Elimde tutduğum testin sonucunu beklerken alt dudağımı kemiriyordum, açıkcası sonucun pozitif çıkma ihtimali oldukca yüksek geliyordu ve bu korkamam neden oluyordu.Alacağım her hangi bir tepki için değil sadece gelecek planlarımda asla bir çocuğun olmamasıydı, kendimi hiç anne pozisyonunda hayal etmemişdim, kucağımda çocuk olduğunu düşününce bile tuhaf oluyordum.
Yine de test sonucu pozitif çıkarsa olumsuz düşünmüyordum yirmi yedi yaşına gelmiş bir kadın olarak çocuk bakabilirdim, ama Yoongi'nin ne istediğini bilmiyordum.
Hamile olma ihtimalim ile ilgili bir kaç şey sormuş ama hiç bir tepki vermemişdi, belkide boş heyecan yapmıyordu, yada baba olmak gibi bir düşüncesi yoktu.
Elimdeki test çubuğunda bakıp derin bir iç çektim ve kolzetin üstünden kalkdım, elimdekini çöpe atıp yüzüme bir kaç kez soğuk su çarpdım. Şu an kapıda benden haber bekleyen biri vardı ama açıkcası ona nasıl söyleyeceğim ile ilgili hiç bir fikrim yoktu, böyle bir haber nasıl verilebilirdi ki?
Karşısına geçip bir anda baba oluyorsun mu demeliydim? Ama bir tarafdan eminim kendini bu ihtimal için hazırlamışdı, sonuçta çocuğu kendi başıma yapmadım değil mi? Neden utanıyordum ki?
Çocuğun babası belliydi sonuçta, ayrıca onunda karşı çıkacağını düşünmüyordum, dışarıdan soğuk görünse bile yakın olduğu kişilere fazla ilgiliydi.
Ellerimi kurulayıp yavaş hareketler ile kapıyı açtım ve dışarı çıktım, anında yanıma geldiğinde içimdeki huzursuzluk geri dönmüşdü, bu haberi vermeye hazır değildim sanırım.
"Ne oldu?"
Meraklı bir şekilde sorduğu soruya karşı yutkunmuşdum, yüzündeki ifadeden ne hissetdiğini anlayamıyordum, üzgün veya mutlu değildi.
Bakışlarımı aşağı indirip ellerim ile oynamaya başladım, saçma bir şekilde utanmışdım "hamileyim" dedim nerdeyse fısıldayarak, duyduğundan bile emin değildim.
Bakışlarımı zar zor yüzüne çıkardığımda donmuş bir şekilde beni izlediğini görmüşdüm, sanırım şok geçiriyordu.
"Emin misin?" dediğinde istemsiz olarak gözlerimi devirmişdim, beni çocuk falan mı sanıyordu? Test yapacak kadar aklım vardı herhalde "eminim" dedim istemsiz olarak sinirli bir şekilde, verdiği tepki nedensizce hayal kırıklığına uğramama neden olmuşdu.
Tamam boynuma atlamasını beklemiyordum ama emin misin diye sorması çok saçmaydı. Bakışlarını bir süre yüzümde gezdirip ardından yutkunmuşdu, hiç bir şey söylemeden arkasını dönüp gitdiğinde şaşkınca arkasından izlemişdim.
Az önce tam olarak ne yaşanmışdı? En azından bir şeyler söylemesi gerekmez miydi? Benimde beklediğim bir şey değildi ama ben bebeği bırakıp bir yerlere gidemiyordum sonuçta.
Offlayarak ellerimi saçlarıma geçirip odada turlamaya başladım, Şimdi ne olacakdı? Babası tarafından istenmeyen bir çocuğu dünyaya getirmeli miydim? Hoş daha bir şey söylememişdi ama çıkıp gitmesi zaten işaret değil miydi?
Belkide çıkıp gidecek ve bir daha geri dönmeyecekdi, aptaldım daha yeni, yeni tanıdığım bir adamdan hamile kalacak kadar hemde, ne düşünüyordum ki? Adamın hiç bir şeyini bilmiyordum, ailesini, akrabalarını, belkide sevgilisi vardı yada hatta evlidir!
Aklımdaki düşünceler moralimi iyice bozarken yatağa oturdum, niye böyle olmuşdu ki? Ne güzel yaşayıp gidiyorduk bebek nerden çıkmışdı.
Yatakdan kalkıp odadan çıktım ve alt katta doğru ilerledim, salona geçip sehpanın üstündeki telefonumu alıp kızlara mesaj atdım.
Birileri ile konuşmama Gerekiyordu yoksa delirecekdim, olanları Jungkook'a anlatmalımıydım? Ona ne söyleyecekdim ki? 'En yakın arkadaşından hamileyim' mi? Baya komik olurdu.
Daha doğru dürüst tanımadığım adamdan hamile kalan bendim sanırım günün sonunda suç bana kalıyordu, yine de onu hiç bir şeye zorlamamışdım, bu çocuk sadece benim değildi, belkide o konuşana kadar kimseye bir şey söylememeliydim.
Salondan çıkıp dış kapıya yöneldim, biraz hava alsam iyi olurdu, üstüme ceket alıp evden çıktım ve sokakda yürümeye başaldım.
Sadece çok ani olmuşdu her şeyi sindirdiğinde geri gelecek ve beni orda bıraktığı için özür dileyecekdi sonuçta düne kadar aramız gayet iyiydi.
Uzun bir süre yürüdükden sonra karşıma çıkan parka girip banklardan birine oturdum, nerdeyse akşam olacakdı hava hafif kararmışdı bile. Bir süre oturdukdan sonra eve dönmen gerektiğini düşünerek ayağa kalkmışdım.
Yavaş adımlarla parkın çıkışında doğru yürürken duyduğum ses ile durmuşdum "Jennie Kim" tanıdık ses kaşlarımın çatılmasına neden olurken yutkundum.
Yavaş hareketler ile ona doğru döndüm, yüzüne maske vardı büyük ihtimal tanınmamak için böyle geziyordu. "Benden bu kadar kolay kurtulabileceğini mi sandın?"
Nefes alış verişim düzensiz bir hal alırken geri doğru bir kaç adım atmışdım "orda dur!" elini beline atıp silah çıkardığında durmak zorunda kalmışdım.
"Bu sefer seni kim kurtaracak? Daha önce Yoongi vardı şimdi o da yok, yazık" alayla konuşup yanıma doğru adımladığında hareket etmemişdim, her hangi bir hareketimde beni vurabilirdi.
"Yapma, lütfen" gözlerim yavaş-yavaş dolarken burnumu çektim, "ah! Güzel sevgilim ağlama lütfen, seni ağlarken görmeyi sevmiyorum biliyorsun" aramızda iki adımlık mesafe kalacak şekilde durup silahı alnıma doğrultduğunda gözlerimi kapatdım.
Sanırım yolun sonuna gelmişdim "elveda de"
Gelecek bölüm final
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁
Randomkim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu 'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur. Jungkook z...