kim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu
'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur.
Jungkook z...
Son bölümlere hiç vote atılmıyor bu yüzden kitaba daha az bölüm atacağım...
Jungkook oturduğu koltukda sakin olmaya çalışarak kanepede ağlayan Jisoo'ya baktı.
Yoongi telefonla birileri ile konuşup, Jennie'nin yerini öğrenmeye çalışırken SeokJin ve Lalisa Jisoo'yu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Jisoo odaya girdiğinde tavanda asılı bulduğu adam ile ilk önce çığlık atıp ardından bayılmışdı.
Jungkook bu sırada eve gelmiş ve Noonasını kanepeye yatırıp etrafı taramışdı, ama ne kamera görüntülerinden nede etrafdaki insanlardan bir şey çıkmamışdı.
Yoongi havaya bir küfür savurup telefonu kapatdı ve sert bir şekilde masaya bıraktı.
"O piçi yakaladığım zaman kendi ellerimle boğacağım"
Chaeyoung tekli koltukda sesiz bir şekilde oturan Jungkook'a bakıp ayağa kalkdı.
"Jungkook iyi misin?" Chaeyoung pisikoloji ile ilgili bir çok kitap okumuşdu bu yüzden insanların tavırlarından ve yüzlerinden neler hissedebildiklerini az çok anlıyordu.
Jungkook'un bu tavırları ise hiç normal değildi, ablası kayıptı ama o sadece bakışlarını kenetlemiş yeri izliyordu.
"Jungkook" Chaeyoung, Jungkook'un koluna dokunduğunda genç adam sonunda kendine gelmişdi.
Jungkook yutkunup ayağa kalkdı, "Hyung ne yapacağız" Yoongi sıkıntılı bir nefes verdi, "şu an hiç bir şey büyük ihtimal onlar bizi arayana kadar hiç bir şey yapamayız"
"Hiç bir şey yapamayız mı?" Jisoo sinirli bir şekilde ayağa kalkıp Yoongi'nin önüne dikildi. "Benim kardeşim sizin yüzünüzden kaçırıldı! Şimdi tek söyleyeceğin 'hiç bir şey' mi?"
Yoongi karşısında üzgün bir şekilde bağıran kadına anlayışla baktı. "Merak etme onu kurtaracağız sadece onu boşuna kaçırmayacaklarını söylemeye çalışıyorum, emin ol yakında bizi arayacaklar"
Yoongi sözünü bitirdiği an Jungkook'um telefonu çalmaya başladığında her kes telefonun başına geçmişdi. Jungkook telefonu açıp hoporlöre aldı. "Alo? Bay Jeon, ah dur bir dakika Kim Jungkook ile mi görüşüyorum?"
"Kimsin?" Dedi Jungkook sakin tutmaya çalıştığı ses tonu ile.
"Yanlış soru, doğru olan Ablamı neden kaçırdın olacak"
Jungkook gözlerini kapatıp sakin olmaya çalışdı yerlerini öğrenmek istiyorsa sakin kalmalıydı.
"Ne istiyorsun?" karşı tarafdan bir süre ses gelmedi, "Jongini ve Chanyeol" dedi sadece arada geçen sessizliğin ardından Jungkook konuştu. "Jennie ile konuşmak istiyorum"
Jong suk güldü "hayır konuşma benim istediklerim oldukdan sonra gerçekleşecek" telefon kapandığında Yoongi sinirli bir nefes verdi. "Bang shi hyuk buna asla izin vermez"
Jungkook konuşacağı an telefonuna gelen mesaj ile duraksadı, mesajda gördüğü fotoğraf ile telefonu sertce yere fırlatmışdı. "Sikerim böyle işi"
Chaeyoung yerde ekranı parçalanmış bir şekilde duran telefonu alıp gelen mesaja baktı. fotoğrafda Jennie vardı kolları bağlıydı ve başı aşağı eğik bir şekilde duruyordu üstünde sadece kaban vardı ve sırılsıklamdı, vücudunda bir sürü morluk vardı.
Yoongi kızın elindeki telefonu alıp fotoğrafa baktığında sakin kalmaya çalışarak gözlerini kapatdı. "O adamı bulduğum an s-"
Yoongi Chaeyoung'un yanında olduğunu fark edince sözünü tamamlamamış ve Masada bilgisayarın başında oturan Jimine dönmüşdü.
"Bir iz, sinyal falan var mı?"
Jimin başını iki yana salladığında Namjoon oturduğu koltukdan kalkdı. "Shi hyuk ile konuşacağım eminim durumun ciddiyetini anlayacakdır"
"Buna izin vermeyeceğini ikimizde çok iyi biliyoruz hyung" Taehyung'un dediği ile Namjoon derin bir nefes aldı önce konuşalım eğer izin vermezse " Namjoon susduğunda Hoseok araya girdi "izin vermezse ne?"
Namjoon'un tamamlamadığı cümleyi Yoongi tamamlamışdı. "İzin vermezse yakaladığımız gibi serbest bırakırız"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
