AYBER/ İÇİMİZDE KALANLAR

PART 2: GÖZLER YETERDİ ANLAMAYA

Selamm. Bu kurgunun ikinci ve son partı ile geldim. Bol bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayın. İyi okumalarr:))

Tolga ve Emir şok ile merdivenin aşağısında kan içinde yatan kıza bakıyorlardı. Kavga bir anda geri geri giderken merdiven kıyısına gelmişti ve Aybike birden Burak Hoca'nın yanına gitmek için döndüğünde erkeklerin onu engellemesiyle dengesini kaybetmişti. İlk önce içinde ödüllerin olduğu bütünüyle cam olan dolaba çarpıp camların içinden de merdivenden yuvarlanmıştı.

Berk ise ilk önce gördüklerine inanamadı, her şey bir anda 2-3 saniye içinde gerçekleşmişti. İlk önce biricik sevgilisini camların içinde görmüştü sonra da merdivenlerden görünmez olmuştu. Elindeki kayıt altında olan telefon elinden kayıp yere düşerken Berk ise koşarak merdivenlere doğru gitmeye başladı.

Berk
- AYBİKE

Berk merdivenin başında duran Emir ve Tolga ikilisini hızla itip görüş açısını açınca merdivenin bitiminde kanlar içinde gördüğü sevgilisiyle anlık olarak donup kalmıştı ve gözyaşları direk akmaya başlamıştı. Şu anda bağırmak istiyordu avazı çıktığı kadar ama sesi, düğümlenen boğazından fısıltı şeklinde titrek çıkmıştı.

- A-aybike-e

Berk şoktan zor olsa da çıkması gerektiğini anlayıp hızlıca merdivenlerden inmeye çalıştı. Ama titreyen vücudu ile sonda dengesini sağlayamayıp kendisini Aybike'sinin yanına düşmüş bir şekilde bulmuştu. Kolu incinmişti bir acı var gibiydi ama bunu hissetmiyordu bile genç adam. Yerden kalkmadan sürünerek Aybike'nin yüzüne doğru gitti.

- Aybike, Aybike

Kızın yüzüne titreyen elini uzatmak istedi ama sevgilisinin ay yüzü kan içindeydi. Eli yüzüne ilk önce ulaşmadı ama sonra zor da olsa yavaşça yanağına konumlandırdı.

- Aybike hadi aç gözünü lütfen bana bak hadi.

O sırada seslere tüm okul derslerden çıkıp toplanmıştı. Berk ise hala kızın uyanması için çalışıyordu ve durumu kabul etmiyordu.

- Hadi lütfen uyan, kapatma böyle gözlerini.

Berk sonunda kızın uyanmayacağını anlayınca hızlıca gözyaşlarını ve burnunu sildi ve sanki sevgilisi onu duyuyor gibi kızı inandırmak, onu korkutmamak istermişçesine

- Tamam bak sakinim şu anda tamam mı? Seni hastaneye götüreceğim ben, kurtaracağım seni sakın korkma sen, iyi olacaksın. Söz veriyorum birtanem.

Berk kızı kucaklamış kalkarken acele ile Burak Hoca geldi yanlarına.

Burak Hoca
- Berk dur dur. Ambulans çağırdım ben hemen öyle götüreceğiz hastaneye. Biz yanlış bir şey yapıp ona zarar verebiliriz.

Berk inandırmak istermişçesine kafasını iki yana sallayıp kırmızı gözleriyle
- B-ben ona zarar vermem ki, veremem.

Burak Hoca, Berk'in de kötü durumda olduğunu anlayınca yere onun yanına çökerek yavaş yavaş anlaması için konuştu.

- Tabi ki de sen ona zarar vermezsin ama bir yeri incinmiş olabilir, yanlış bir hamle yapabiliriz bilmeden. Sağlık görevlileri en iyi şekilde yapar, anladın beni değil mi Berk?

Berk yavaşça kafasını sallarken Aybike'yi oldukça yavaş bir şekilde kafası kucağına gelecek şekilde yere bıraktı. Saçlarını okşayıp o uyanmasa da durmadan onunla konuşuyordu.