ŞİMDİ SENDEN VAZ MI GEÇMELİ 2

597 22 167
                                    

Selamm. Bir önceki kurgunun ikinci ve son partı ile geldim. Umarım unutmamışsınızdır:)) Baya uzun ve hareketli bir bölüm oldu bence. Umarım severek okursunuzz.. İyi okumalarr<33

Berk
- Şimdi elini bırakıyorum. Ama senin kırgınlığın geçtiğinde bu sefer öyle bir tutacağım ki elini, bir daha asla bırakmayacağım.

Aybike, kızıl çocuktan duydukları karşısında bir anda afalladı. Gözleri, Berk'in gözlerini bulduğunda ise yabancı olmadığı bakışlarda buldu kendini yine. Yine aynı bakıyordu kızıl çocuk, derin, hayran... Tıpkı tiyatrodaki gibi, kütüphanede ona ders anlatırken bir anlık döndüğünde baktığı gibi...

Aybike yine kalbinin heyecanla hızlanmaya başladığını hissettiğinde kendini zorlukla çıkarabildi o halinden. Yine yapmamalıydı bunu, kapılmamalıydı kızıl çocuğa. Çünkü acı bir şekilde öğrenmişti. Bu yol hep sonunda Aybike'nin kırık kalbine çıkıyordu.

Aybike zorlukla kendini toparlayıp elini hızla çekerek göz temaslarını kesti. Yine aynı ters tavrını koruyarak cevabını verdi.

Aybike
- Üzgünüm ama benim birinin elimi tutmasına ihtiyacım yok. Hele de bu sensen hiç gerek yok.

Berk duyduklarıyla üzülse de önceliği artık Aybike olacaktı. Onun sinirle söylediği sözlere kırılmakla vaktini harcamayacaktı. Ki kaldı ki kızdan ona ne gelirse gelsin hak ediyordu zaten. Onu bu kadar kırmışken şimdi bu sözlere kırılıp köşeye çekilmesi aptallıktan başka bir şey olmazdı.

Berk hafif eğilerek zor olsa da sevdiği kızın ela gözlerine ulaşmayı başarıp konuştu.

Berk
- Haklısın senin elini tutan kişi olmayı hak etmediğim birçok hatam oldu. Ama biz onları aşıyorduk Aybike, hissediyordum bunu. Eskisi gibi nefret dolu bakışlarla bakmıyordun bana. Yanlış mıyım?

Aybike
- Hayır yanlış değilsin. Ama ben yanlış yapmışım bunu çok iyi öğrendim, daha doğrusu sen çok güzel öğrettin.

Berk
- Aybike bak sana yemin ederim, amacım seni üzmek falan değildi. Ben senden bıkmadım, sadece o anki durum bana ağır geldi. Hepsi bu gerçekten.

Aybike
- Hepsi bu gerçekten dediğin şeyin beni ne kadar kırdığını tahmin bile edemezsin. Bunun yaparkenki niyetin de o kırıklığı geçirmiyor.

Aybike bunları söylerken Berk için ela gözlere bakmak ilk defa bu kadar canını acıtmıştı. Çünkü Aybike'nin kaç gündür geçmeyen sinirinin arkasındaki kırgınlığını şu an çok net görüyordu o gözlerde. Ve Berk'in bu kırgınlık karşısında diyebileceği tek kelime dahi yoktu. Onu kırmasının mantıklı bir açıklaması olamazdı ki. Daha öncesinde de olduğu gibi..

Berk'in sessizliği karşısında Aybike acı bir tebessüm bırakıp yavaşça gitti. Ama Berk ne olursa olsun pes etmeyecekti. Zaten şu anda önemli olan ikisinin arasındaki ilişki değil, Aybike'ydi. Aybike'nin iyi olmasıydı. Berk kendini toparlayıp konuşarak gitmesine engel oldu.

Berk
- Nereye gidiyorsun sen? Bir şeyler yiyeceğiz unuttun galiba?

Aybike konuştuklarından sonra Berk'ten böyle bir hamle beklemediği için şaşkınlıkla döndü.

Aybike
- Anlamadım?

Berk
- Nesini anlamadın? Tamam ben öküzlük yapmış olabilirim, sen bana kırgın da olabilirsin. Ama bu senin yanında olmama engel değil.

Aybike
- Berk cidden buna gerek yok. Sadece bir anlık bir şeydi o. Gayet iyiyim ben.

Berk onu takmayarak birkaç adımla kızın yanına gitti. Yavaşça kollarından tutup yönlendirdi.

AYBER/ İÇİMİZDE KALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin