"Güzelim sakin ol ve beni bırak, çocukları aramam gerekiyor" Yoongi Jennie'nin yanaklarını avuçlayarak konuşduğunda, kız başını iki yana sallayıp ağlamaya başaldı "hayır lütfen gitme korkuyorum"Yoongi baş parmağı ile kızın göz yaşlarını silip alnından öpdü "merak etme geleceğim ama telefonumu almam gerekiyor, şimdi lütfen bana yardımcı ol" Jennie başını salladığında, Yoongi kızdan ayrılıp ilerde yere yığılmış olan adama doğru ilerledi.
Jennie'nin bakışları yerde yatan adamı bulduğunda daha şiddetli ağlamaya başlamışdı. Yoongi, Jinyoung'u kollarından tutup kanepenin arkasına çektiğinde Jisoo sırtını kanepeye yaslamış ve bacaklarını kendine çekip tepkisizce ikisini izliyordu.
"Jisoo iyi misin?" Yoongi kızın omzuna dokunduğunda Jisoo sessiz kalmışdı. Adam bir kaç küfür mırıldanıp yerde sürünerek salondan çıkmış ve mutfağa doğru ilerlemişdi. Saldırıyı yapanın kimler olduğunu çok iyi biliyordu.
Telefonu tezgahdan alıp Seokjin'in numarasını aradı, aramaya cevap verilmediğinde bu sefer Bang Shi Hyuk'u aramış ve saldırıya uğradıklarını haber vermişdi.
Ekipler bir kaç dakika sonra burda olacakdı, tabi ona kadar hayatta kalacaklarının bir garantisi yoktu.
"Jisoo" kız yanında yatan adamın fısıltı şeklindeki sesini duyduğunda ona dönmüşdü. Derin nefesler alırken dizlerinin üzerine oturup çocuğun başını kucağına yatırdı. "Ben seni aldatmadım, yemin ederim" dediğinde Jisoo'nun gözlerindeki yaş Jinyoung'un yüzüne damlamışdı.
"Ağlama, sen ağlamazsın, güçlü ol ve kalbimin sadece sana ait olduğunu bil" elini zorlukla lacivert ceketinin iç cebine götürmüş ve küçük kırmızı kutuyu çıkarmışdı.
"Günlerdir bunun için hazırlık yapıyordum ama sanırım vakit kalmadı" dediğinde kız başını iki yana salladı "hayır böyle söyleme lütfen" Jinyoung acı bir tebessüm edip kutunun kapağını açtı ve kızın gözlerine baktı "Kim Jisoo, ömrünün geri kalanından benimle olmaya varmısın?"
Çocuk zorlukla konuştuğunda Jisoo yutkunmuşdu "seninle her şeye varım, kavga etdiğim için özür dilerim, seni seviyorum" kız eğilip çocuğun yüzünü art arda öpmüş ve geri çekilmeden alınlarını birleştirmişdi "seni seviyorum çiçek kokulu kadın ve daima seveceğim"
Adamın sesi fısıldı şeklinde çıkmaya başladığında artık sona yaklaştığını o da fark ediyordu, gözleri yavaş-yavaş kararırken göğsünün üstüne koyduğu eli kutu ile birlikte kaymış ve yana düşmüşdü.
"Jin? Lütfen gözünü aç, hadi uyan lütfen" Jisoo kucağındaki adamın yanaklarını avuçları arasına alıp sarsmaya başladı, "hadi nolur uyan, hadi" eğilip alnına küçük bir öpücük bıramış ve başını göğsüne çekip sıkıca sarılmışdı "beni bırakıp gidemezsin, izin vermeyeceğim"
Yoongi elindeki silah ile tekrar salona girip cama doğru yönelmiş ve duvara sinmişdi, onları biraz oyalasa zaten ekipler gelecekdi, hava karardığı için etraf doğru düzgün görünmüyordu.
Kolunu dışarı doğru uzatıp rastgele bir kaç kez ateş etdi, evinde her zaman yedek silah olurdu ama sadece bir tane şarjörü vardı kalan her şeyi garajdaydı, bu durumda evden çıkmak intihardan farksız olurdu.
Silahı çıkarıp bir kaç el daha ateş etdikden sonra sırtını duvara yaslayıp gözlerini kapatdı, Jinyoung bir kaç yerinden vurulduğu için onun ne durumda olduğunu gayet iyi biliyordu şu an tek derdi evdeki iki kadını korumakdı.
Dışardaki silah sesleri durduğunda Yoongi gözlerini açtı, büyük ihtimal eve doğru geliyorlardı dış kapı ve salonun kapısını kilitlemişdi, tabi ki kırmak o kadar zor olmayacakdı ama en azından biraz zaman kazanabilirdi.
Çok fazla kurşunu yoktu bu yüzden iyi nişan alması gerekiyordu. Duvardan ayrılıp pencerenin alt kısmına geçti ve yukarı baktı, siyah giyimli bir adam eve doğru geliyordu.
Tekrar yan tarafa geçip ayağa kalkdı ve hızlı bir şekilde öne atılıp adamı vurdu. Tekrar duvara yaslandığında bütün ilginin buraya yoğunlaşacağını biliyordu.
Silaha ihtiyacı vardı ama dışarı çıktığı an açık hedef olurdu, büyük ihtimal bütün korumlara ortadan kaldırılmışdı, burasl şehirden uzak sessiz bir alandı, yakınlarda ev yoktu bu yüzden olanları kimse fark etmiyordu.
Ayak sesleri duyduğunda derin bir nefes alıp dışarı kısa bir bakış attı, bir sürü adam eve doğru geliyordu ve Yoongi'nin sadece iki kurşuni kalmışdı.
İkisini indirse bile burdan sağ çıkamayacakları dış kapının kırılma sesi evde yankılandığında gözlerini kapatıp yutkundu.
Jennie yaslandığı kitaplıkdan doğrulup göz yaşlarını sildi ve başını hafif öne uzatıp ondan biraz uzakta olan adama baktı, Yoongi sanki hissetmiş gibi gözlerini açımış ve bakışlarını buluşturmuşdu.
Dudaklarını oynatıp sessiz "özür dilerim" dediğinde Jennie burukca gülümsedi.
🍂
Jinyoung için üzgünüm ama karakterlerin hepsinin sonu önceden düşünülmüşdü zaten :(
Bu arada nasıl sadece Jin yaralandı derseniz diye açıklama yapıyorum: Yoongi ve Jennie duvara yaslanmışdı ve onların yan tarafında kitaplık ve şeyler vardı Jinyoung ise Jisoo'nun tam önünde duruyordu bu yüzden açık hedef olan tek o vardı, silah sesi duyulunca Jisoo hemen eğilmiş ama Jinyoung ilk atışda yaralanmışdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step Brother / 𝐽𝐽𝐾-𝐾𝐽𝑁
Randomkim Jennie hiç beklemediği bir anda karşılaştığı üvey kardeşi ile alt üst olmuştu 'Karşımdaki kırmızı ışık beni işaret etdiğinde gözlerimi kapatdım, gelen silah sesinin ardından belimde hissetdiğim kollar gözlerimi açmama neden olmuşdur. Jungkook z...