YALNIZLIK VE PİŞMANLIKLAR

755 32 71
                                    

Selamm. Buraya verdiğim uzun bir aradan sonra aniden gelişen bir kurgu ile geldimm.

Buraya bakmayalı burada da 6k olmuşuzz, teşekkürlerrr🥳

Aybike'nin sondaki yalnızlığını ve bundan kurtuluşunu konu alan bir kurgu oldu, umarım beğenirsiniz. İyi okumalarrr:)) yorum ve oylarınızı da bekliyorumm

Aybike tüm gece her şeyi düşünmüştü, başına gelen her şeyi, kendisine yüz çevirip destek olmayı bırak 'saçmalama' 'abartıyorsun' diye kendini geçiştiren herkesi, en beklemediği kişileri. Ne zamandır istediği sadece anlaşılmaktı haklı görülmek falan değil. Biraz olsun ruh halini anlamarını yalandan da olsa yanındayız demelerini beklemişti. Ama olmamıştı, her zamanki gibi yalnız kalmıştı, yanlış olan tarafta olmuştu onlara göre.

Berk ise oturmuş kara kara düşünüyordu odasında. Bugün okuldan geldiğinden beri durmadan Aybike'yi aramış ama genç kız hiçbir aramaya dönmemiş, attığı mesajlara da tek bir cevap dahi vermemişti.

✓Berk beni daha fazla arayıp durma artık, konuşmak istemiyorum işte. Bugün yeterince konuştuk bence o bana gerçekten yetti.

Berk mesajdan sonra tekrar arasa da ikinci arayışında Aybike telefonunu tamamen kapatarak ona ulaşmasını engellemişti. Şimdi de Berk yaptığı şeyleri düşünüyordu kaç gündür.

Mesajda dediği bugünkü konuşmalarını düşündü, kızın arkasından koşup gitmesine izin vermemişti ama fikrini söylediği andaki ona hayal kırıklığı ve dolu gözleri ile bakışını unutamıyordu. Şimdi de onunla konuşmak istememesi ile köpek gibi korkuyordu onu bırakmasından.

Kafasındaki kötü düşünceleri atmak için hızla telefonunu alıp fotoğraflarına bakmaya başladı. İlk date günlerindeki kahve içmelerinden itibaren sıra sıra hepsine bakmıştı. İkisi beraber o kadar güzellerdi ki içi istemsiz huzur dolmuştu. Son fotoğrafa geldiğinde ise yüzü istemsizce düşmüştü. Fotoğrafta Aybike'nin doğum günü için yaptığı kırmızı atkıya ve güzel sevgilisine sımsıkı sarılıyordu. Aybike onu hiç yalnız bırakmamıştı ki bu zamana kadar o kötü hissettiği doğum gününde bile ufacık bir kekle dünyanın en mutlu adamı yapmıştı.

Sonra aklına kantinde anne ve babasının boşandığı zamanlardaki verdiği destek geldi, tutmuştu ellerinden, anlamıştı gözlerinden.

Bir de kızın son bir iki haftadırki halini düşündü, hiç güldüğünü görmemişti. Ela gözleri ya hayal kırıklığı ya da öfke ile bakmıştı etrafına hep. Aybike kendine bu kadar iyi gelmişken kendisinin hiçbir işe yaramayıp aksine onu dinlemeden yargılayıp kızı kötü ve yalnız hissettirmişti. Kendi kendine elindeki telefonu fırlatıp elini sertçe kafasına vurdu.

- Hay aklımı seveyim ben. Ne yapıyorum ben ya ne yapıyorum? Neden Aybike'nin yanında değilim aptal Berk aptal. Onca yaptığım şeyden sonra o beni kabul etmişken benim onun yanında olmamam için ne gibi bir sebep olabilir?

Berk bir süre kendi kendine sinirlenmeye ara verip kafasını toplamaya çalıştı, çünkü kendi kendine dövünmesinin de kıza bir faydası yoktu. Bir an önce kafasını toparlayıp ne kadar geç kalsa da bir şekilde bunu telafi edip kıza daha fazla kendini kötü, yalnız hissettirmemeliydi.

Berk hızlıca telefondan Oğulcan'ı aradı. Oğulcan büyük bir keyifle
- Oo Berko sen beni arar mıydın ya?

Berk ise telaşla
- Oğulcan boş yapma abi, bana hemen Aybike'yi ver telefona acil.

AYBER/ İÇİMİZDE KALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin