi yoksa Aybike ile biraz önceki yakınlığınızdan değil bu sıcaklık?

Berk
- Doruk ne saçmalıyorsun ya ne yakınlığı ne Aybike'si?

Doruk
- Oğlum hiç kıvırma lan gördüm sizi konuşurken kızın gözlerinden alamadın gözlerini. Şimdi de gittiğinden beridir mal mal bakıyorsun kızın arkasından.

Berk
- Bir de sen bizi mi izledin Doruk pes yani?

Doruk hiç istifini bozmadan
- Evet izledim merak ettim nasıl hiç arkana bakmadan kaçtığını. Nasıl da öyle arkana bakmadan kaçtın değil mi kanka?