"Neden geldin?" Aramızdaki uzun süren sessizliği bozduğunda yüzüne bakmışdım, onunsa bakışları yerdeydi.Bu kadar uzun zaman sonra onunla karşılaşmak ve ona sarılamamanın benim için ne kadar acı verici olduğunu bilmiyordu, oysa ben onun iyiliği için yapıyordum bunu, canının yanması isteyeceğim son şey bile değildi.
"O adamı ara açsın kapıyı uçağı kaçıracağım" söylediği ile alt dudağımı dişledim, gidiyor muydu? Hemde benim yüzümden?
"Neden gidiyorsun?" söylediğini es geçerek sorduğum soruya karşı sessiz kalmışdı, bana karşı hisslerinin hala olduğunu biliyordum ama bunu duymaya ihtiyacım vardı.
Belkide her şeyi geride bırakıp onunla olmam Gerekiyordu ha? Zaten benim yüzümden Jennie'nin zarar görmesinden sonra kararımı vermişdim, ekibi bırakacakdım peki düşmanlarım beni bırakacak mıydı?
Kendimi koruyabilirdim ya onu? Ona bir şey olsa kendimi asla affedemezdim, ama bu onu bilmiyordu. "Kapıyı aç artık gitmem gerek" yine yüzüme bakmadan konuşduğunda bir adım atıp aramızdaki mesafeyi kapatdım.
Elimi yanağına götürdüğüm sırada geri çekilmişdi, "bunu yapma, daha fazla acı çekmek istemiyorum sadece kapıyı aç" gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Anahtarım yok ve telefonumda yok, oteldeki çalışanlarda kapıyı açmayacak Yoongi hyung'un gelmesini beklemeliyiz"
Söylediklerimin ardından yanından geçmiş ve yatağa oturmuşdum, eninde sonunda gelip bizi burdan çıkaracaklardı zaten. "Benimle dalga mı geçiyorsun? Uçağa yetişmem Gerekiyor!"
Başımı iki yana salladım, ne yapabilirdim ki? "Kalk kapıyı kır, ne yaparsan yap ben gitmek istiyorum!" umursamaz bir şekilde omuz silkdim "keyfim yapmak istemiyor" açıkcası daha yaram tam iyileşmemişdi bu yüzden bu riski almak istemiyordum, yine de onun bunu bilmesine gerek yoktu.
"Benimle dalga mı geçiyorsun?" bunu zaten daha önce söylememiş miydi? Offlayarak yere oturduğunda sevimli haline gülmüşdüm, sinirlenince olduğundan daha tatlı görünüyordu.
Bakışları beni bulduğunda ciddileşip başka yöne döndüm. "Mutlu musun bari?" duyduğum şey ile dişlerimi bir birine bastırdım, mutlu olduğumu mu düşünüyordu cidden? Onsuz hayatımın ne kadar kötü olduğunu bilmemesi normaldi tabi.
"Benimki de soru sen hiç bir şeyi takmazsın, hatta çoktan yeni bir sevgili bulmuşsundur" gözlerimi kapatıp iç çektim. Keşke her şey söylediği kadar kolay olsaydı, onu unutmak benim için imkansızdı.
"Babam senin şerefsiz biri olduğun ile ilgili haklıymış" dediğinde gözlerimi açmışdım, bu kadarı da fazlaydı. "Benim yaşadıklarım ile ilgili hiç bir bilgin yok! Sadece boş konuşuyorsun"
Yatakdan kalkıp balkona doğru yöneldim ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Benimde bir sınırım vardı onu seviyordum ama benimle bu şekilde konuşmasına izin verecek değildim.
"Gerçekleri duymak zoruna mı gitdi? Beni terk etdiğinde nasıl hissetdim biliyor musun?" arkamdan gelirken konuştuğunda bakışlarımı gökyüzüne çevirdim.
"Aldatılmış gibi, benimle oyuncak gibi oynayıp işin bitince kenara atdın, kim bilir daha kaç kadını bu şekilde kandırdın! Babam haklıydı sen adi herifin tekisin!"
Söylediklerinin ardından odaya geçtiğinde peşinden gidip kolundan tutmuş ve sırtını duvarla birleştirmişdim,acı ile inlediğinde yüzüne eğildim, neden sadece kendi acı çekiyormuş gibi davranıyordu.
"Lanet olsun seni hala seviyorum! Sana hala deliler gibi aşığım! Seni unutamamakdan nefret ediyorum! Tek istediğim sensin"
Söylediklerimin ardından ellerimi yanaklarına koyup aramızdaki mesafeyi kapatdım ve dudaklarımızı birleştirdim
Kesinlikle buna ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁
Ngẫu nhiênkim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu 'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur. Jungkook z...