PART 2: O GÖZLER KALDI AKLIMIZDA

751 35 225
                                    

Selamm... kurgunun ikinci ve son partı ile geldim. Önceki bölüme tepkileriniz beni çok mutlu etti umarım devamını da seversinizz💌

Oy ve yorumlarda buluşalımm💗

Berk okuldaki Aybike ile olaylarından sonra biraz daha durulmuş gibiydi. Bunda Elif'in söylediklerinin büyük katkısı vardı. Kardeşlik olayından sonra doğru düzgün konuşmamışlar ama birbirlerine karşı ılımlı yaklaşmışlardı. En çok diyaloğa girdikleri zaman ise Ayla'nın onlara tüm gerçekleri anlattığı zamandı. Elif'in neden büyük bir tepki vermediğine ise bir türlü anlam verememişti.

Elif'in okuldaki ona karşı verdiği tepkinin sebebini ise annesinin daha doğrusu hiç alışamasa da annelerinin ani ölümü olduğunu anlamıştı. Tıpkı babası gibi..

Bu ihtimali öyle bir aklına sokmuştu ki Elif, Berk içten içe bunu düşünerek kendini yiyip bitirmişti o gün boyunca. Daha sonrasında Oğulcan'ı aradığında Aybike'nin yanında olduklarını öğrenmişlerdi, sınav için de rapor aldıklarını öğrendiğinde içi biraz olsun rahatlamıştı.

O gün gece boyunca düşünmüş ve artık Aybike'nin daha fazla üstüne gitmemeye karar vermişti. En iyisi zamana bırakmalarıydı ama bu zamanda kızın kalbini kırmamalıydı. Bağırıp çağırırken, bitirelim derken yaptıklarını ve söylediklerinin farkında değildi ama sakince düşününce şimdi bir bir aklına düşüyordu hepsi. Aybike'nin okuldaki gitmeden önceki son bakışı ise aklından çıkmıyordu bir türlü.

Aybike ile konuşmaya karar verdiğinde ise Asiye'nin de durumdan haberdar olduğunu öğrenmesiyle tekrar sinirlenmiş ve Aybike ile konuşmak için aradığı telefon görüşmesi tartışmaları ile son bulmuştu.

Aybike'nin telefonunu açtığı ve konuşmak istediğini söylediğindeki ses tonunun heyecanını sesinden bile hissetmişti. Ama Asiye'nin bile bilip kendisinin haberinin olmamasını içine sindirememişti, tekrar sinirlenmişti.

Ne olursa olsun kızın kalbini kırmamaya çalışsa da kırmıştı işte yine söyledikleriyle. Acıyan canının, kalbinin intikamını kızdan çıkarmıştı yine. Sonda ise onu dinlemeden telefonu kapatıp Aybike gibi kendisi de ağlamaya başlamıştı.

Aybike'nin şimdiki en zor zamanında yanında olmasını en çok o istiyordu. Biliyordu tek ihtiyacı olan kişi Aybike'ydi. Onun küçük elleri, kıvırcık saçları ve ela gözleriydi. Ama kırılan kalbi, aptal olma diyen beyninin içindeki ses buna engel oluyordu.

Geçen haftasonunun ardından pazartesi olmuş ve yine okula gitmemişti Berk. Hafta sonu evde Elif ile birkaç kez normalce konuşmuşlar ve duruma alışmaya çalışmışlardı kendilerince. Hatta bugün de Elif'ten Aybike'nin okula gitmediğini öğrenmişti ve içindeki endişeye engel olamayarak sormuştu.

Berk
- Neden ki? Yani neden gelmemiş okula, hasta mıymış yoksa? Biliyor musun sen?

Elif ilk önce endişesine ve telaşına karşı küçük bir tebessüm edip cevap vermişti her zamanki haliyle.

Elif
- Uyuyormuş, gelmek istememiş okula sanırım. Öyle dediler yani bilmiyorum çok da. Bir şey diyeceğim burada bana karşı kendini yiyip bitireceğine bir Aybike'ye alo desen her şey çözülecek. Ne bu inat anlamadım doğrusu?

Berk, kızın dediği uyuyormuş kısmı için tam emin olamazken sonrasında söylediklerine karşı Elif'e göz devirdi ve olabildiğince gıcık olmaya çalışarak konuştu. Ama eskisi gibi nefret ya da sinir yoktu içinde kıza karşı. Aksine hiç bilmese bile bir kardeşinin, hatta bir ikizinin olma fikri artık kötü bile gelmiyordu, alışmıştı.

AYBER/ İÇİMİZDE KALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin