Hikayeye yeni karakterler ekleme kararı aldım çünki esas kadrodan birini öldürmeye kıyamıyorum🥴
"Merhaba Jennie"
Jennie donmuş bir şekilde karşısında duran adama bakarken, Jong suk güldü ve geri, geri adımlayarak dolabı açtı ve uzun bir kaban çıkarıp Jennie'ye uzatdı.
"Giyin"
Jennie sessiz bir şekilde kabanı alıp üstüne geçirdi ve önünü kapatdı, Jong suk kafasındaki şapkayı çıkarıp kızın kafasına taktı.
"Kimsin sen?" dedi Jennie, Jong tekrar güldü, "bunun bir önemi yok, hadi gidelim" jong kolunu kızın beline sarıp ilerlemeye başladı.
"Korumalar var, burdan çıkamazsın, çıksan bile kameralar var" Jong kızı umursamadan adımlarını hızlandırdı.
İkisi birlikte dışarı çıktıp, bahçe kapısının önündeki arabaya bindiler. "Sen uslu bir kızsın öyle olmaya devam et ki canınl yakmayayım" Jong eline aldığı kelepçeyi kızın kollarına geçirip bağladı. Torpido gözünden çıkardığı siyah bant ile gözlerini ve ağzınıda kapatdı.
"Merak etme işim bitdiğinde seni serbest bırakacağım"
Jong suk arabayı çalıştırıp evden uzaklaşmaya başladı, tabi sadece evden değil şehirdende.
*****
Jisoo saate bakıp mesainin bitdiğini gördüğünde gülümseyip masadan kalkdı.
Eve gitmeden sevgilisi ile buluşmak istiyordu.Telefonunu anahtarını çantaya atdıkdan sonra iş yerinden çıkıp beklemeye başladı.
JinYoung birazdan gelecekti. Bir kaç dakika beklemenin ardından telefonunun çalması ile gülümsedi.
Telefonu açıp heyecanla kulağına götürdü, "canım, nerdesin?" karşı taraf bir süre sessiz kaldı, "bebeğim üzgünüm.." Jisoo söyleyeceği şeyi bildiği için gözlerini devirdi. "Tamam anladım Hoşçakal" JinYoung daha açıklama yapmaya fırsat bulamadan yüzüne kapanan telefon ile sert bir trip yiyeceğini anlamışdı.
Jisoo mutsuz bir şekilde taksi çağırıp evin adresini verdi, tabii giderken depresyon için yiyecekler almayıda ihmal etmemişdi.
Elinde kocaman poşetler ile taksiden inip parayı ödedi. "Sadece Jen'in arabası var sanırım unnieler yalnız" dedi seslice ve eve doğru ilerledi.
Sabah çıktığı zaman gördüğü Korumaların olmadığını fark edip adımlarını durdurdu, sonuçta gündüz gelip akşam gitmiyorlardı değil mi?
Yavaş adımlarla ilerleyip elindekileri yere bıraktı ve kapıyı yavaşça itdi.
Kapı yavaş bir şekilde açıldığında hızlıca çantasından telefonu çıkardı, ilk kimi arayacaktı? 'Jennie!' geçirdi içinden ve hızlıca Jendukie yazılı numarayı aradı.
Bir süre sonra evden gelen telefon sesi ile başını kapıdan içeri soktu.
Etraf sessizdi, salonun ışığı açıktı ama kimse yoktu, telefon çalıyordu ama açan yoktu. Jisoo bu sefer küçük Jen yazılı numarayı aradı.
"Efendim Noona?"
Jisoo olabildiğince sessiz bir şekilde cevap verdi. "Jungkook korumlar nerde şu an?"
Jungkook bir süre sessiz kaldı. "Ne demek korumalar nerde, neden bahsediyorsun sen?"
"Şu an sizin evdeyim kapı açık korumalar yok Jennie'yi arıyorum telefon çalıyor ama açan yok, korkmaya başladım"
"Dur!" dedi Jungkook telaşlı bir şekilde "evden uzaklaş ben geleceğim birazdan, sakın içeri gireyim deme"
Jisoo onaylayıp telefonu kapatdı ve çantasına koydu.
Kapıyı biraz daha itip ağır adımlarla içeri girdi, salon boşdu, etrafa göz gezdirip bu sefer salon ile yan yana olan mutfağa doğru ilerledi.
Mutfak boşdu sadece yeni alınmış yiyecekler vardı. Masanın üstündeki tavayı eline alıp ağır hareketlerle üst kata yöneldi.
Yatak odalarını tek, tek kontrol etdikden sonra sadece Jennie'nin yatak ve çalışma odası kalmışdı. İlk önce yatak odasına girdi, orasıda boşdu sadece banyo kapısının yanında saçları kurulamak için olan küçük havlulardan biri vardı.
Jisoo havluyu alıp kontrol etdi, hafif nemliydi büyük ihtimal yeni kulanılmışdı.
Derin bir nefes alıp son odaya doğru yöneldi.
Çalışma odası Jennie'nin yatak odasının yanıdaydı.
Jisoo 'büyük ihtimal orası da boş korkma' diye kendini teselli edip kapıyı açıp itdi ama gördüğü şey ile çığlık atdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁
Randomkim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu 'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur. Jungkook z...