10. BİLETİNİ KENDİM KESECEĞİM

2.4K 105 0
                                    








Kevin'in kendi-kendine dertleşmesi, benim onu dinliyormuş gibi yapmamın ve zorla telefon numaramı almasının üzerine eve gelmiş, üstüne bir de duş almıştım. Sosyal medyaya ıslak saçlarımla olan bir fotoğrafımı paylaştıktan sonra doktorla konuşmam gerektiği aklıma geldi.
 

Saat 7 idi. Arayabilirim yani. Açmalıydı. İşi buydu ne de olsa.

Çalıyor, çalıyor, açtı.
"Merhaba. Ben Alin Kuznotsova."
"Evet, hatırladım Alin hanım. Dinliyorum. Bir sonuca vardınız ?"
"Hayatta kalmasını sizden çok ihtimal veren bir doktor yok. Sonuç zaten belli. 1 hafta sonra Türkiyede olacak."
"Peki. Özel denetim, yani VIP istemiştiniz yanlış hatırlamıyorsam?"
"Bunları yardımcınızla konuşmuştum, yanlış hatırlamıyorsam?" Dedim bıkkın bir nefes vererek.
"Evet, fakat sizin de onaylamanızla bunları senetlerine aktarmalıyım."
"Peki, ne lazım?"
"VIP hastamız olacak, değil mi?"
" EVET!"
" 1 hafta sonra hastaneye yerleştirilecek?"
"Evet."
"Yanında birileri olacak ?"
"Ben gelene kadar kardeşi, ameliyat haftası ben kendim geleceğim."
"Kardeşinin ve sizin isim ve soyisminiz?"
"Arkhip Kuznotsov ve Alin Kuznotsova"
"Belgeleri oraya yollayalım, yoksa hasta tarafından burada imzalanacak?"
"Orada, beyefendi, orada."
"Son bir soru. Siz Rustunuz, değil mi?"
"Rusça konustuğumuza göre?"
"Lütfen Evet ya da hayır diyin."
"EVET!"
"Peki. Bu kadardı."
"Ben size son bir şey sorabilir miyim?"
"Tabi."
"Bu konuları hastalarla doktor yardımcıları konuşuyor. Siz niye sorguluyorsunuz?"
"Bu konulara hakimsiniz... Hastaneye yüklü miktarda yapılan yatırımla ilk defa VIP bir hasta aldık. Dikkatimi çektiniz." Dediğinde ağzımdan alaylı bir mırıltı çıktı.
"Peki. Bir şeye ihtiyaç olursa bana bu numaradan ulaşın. İyi geceler." Dedim.
"İyi geceler." Diyerek telefon kapandığında rahat bir nefes verdim. Gereksiz sorulan hastane prosedürleri.

Bu da halloduğuna göre akşam sporunu yapmak için uygun bir zaman gibi görünüyordu. Üzerim zaten idman için rahatken, daha fazlasına gerek duymadan beynim çoktan sabırsızlıkla ayaklarıma gitmelerine dair bir komut vermişti.

Saçımı at kuyruğu yaparak, ısınmak için koşu bandının başına  geçtim.

Çok terlemiştim, fakat bu bana iyi geliyordu. Çok çalıştığımı,çabaladığımı, bir şeyleri başarabildiğimi hissettiriyordu.
 

Isınmak için yaptığım hareketlerden sonra dövüş pozisyonu aldım. Bazı tekme ve yumruk hareketlerini çalışarak ısındıktan sonra 4D gözlüklerini taktım.

Ring ve iri yarı adım gözlerimin önüne serilirken sırıttım. Başlayalım!
 

Adam büyük bir hırsla bana doğru koşmaya başladığında yapacağım belliydi. Geldiği gibi gidelim.

O benim, ben de onun üzerine giderken bana yumruk atmak için açtığı kolunun altından   ani atakla geçtim. Bu yaptığım onu sinirlendirmiş olmalıydı. Gözüme aynı kırmızı renk görmüş boğalar gibi bakıyordu.

BELKİ DEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin