AŞKIN YOLU

908 42 128
                                    

Selamm. Çok uzun bir aradan sonra bir haftalık tatilimde tek partlık bir kurgu ile geldim.

Bu kurgu fikri son sınavıma girerken aklıma geldi qlwksmxksxn, değerlendirmek istedim. Umarım beğenirsinizz. Oy verip yorum yapmayı unutmayınn<33

Yaz tatili bitmiş, Ataman koleji bir olaylı seneye daha başlayalı yaklaşık bir ay olmuştu. Bu bir aylık süreç büyük olaylara tanıklık etmese de entrikalarından ödün vermemişti. Berk ise kendini bildi bileli hiç bu kadar heyecanlı ve mutlu olduğunu hatırlamıyordu. Bu içi içine sığmama halinin nedeni her zamanki gibi entrikalara karşı alaycı bakış açısı değildi. Aybikeydi sebebi, ela gözlü hırçın kız.

Berk kendini ne zaman bu kadar kaptırmıştı hiç bilmiyordu, nasıl oluyor da Aybike kalbini göğüs kafesini zorlayacak kadar attırabiliyordu hiç anlayamıyordu. Okula ilk geldikleri zaman nefret ettiğini düşündüğü kız şu anda hayattaki her şeyi olmuştu.

Berk için hayatında hiçbir zaman yaşamasını ona bağlayabileceği  bir şey olmamıştı. Küçüklüğünden beri mutlu bir ailesi yoktu. Anne ve babası birbiriyle savaşırken kendisi de hep ikinci planda olmuştu. Bu eksikliğini arkadaşlarıyla doldurmaya çalıştıysa da bunda da pek başarılı olduğu söylenemezdi.

Ne kadar Doruk'u, Süsen'i sevse de arkadaşlıklarında çok büyük bir eksik vardı; en başından beri olmayan bir samimiyetsizlik vardı. Bunu fark ettiğinde içindeki eksikliğin hiç dolmayacağını kabullenmişti zor olsa da. Fakat erken karar vermişti, ne zaman ki karşısına Aybike çıkmıştı; o zaman her şey değişmişti. Aybike ilk günden bu yana yavaş yavaş eksik yerlerini mutlulukla, heyecanla doldurmuştu, çocuk kalbindeki eksiklikleri teker teker kapatmıştı. Onunla kavga ederken bile bu böyleydi ne kadar fark etmese de.

Aralarındaki zarar veren daha doğrusu Aybike'ye zarar veren savaş bittikten sonra Berk, Aybike ile tatlı tatlı uğraşmayı bırakamamıştı. Çünkü ondan uzak kalmak hiç istememişti ama bunu da ona karşı duygusal bir his beslediğine yormak istememişti. Geçen sene sonunda Aybike'nin zarar görme ihtimaliyle Tolga'ya  diklendiğinde bu sefer Aybike'den hoşlandığını kabullenmişti. Daha sonra araya giren yaz tatilinde aklının sadece Aybike'de olması ve bu bir aylık süreçte de Aybike'nin aklını başından almasıyla da bunun sadece bir hoşlanma olmadığını anlamıştı. Her zaman Aybike'ye yenilmişti, yenilecekti de.

Şimdilerde ise genç kızla flört gibi bir şeylerdi; ilerisi için ne olur, nasıl olur hiçbir fikri yoktu. Bu kararı biraz da Aybike'ye bırakmak istiyordu. Ona o kadar çok zarar vermişti ki şu anda onun yüzüne bakıyor olduğu için bile şükretmeliydi. Ama Berk için sorun değildi bu, o içinde Aybike'nin olduğu belirsizliğe bile razıydı. Sadece Aybike'nin ela gözlerine derince bakıp güldükten sonra aklına gelen genç kızın, hayatından bir gün çıkacak olma ihtimali onu delice korkutuyordu.

Berk'in iç dünyasında bunlar yaşanırken aynı zamanda da yeni bir okul günü başlamıştı. Okuldaki herkes bu akşamki yeni okul senesi için yapılacak partiyi konuşuyordu. Biraz gecikmeli de olsa bu Ataman koleji için her yıl olmazsa olmazlardandı. Berk için ise şimdi anlam kazanmıştı parti, Aybike ile beraber olacaktı çünkü. Bu yüzden heyecanla sınıfta akşamı düşünürken sınıfa giren erenler ile daha da heyecanı arttı. Asıl amacı Aybike olsa da hepsine coşkulu bir selam vermişti, erenler de Berk'in Aybike sayesindeki bu değişimine yavaş yavaş alışmaya başlamışlardı başta Aybike için zorluk çıkarsalar da. 

Dersin başlamasına daha olduğu için Asiye, Oğulcan ve Ömer kantine inerken Aybike ise sınıfta kitap okumayı tercih etmişti. Berk de bir süre elini çenesine dayayıp gülerek kızı doya doya izlemişti. Doruk ise Berk'in bu hallerine sırıtarak bakarken Berk daha fazla dayanamayarak Aybike'nin yanına oturdu.

AYBER/ İÇİMİZDE KALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin