0.1

449 19 28
                                    


Oturduğumuz yemek masasında sebebini bilmediğim aşırı gergin bir hava vardı, bunu sadece annemin karşısında oturan gence bakışlarından anlayabiliyordum. Annem normalde etrafa gülücük saçan biriyken son bir haftadır ne gülüyor nede konuşuyordu,

Sebebini Ellbetde sormuştum, bana 'yakında anlarsın demişti sadece. Anladığım kadarıyla sorun babamdı çünkü son bir haftadır o'da eve gelmemeye başlamışdı.

Aralarındakı olayları asla bilmiyordum ki daha önce hiç bu tarz bir şey yaşamamıştım çünkü ikisinin küslüğü en fazla iki saat sürerdi.

Annem en sonunda yemekle oynamaktan sıkılıp küçük bir lokma ağzına aldı.

"Jennie seninle konuşmam gereken bir konu var kızım" babamın konuşması ile annemde olan bakışlarımı bu sefer babama çevirdim. "Dinliyorum Baba"

Babam önce boğazını temizleyip ardından sıra ile anneme, yanımda oturan çocuğa ve en son olarak bana baktı.

"Bu Jungkook" dedi, elini Jungkook omzuna koyarken

"O artık bizimle yaşayacak-" babam daha sözünü tam olarak bitirmeden Annem büyük bir gürültü eşliğinde ayağa kalktı.

"Buna asla müsade etmem! O kadını hayatımızdan çıkarmadığın gibi birde oğlunu hayatıma almana izin vermem"

Annemin konuşması ile birlikte ben daha neler olduğunu anlayamadan Babamda ayağa kalkıp bağırdı.

"Senden izin almıyorum! Eğer bir şikayetin varsa gidersin kapı orda!"

Babam eli ile kapıyı işaret etdiğinde ayağa kalktım bu kadarı fazla olmuşdu artık. "Baba sen ne dediğinin farkında mısın?"

Babam gözleri yaşlı bir şekilde bana doğru döndü "beni anla kızım hayatım olan insandan kalan son yadigarı bırakamam"

Babamın söyledikleri ile bakışlarım önce masada sessozce oturan çocuğu sonra babamı buldu.

Bunun anlamı neydi?

Ne demişdi 'hayatımın anlamı' gözlerimi bir kaç kez çırpıp ardından hızlı adımlarla askılıkta duran çantamı ve ceketimi alıp evden çıktım.

Kesinlikle rüya görüyor olmalıydım, çünkü bunun gerçek olma ihtimali yoktu babam anneme aşıktı bunu yapmış olamazdı.

Arabaya binip çantamı yan koltuğa atdım ve içinden telefonu çıkarıp gruba mesaj atdım.

Jisoo sana geliyorum toplanalım

Mesajı yazdıktan sonra derin bir nefes alıp arabayı çalıştırdım.

Kızlar ile konuşmak bana iyi gelecekti

🍂

Siyah çantamı yan koltukdan alıp dikiz aynasından son kez kendime bakmayı ihmal etmeyerek arabadan imdim.

Geceyi Jisoo ve diğer kızlarla birlikde geçirmiştim onlar ile konuşmak oldukça iyi gelmişti.

Jisoo ve Chae babamı dinlememi ve açıklamaya izin vermem gerektiğini savunurken Lalisa tam tersini söylüyordu.

Ellbette babam ile konuşacaktım ama şu an değil, eğer 15, 16 yaşlarında olsaydım kardeş istemiyorum diye ağlayabilirdim, ama ne Ben 15 yaşındayım, ne de Jungkook kabul etmeyeceğim kadar küçüktü, ki zaten anladığım kadarı ile babamın fikrimizi sorduğuda yoktu,

Bunu bir gece aniden Jungkook'u soframıza getirmesinden anlıyordum. Tabii ki çocuğunu bırakmasını isteyemezdim ama biraz saygı göstermesi gerekiyordu heç anneme hemde bana.

Düşünceler içerisinde odamın önüne gelip çatmıştım bile, bu gün kendimi sadece işime verecek ve gece olunca düşünceler dalacaktım

-----

Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin