2.9

36 3 0
                                    


O git gide bana yaklaşırken inat ederek geri çekilmemişdim. Beni öpmek gibi bir niyeti olmadığını biliyordum blöf yapıyordu.

Burnlarımız bir birine değdiğinde başını hafif sağa yatırmışdı, hayır öpmeyecekdi, kesinlikle öpmeyecekdi. Sıcak nefesi dudağıma değdiğinde yutkundum.

"Siz ne yapıyorsunuz" duyduğum ses ile irkiler ellerimi Yoongi'nin göğsüne koyup itmişdim. Bakışlarım şaşkın gözlerle bizi izleyen Jungkook'u bulduğunda yapıştığım tezgahdan ayrılıp yanına doğru ilerledim.

"Noonanın gözüne bir şey girmişdi, ona bakıyordum" Yoongi'nin alaylı sesini duyduğumda dişlerimi bir birine bastırıp  masadaki malzemelere baktım.

"Ne yemek istiyorsunuz?" Yoongi ellerini tezgaha yaslayıp omuz silkdi "fark etmez" gözlerimi kısıp bir süre yüzünü inceledikden sonra Jungkook'a döndüm "fark etmez demişdim zaten" dedi gülümseyerek, başımı sallayıp aklıma gelen ilk şeyi yapmaya başladım.

Yaklaşık bir saatin ardından yemek hazır olmuşdu, elimdeki tabakları salondaki masaya bırakırken ikisinin koltukta otururken konuştuğunu duymuşdum, "Shi Hyuk bizi incelemeye almış büyük ihtimal ekipten çıkartacak" dedi Yoongi.

"Artık umurumda değil o atmazsa ben çıkacağım zaten, yoruldum" dedi Jungkook bıkkınlıkla, salondan çıkıp mutfağa geçdim ve yaptığım salatayı aldım.

İşlerini bırakmakdan bahsediyorlardı, Jungkook son olaylardan sonra istemiyordu sanırım ki haklıydı, şahsen bende onun tehlike altında olmasını istemiyordum. Yine de bunu ona söyleyemezdim, salatayı masaya bırakıp ikiliye döndüm "yemek hazır"

Konuşmaları yarım kalırken ayağa kalkmışlardı. Sandalyelerden birini çekip oturduğumda, Jungkook karşıma Yoongi ise yanıma oturmuşdu.

Kısık gözlerimi Yoongi'nin üstünde gezdirip yemeğime döndüm, aklım hala mutfakta olanlardaydı, ya Jungkook gelmeseydi? O zaman beni gerçekden öpecekmiydi, açıkcası son ana kadar olmayacağını düşünsemde ben itmesem geri çekilecek gibi değildi.

Başımı iki yana sallayıp düşüncelerden ayrıldım ve Jungkook'a baktım "Yizhuo ile konuştum iki gün sonra çine dönüyor" dediğimde yemek yemeği bırakmış ama yüzüme bakmamışdı. "Onunla konuş Jungkook" başını iki yana sallayıp yüzüme bakmadan ayağa kalkdı ve odadan çıkıp gitdi.

Dudağımı büzüp arkasından baktım "üstüne gitmen anlamsız konuşmak istese konuşur zaten" gözlerimi devirip bakışlarım yan tarafıma çevirdim. "Bana laf yetişdireceğine gidip onunla konuşsana, bir birinize kardeşim diyip duruyorsunuz"

Sonunda yemek yemeği durdurup bana bakmışdı. "Özel hayatı beni ilgilendirmiyor, kardeşim diyebilirim ama hayatına karışamam" gözlerimi devirip önüme döndüm ve yemeğime devam etdim "çok konuşuyorsun, Jungkook'un kime çektiği belli"

Sessiz kalıp cevap vermedim, onunla tartışmaya girmek istemiyordum. sessiz geçen yemeğin ardından masadan kalkıp sofrayı toplamaya başladım, işlerimi bitirip Jungkook'a bakmaya gidecekdim masadan kalkarken üzgün görünüyordu.

Elimdeki tabakları tezgaha koyup arkamı döndüğümde dibimde duran Yoongi'yi görmem ile irkilmişdim, "niye dibime giriyorsun?" umursamaz bir şekilde omuz silkip ellerini tezgaha yaslamışdı. Evet şu an Jungkook gelmeden önceki pozisyondaydık, "beni ikide bir tezgah ile arana almanın sebebini sorabilirmiyim?"

Vücüdunu iyice bana yaklaştırıp yüzüme eğildi "yarım kalan işimizi bitiriyorum" hafif bir tebessüm ile konuşunda güldüm "beni öpmeyecekdin, bunu ikimizde biliyoruz" kaşları alayla kalkmışdı. "Öpmeyeceğimi nerden çıkardın?"

"Bunu tahim etmek için kahin olmaya gerek yok" kollarımı bir birine bağladığımda gülmüşdü "öyle mi?" sadece başımı salladım. Tezgahda olan eli belime çıktığında yüzümdeki gülümseme gitmişdi.

"Ne yapıyorsun?" omuz silkip boşda olan elini yanağıma çıkarmış ardından boynumun arka tarafından tutmuşdu. Şu an tam olarak ne yapmaya çalışıyordu "ben şaka yapmam ufaklık" fısıltı şeklinde konuşmasına karşı yutkunurken dilim ile dudağımı ıslatdım.

Tam ağzımı açtığım sırada aramızdaki mesafeyi kapatmış ve dudaklarımızı birleştirmişdi.

Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin