ne bu elbise

6.1K 416 144
                                    

Not l: bölüm düzenlendi
Sahne değişikliği vardır.

Jungkook

Seokjin'in anlattıklarından sonra elim ayağım birbirine dolanmış yaklaşık bir saat kadar ağlamıştım.

Jimin'le konuşmam gerekiyordu ama karşısına çıkmaya da utanıyordum. İyi melek lafın üstüne gelmiş kapı açılınca içeriye Jimin girmişti.

"Ah şey ben kralı arıyordum lütfen kusuruma bakma alfa hemen gid-" sözünü kesmiştim, bana yabancı gibi davranıyordu.

"Neden benimle böyle konuşuyorsun Jimin. Neden benimle bu kadar mesafeli konuşuyorsun ben senin alfa'nım" tam karşısına geçip elini tutmak istemiştim ama ellerini bana vermemişti.

"Sen benim değil kralın alfa'sısın. Ben sadece senin çocuğunu taşıyorum." Elimi yine mührüne koymuştum. "O yüzden mi mühür bozulmasın diye çabalıyorsun Jimin, sadece kralın alfası olduğum için mi?"

Bana bakmıyordu, gözlerini gözlerime değdirmiyordu. Ama son söylediklerim ile gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "Ne demek niye izin vermiyorsun ben birşey yapmıyorum kurdum da yapmıyor. İkimizde olanları kabullendik jungkook"

Çok şaşgındım şuan eğer Jimin mühür savaşı vermiyorsa neden mühür bozulmuyordu. "Peki bebeğimizde bir hareketlilik hissediyor musun o yapıyor olabilir mi?" Kafasını önüne eğmiş elleri ile oynamaya başlamıştı. Bunu her zaman ya yalan söyleyecekken ya da bir şey isteyecekken yapıyordu.

"Bebeğim gayet sakin ve sessiz bir şekilde, o hiçbir şey yapmıyor" ellerini tutmuş ve parmaklarına öpücükler dizmiştim. "Bana yalan söyleme bebeğim. Ben senin yalanını anında anlarım." Dudaklarına da bir buse kondurmuştum.

"Böyle yapma alfa biri görürse kellemi alır. " Şuan tek amacı konuyu değiştirmekti. "Konuyu değiştirme ve bana cevap ver chim yavrumuz mu yapıyor bunu" sıkıntılı bir nefes boğazından kaçmış ve ellerini elimden çekmişti.

"Rahat durmadığını biliyorum ama ne yapıyor bilmiyorum eğer o yapıyorsa doğumdan sonra mührüm bozulacak zaten." Arkasını dönmüş gidecekken sırtını göğsüme yaslamış beline sıkı sıkı sarılmıştım.

Şeftali kokan boynu benim evimdi. Ve ben o evde yaşlanmak istiyordum. "Neden kralı arıyorsun onunla ne gibi bir işin var. Alfan'dan saklama güzelim." Hızla kendini geri çekmişti.

"Sanane hı sanane ayrıca alfan Alfan deyip durma sen benim alfam değilsin. Mührümü sabit tutan bebeğim ben değilim, sen sadece bebeğimin babasısın." Arkasına bile bakmadan odadan çıkmıştı. Gönlünü almam gerekiyordu ama nasıl yapacağımı bilmiyordum sadece biraz daha sabır gerekliydi.

Taehyung

Çiçek bahçesinde Yaseminlerin içinde otururken yanımdaki hareketlilik ile kafamı oraya çevirmiş, yanımda omega'yı görmem ile yanıma davet etmiştim.

Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. "Rahatsız ediyorum kralım kusura bakmayın. Benim kısa bir süreliğine köye dönmem gerekiyor. Askerler izinsiz gitmeme izin vermedi."

Yerimden doğrulmuş benden kısa olan omeganın karşısında dikilmiştim. "Sende bu krallığın bir parçası oldun artık Jimin. Gerçi askerleri benim uyarmam gerekiyordu. Burdaki hiçbir hareketinde kimseye hesap vermek zorunda değilsin. Ama yanıma geldiğin iyi oldu tek gitmemelisin."

Kafasını olumsuz anlamda sallıyordu. "Hayır kralım lütfen kimsenin gelmesine gerek yok ben bir arabayla giderim." Ona karşı suçluluk hissediyordum elinde sonunda ölmesi gerekecekti.

"Özel değilse gitme sebebini sorabilir miyim omega?" Dolgun dudakları mutluluk ile aralanmıştı. "Köyde çok sevdiğim bir arkadaşım var kralım. Bu akşam nişanı yarın akşam da düğünü olacak eğer sizde izin verirseniz ertesi gün dönmeyi planlıyorum." Dedi. Aslında üzgün olduğu sadece kafa dağıtmak istediği o kadar belliydi ki.

My Worlds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin