92K olmuşuuzzz♥️
bölümü doja ablamızın 'been like this' şarkısının 1 saatlik versiyonunu başa sara sara yazdım, siz de okurken dinleyebilesiniz diye medyaya bıraktım aşklarım
son olarak bölüm çok uzun olduğu için illa gözümden kaçan yazım yanlışları vs. olmuş olabilir, dikkatinizi çekerse o satırda belirtirseniz çok sevinirim ve ben de kolaylıkla düzeltirim
artık sizi bölümü okumaya yolluyorum ve keyifli okumalar diliyorummm🥰🥰
[asu]
Feza'yı mezuniyet partisinden erken ayrılmaya zar zor ikna etmiş, marinaya doğru yola çıkmıştık. Diğerlerinin arkamızdan geleceğini söylemiş olmama rağmen şüphe etse de en sonunda kabul etmişti. Sonuç olarak neredeyse marinaya yaklaşmıştık.
"Hâlâ daha partiden neden erken ayrıldığımızı anlayamıyorum Asu."
"Çok sıkıldım. Hem onlarsız daha güzel vakit geçireceğiz."
"Öyle olsun bakalım."
Beni onayladıktan sonra arabayı yol kenarındaki boş yerlerden birisine park etmeye başladığında geldiğimiz yerle yüzümde memnun bir gülümseme oluştu.
Bundan sonrası daha basitti. Kaptana denize açılmamızı söyleyecektim ve o da belli bir miktar ilerledikten sonra geri marinaya dönecekti. Böylece Feza ile ikimiz yalnız kalmış olacaktık.
Birkaç dakika içersinde Feza arabayı park etmeyi başarmıştı. Daha fazla oyalanmadan arabadan inip Feza'nın yanıma gelmesini bekledim. O da çok geçmeden yanıma geldiğinde o an elindeki takım elbisesinin ceketini omuzlarımda hissettim.
"Hava soğumuş, üşüme."
Onu onaylayan bir şeyler mırıldanıp "Teşekkür ederim," dedim gülümseyerek. Ardından onun elinden tuttuğum gibi karşıdan karşıya geçirdim. Saat neredeyse gece yarısına ulaştığı için etrafta çok fazla araba yoktu. O yüzden kısa süre içersinde yatın olduğu kısma ulaşmamız zor olmamıştı.
Feza önden yata geçtikten sonra elimden tutarak bana da yardımcı oldu. Kıyıyla tamamen bağımız koptuğunda ise bizi üzerindeki siyah denizci üniformasıyla kaptan karşılamıştı. Feza adama selam verip önden güverteye doğru ilerlediğinde ben de kaptana artık harekete geçebileceğimize dair bir şeyler söyledim ve Feza'nın ardından onu takip ettim.
O ellerini demirliklere yaslamış bir şekilde bakışlarını denize odaklamışken kollarımı arkasından usulca ona sararak omzuna ufak bir öpücük bıraktım. O da ellerimin üzerine ellerini koyarak karşılık vermişti bana.
Biz öylece sarılı hâlde dururken harekete geçen yat ile birlikte tüm büyü bozulmuş gibiydi. Feza kollarımı sakince çözüp "Ne oluyor amına koyayım?" diye kendi kendisine mırıldandığı sırada tepkisine gülmemek için kendimi zor tuttum. Büyük ihtimalle az sonra bu sakin hâlinden eser kalmayacaktı.
"İlerliyor lan bu!"
Bana dönüp sorgular bir biçimde yüzüme baktığında hiçbir şey söylemeden öylece durmaya devam ettim. O da bu sefer kaptanın olduğu üst kattaki kısma çevirmişti bakışlarını. Lakin adamın onu duyacağı falan yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu öykü simsiyah ve kimsenin de keyfi yok ✓
Teen Fiction[texting] asu: kim? asu: en azından bana kim olduğunu söyle asu: o gece gittiğin mekandaki kızlardan birisiyle mi aldatıyorsun beni? asu: ya da okuldan mı? asu: tanıyor muyum ben? asu: daha mı güzel benden? asu: benim asla sunamayacağım şeyleri mi s...