[asu]
Annemlerle birlikte yemek yiyeceğimiz restorana giriş yaptığımızda önceden rezerve ettiğimiz ve aynı zamanda Feza ile ailesinin bulunduğu masaya doğru ilerledik. Onların da bizden 5 dakika kadar önce geldiğini Feza'nın attığı mesajla öğrenmiştim. Neyse ki çok bekletmemiştik.
Ailelerin kısa bir selamlaşmasının ardından ben de önce Feza'nın annesiyle nazikçe yanaklarımızı birbirine değdirerek öpüşmüş, sonrasında da babasıyla aynı şekilde selamlaşarak masadaki yerlerimizi almıştık.
Feza ailelerimizin önünde centilmenlik olsun diye önce benim oturacağım sandalyeyi çektiğinde gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Onunla kısa bir an göz göze gelirken o göz kırpıp benim hemen yanımda yerini aldı.
Sekiz kişilik masada sanki dördü de bizi sorguya çekiyor gibi karşımıza oturmuşlardı. Feza'nın annesi benim annemin yanına ve babası da benim babamın yanında yerini almışken biz de tam karşılarında oturuyorduk. Yan taraflarımızdaki sandalyeler ise boştu.
Garsonlar hemen masamıza gelip siparişleri aldığında Feza'nın babası ortaya beş çeşit yemek söylemişti. Böylesi çok daha iyi olmuştu çünkü hepimiz tek tek sipariş verirsek baya bir uğraş olacaktı. Ek olarak bir de kırmızı şarap söylediklerinde Feza ile ben de sesimizi çıkarmadan oturuyorduk.
Haldun amca ortaya rastgele bir konu atıp babamla sohbete daldığında zaten önceden işleri aracılığıyla tanışık oldukları için samimiyet kurmakta pek zorlanmıyorlardı. Lakin aynısını annelerimiz için söyleyemezdim. İkisi de ufak ufak soru cevaplar şeklinde birbirlerini tanımaya çalışıyordu.
Feza'nın annesi Arzum Hanım birden bana dönüp "Ee Asucuğum, siz oğlumla nasıl tanıştınız?" diye sorunca bana soru yöneltmesini beklemediğim için birden heyecanlanmış, elimi nereye koyacağımı bilememiştim. Heyecanımın konuşmama yansımamasına özen göstererek dudaklarımı araladım.
O an masanın altındaki elimin üzerinde Feza'nın elini hissettiğimde ben de gerginliğimi atmak amacıyla elini sıktım ve "Feza'yı sosyal medyadan takip ediyordum zaten. Aynı okulda olduğumuz için konuşuyorduk ama yüz yüze görüştükten sonra birbirimizi daha yakından tanıma fırsatımız oldu," dedim gülümseyerek.
Olabildiğince detaya girmemeye çalışmıştım. Yoksa kadına nasıl derdim oğlunuz beni beğendiği için tavlamaya çalışıp bana okulu gezdirmeyi teklif etti diye?..
"Şimdiki gençlikte ne varsa o telefonda zaten. Bizim oğlanın bu sosyal medya sevdasını anlayamadık gitti Tamer. Takipçileri mi ne varmış."
Haldun amcanın da samimice konuya dahil olup babama yönelik konuşmasıyla babam "Akıl dağıtıyor işte çocuklar Haldun," diye cevap verdi. Feza'nın annesi de aklına gelen anılarla gülümseyerek konuşmaya başlamıştı.
"Siz bir de bana sorun Feza'yı. Küçüklüğünden beri eline babasının kamerasını alır her şeyimizi videoya çekerdi. Ablasını odasında kendi kendisine müzik söylerken videoya aldığı için kaç kere kavga ettiklerine şahit oldum..."
Arzum Hanım'ın yüzündeki gülümseme hüzünlü bir hâl aldığında derince bir nefes aldım ve Feza'nın hâlâ daha avucumun içinde olan elini sıktım. Neyse ki sipariş ettiğimiz yemekler çok geçmeden sunum yapılmıştı da masadaki az önce oluşan garip sessizlik sona ermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu öykü simsiyah ve kimsenin de keyfi yok ✓
Jugendliteratur[texting] asu: kim? asu: en azından bana kim olduğunu söyle asu: o gece gittiğin mekandaki kızlardan birisiyle mi aldatıyorsun beni? asu: ya da okuldan mı? asu: tanıyor muyum ben? asu: daha mı güzel benden? asu: benim asla sunamayacağım şeyleri mi s...