Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁

0.9

"Böyle çıkıp gideceğini ve her şeyin eskisi gibi mi olacağını düşündün?"

Derin nefesler alırken sakin olup ne yapabileceğimi düşünmeye çalışdım.

"Bütün gün bu anı bekledim, yanına gelip intikam almak için"

Bir kaç adım bana doğru geldiğinde yüzü iyice aydınlanmışdı. Peki neden yüzünde morluklar vardı?. Sanki içimden geçenleri duymuş gibi tiksinir bir ses tonuyla konuştu.

"O piç herife de yaptıklarının bedelini ödeteceğim!" kaşlarım çatılmışdı, büyük ihtimal beni kurtaran kişiden bahsediyordu.

"Ama önce senin icabına bakacağım" elindeki silahı bana doğru tutduğunda korkudan titremeye başlamışdım.

"Lütfen yapma kimseye bir şey söylemeyeceğim lütfen" yalan söylüyordum tabi ki, eğer kurtulursam hemen polisi arayacaktım.

Tiz bir kahkaha atdı. Piskopat gibi duruyordu, benim tanıdığım Jongin asla bu değildi.

"Hayır, Hayır, Hayır, seni tanıyorum, burdan kurtulduğun an beni şikayet edersin"

Bir kaç saniye bir birimize baktıkdan sonra dudağı yukarı kıvrıldı, "hoşçaka-"

Kapı çaldığında tutduğum nefesimi sesli bir şekilde dışarı verdim. "Kim geldi? Yoksa o piç mi? Yada şu sözde kardeşin?"

Demek ki beni kurtaran Jungkook değildi açıkcası şu an beni kurtaran kişiye çok ihtiyacım vardı. Kapı tekrar çaldığında bakışlarım oraya yöneldi.

"Sana kim diye sordum!"
Sesi alçak ama bir o kadar sinirli çıkıyordu. Derince yutkunup dudağımı araladım.

"Kızlar.... Kızlar gelecekdi"

Eli ile kapıyı işaret etdi. "Hemen gönder yoksa tanrı şahidim seninle birlikte onları da gebertirim. Sadece başımı sallayıp korkak adımlarla kapıya ilerledim.

Dikatimi toplayıp bir şekilde kızlara mesaj vermem gerekiyordu. Kapıyı açtığımda Lalisa ve Chaeyoung uyuklarken jisoo gülümseyerek bana bakıyordu.

" parti başlasın o zam-" konuşarak içeri yönelmeye çalıştığında önüne geçtim.

"Gitmeniz gerekiyor" jisoo unnie ani çıkışıma karşı şaşırmış ve bir adım geri gitmişdi.

"Jen? Bir sorun mu var?" gülümsemeye çalışıp başımı iki yana salladım "hayır, hayır babam aradı plan iptal olmuş geri dönüyorlar, annemi bilirsin yatıya kalan misafirleri sevmez"

Jisoo unnie bana bir kaç saniye şüphe ile bakıp başını salladı. "Pekala hadi kızlar gidelim"

Jisoo bana göz kırpıp kızların koluna girerek yürümeye başladı, Lalisa ve Chaeyoung anında mızmızlanmaya başlamışdı.

Tam her şeyi unutup ne kadar tatlı olduklarını düşüneceğim an, sanki artık kendine gel der gibi saçıma yapışan el ile geri savrulmuş ve yeri boylamışdım.

"İyi işdi prenses açıkcası bu kadar sakin olmanı beklemiyordum, neyse son duanı etmek ister misin?"

Yüzümün önüne düşen Saçları geri itip hafifce doğruldum. "Bunun yanına kalacağını düşünüyorsan yanılıyorsun seni adi herif, babam benim intikamımı alacak!"

"O herif önce karısı ile barışsın sonra senin intikamını alır oğlunu neredeyse 30 yaşına geldiğinde anca buldu beni bulana kadar çoktan tahtalı köyü boylamış olur-"

Jongin daha sözlerini bitiremeden kafasına yediği vazo ile yere yığılmışdı