❌sizce Kitapta ship yapmalımıyım? Bikiyorsunuz bem bxg shipperim,ama yaparsam en fazla flört yaparım çünkü daha çok arkadaşlık ön planda olsun istiyorum ❌
Karşımdaki bedene bakıp derince yutkundum, acaba ölmüşmüydü?
Yavaş adımlarla yanına yaklaşıp bileğini elime aldım ve parmaklarım ile nabzına baktım.
"Bu aptalın buraya gelip işi mahfedeceğini nerden bile bilirdim?"
Aniden duyduğum ses ile sendeleyerek doğruldum ve geri doğru adımladım.
Kimdi bu burda neler oluyordu.Yerdeki adama kısa bir Bakış atıp kapıya doğru yöneldim. Polisi aramam gerekiyordu ama burda olmazdı.
Tam salondan çıkacağım sırada dış kapının açılma sesi ile dona kalmışdım.
Kesinlikle başım dertdeydi.
Panik bir şekilde etrafıma bakıp hızlı adımlarla camdan olan bahçe kapısına yöneldim.
Bahçeye çıkıp polisi aramam gerekiyordu.
Bahçe kapısını aralayıp dışarı çıktım ve ağaçların arkasına geçtim.
Ağaçlık alana geçtiğimde telefonu çıkarıp tuşlara bastım ve aramanın cevaplanmasını bekledim.
"Ne yapacağız şimdi? Bu adamı def etmeliyiz"
Salona giren kişiyi gördüğümde telefon elimden kayıp yerele buluşmuşdu.
Jongin?
O da mı bu işin içindeydi?
Telefonun yere değmesi ile yankılanan ses ile ikilinin bakışları ağaçlığı bulmuşdu.
Ayvayı yemişdim.
Buraya doğru geldiklerini gördüğümde telaşla Telefonu bırakıp, ağaçlığın derinkerine doğru koşmaya başladım.
Bahçenin açılışında zemin taş olduğu için sesler yankılanıyordu, ama biraz ilerlediğimizde çimenler bizi karşılıyordu.
Topuklu ayakkabılarım sorun çıkardığı için elime alıp hızımı artırmaya çalıştım.
Koşarken Ara-sıra arkamı kontrol ediyordum görüş alanımda kimse yoktu ama yinede duramıyordum
Uzun bir süre koşdukdan sonra adımlarımı durdurup etrafa baktım.
Büyük ihtimale kaybolmuşdum, Jongin'in evinin kenarının orman olduğunu biliyordum ama daha önce hiç girmemişdim üstelik karanlık olduğu için hiç bir şey göremiyordum.
Biraz daha yürüyüp, ağaçlardan birine yaslandım ve yere oturdum.
Nefes alış verişimi düzene sokmaya çalışırken bir tarafdan etrafı kontrol ediyordum.
Telefonumu evin yanında düşür müşdüm büyük ihtimale benim olduğumu anlayacaklardı.
Başımı ellerimin arasına alıp dolan gözlerimi kırpışdırdım.
Hayır!
Şimdi sırası değildi, burdan kurtulmam gerekiyordu.
Ayağa kalkıp yere bıraktığım topukluları giyindim, ormanda topuklu giyinmek mantıklı değildi ama ayaklarıma diken batmışdı ani bir olay olursa koşmaya hazır olmalıydım. Burda güvende değildim.
Uzun bir süre -benim için uzun- yürüdükten sonra karşıma çıkan asfalt yol ile nerdeyse mutlulukdan ağlayacakdım.
Bu ev şehirin ormanlık alanındaydı çok fazla ev yoktu bu yüzden fazla araba geçmezdi.
Yinede yolu izleyerek gitmek daha mantıklıydı.
Göküyüzüne baktığımda hava aydınlanmaya başlamışdı bile, bu benim için iyi mi kötü mü emin değildim.
Gündüz olunca araba geçme ihtimali elbetde daha çoktu ama eğer beni görürlerse yakalama ihtimalleride artmışdı.
Ayaklarım artık topuklulara karşı isyan ederken, sinir patlaması yaşayarak topukluları ormana fırlatıp asfaltın ortasına oturdum.
Gözelrimden akan yaşlara mani olamazken ellerimi saçlarıma geçirdim.
Hayatım bir gecede lat üst olmuşdu..
Şimdi ne olackdı daha nerde olduğumu bile bilmiyordum eğer beni yakalarlarsa ne yapacağımı bilmiyordum!
Ben düşünceler içinde boğulurken kapalı olan gözlerime giremeye çalışan ışık ile derin bir nefes aldım.
Kurtulmuşdum!
Gözlerimi açıp hızlıca ayağa kalkdım.
Gördüğüm araba ile birlikte yüzümdeki gülümseme solmuşdu.
Jongin!
İkisi arabadan indiklerinde hızlı bir şekilde koşmaya başladım.
Bitmişdim beni yakalayıp o adama yaptıkları gibi öldüreceklerdi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁
Randomkim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu 'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur. Jungkook z...