Selamm. Yine çok uzun bir aradan sonra geliyorum. Birinci sezonu çok özlediğimi fark ederek benim içimde kalan bir olayı kurgulaştırmaya çalıştım. Umarım severek okursunuz:))
Dediğim gibi uzun bir ara oldu, umarım hâlâ buradasınızdır.. oy verip bol bol yorum yaparsanız da mutlu olurumm<3
Yaz tatilinden sonra Berk için her şey çok güzel başlamıştı. Tüm yaz içindeki Aybike heyecanıyla geçmişti. Yaz tatiline girmeden önceki son zamanlarda Aybike'ye karşı olan sevgisi içine sığmaz olmuştu. Bir zamanlar kalbini paramparça ettiği kızın sevgisiyle dolmuştu kalbi.
İlk geldiği günden beri ona karşı var olan bariz ilgisini hep göz ardı ederek bunu alayla ve öfkeyle kapatmaya çalışmıştı. Fakat Aybike'nin onu beğenmiş olmasını bilmek onu en başından mutlu etmişti. Hatta uzun bir süredir mutlu olduğu tek detay olmuştu. Her durumda ve karşısında kim olursa olsun bozmadığı dik duruşu ise geldiği ilk günden beri onu deli gibi etkilemişti. Daha sonrasında ise liste uzayıp gitmişti. Çekim alanına bu sefer inadı, zekası, ela gözleri, kıvırcık saçları, sevdiklerine karşı olan güzel kalbi girmişti.
Artık hayatta tek istediği şey ise o kalpte kendine yer bulabilmekti. Hayatında her şeye sahip olan Berk Özkaya'nın umrunda olan tek şey, ela gözlü kızın bakışlarındaki sevgiye sahip olmaktı.
Tatilde de Aybike'nin hayatında kapladığı yeri daha iyi anlamış ve okul açıldığından beri de kızın dibinden ayrılmamıştı. Bulduğu en küçük fırsatta bile kızla olmak için çırpınıyordu. Yaptığı tüm kötü şeyleri yavaş yavaş unutturmaya çalışıyordu, her kötü anıyı Aybike için güzeliyle değiştirmeye çabalıyordu. Ama bu konuda fazlaca da sabırsızdı.
Tam derse girmeden önce ise Aybike'nin Doruk ile yer değiştirme mevzusundaki tepkisi ile ilk defa bazı şeyleri aşamayacağını düşünmüştü Berk. Aybike, Berk ile oturma fikrine hiç düşünmeden "ben niye bu vampirle oturacağım?" diyerek reddetmişti. Berk tüm ders boyunca sadece bu konuyu düşünmüştü. Aybike ile bazı şeyleri düzeltip sevgisini tekrar geri kazanabileceğini düşünürken biraz önceki olay ile tüm umudu gitmiş gibi hissediyordu. Teneffüste de dayanamayarak genç kıza açık olmaya karar verdi.
Berk
- Demek bu vampirle neden oturacaksın?Aybike
- Yani gerek var mıydı?Berk
- Bilmem, gereklilik olarak düşünmedim hiç. Takılalım mı biraz belki kahve falan da içeriz?Aybike ciddiye almayarak konuştu.
- Yok ya.Berk bu sefer bıkkınlıkla cevap verdi.
- Yine mi gerek yok?Aybike
- Sen buna takıldın galiba biraz?Berk
- Biraz, anlamıyorum ki çünkü seni. Hoşlanıyoruz birbirimizden ama sen sürekli tersliyorsun beni. Tamam, başta eğlenceli geliyordu böyle didişmek falan ama galiba ben biraz sıkıldım bundan ya.Aybike kızıldan duydukları ile beyninden vurulmuş gibi hissetti. Özellikle duyduğu 'sıkıldım' lafı gülen yüzünü anında soldurmuştu. Anlamıştı Berk bunu öylesine söylememişti, yüz ifadesi ile de açıkça belli etmişti. Aybike bir anda bozulan sinirine engel olamayarak sınıftan çıkan kızılın yanına hızla ilerledi.
Aybike
- Dur dur bekle, öyle lafını söyleyip gitme hemen.Berk Aybike'nin cümlesiyle hemen durup dönerken içindeki filizlenen umuda da engel olamamıştı. Aybike'nin sinirlendiğinde içindeki duyguları dışarı vurduğunu biliyordu çünkü. Şu anda da sanırım sinirlendirmeyi başarmıştı kızı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYBER/ İÇİMİZDE KALANLAR
FanfictionAyber çifti ile ilgili olayları yeniden kurguladığım kısa kurguları içerecektir.