saraya getirin

6.8K 512 226
                                    

Not: düzenlendi

Taehyung

"Kralım eşiniz odasına götürüldü en kısa zamanda uyanacaktır." Jungkook önümde eğildikten sonra büyü etkisini kaybetmiş ve bayılmıştı.

Eşimin bir omega ya da kadın olacağını düşünüyordum ama tam tersi alfa bir erkek tahmin ettiğim bir şey bile değildi.

Kendi çocuklarım olsun istiyordum ve alfa'dan çocuk yapamazdım. Elbet evlât edinebilirdik fakat asla kendi çocuğumuz gibi olmayacaktı.

Şu güne kadar kızgınlıklarımda bile hiçbir omega'ya elimi sürmemiş eşimi beklemiştim.

Delta kurtlar eşinin kim olduğunu öğrendiğinden itibaren eşi için yaşar hale gelir. kurdum çoktan alfayı koruma iç güdüleri ile dolmuştu.

Alfa'nın hayatına dair en ufak bir bilgim bile yoktu. Sevgilisi olabilir ve beni istemeyebilirdi. En doğal hakkıydı fakat artık onun da kurdu bana muhtaç hale gelecekti. Umarım sevgilisi yoktur.

Kurtlarımız birbirini benimsemişti evet ama bedenlerimiz birbirini istemezse bu ikimizin de ölümü demekti. Eğer 3 ay kadar bir sürede hâlâ bedenler birbirini sevmiyorsa ikimizde ölebilirdik.

Daha önce böyle birşey yaşanmadı ama yaşanmayacak anlamına gelmiyordu. Korkuyordum boynunda mühür olmadığı için biraz daha rahat olsam da -belkide mühür eşim olduğu için silindi- sevgilisi olduğu gerçeği ikimizi de çok zora sokardı.

Jungkook

Gözlerimi açtığımda kendimi şato gibi bir yerde buldum. Odanın büyüklüğü evim kadardı. Burda ne işim vardı. Jimin nerdeydi hiçbir şey bilmiyordum

İçeriye giren asker hiçbir şey söylemeden önüme bir tepsi yemek bırakmış ve odadan çıkmıştı. Koridorda duyduğum ses ise ölmek istememe sebep oluyordu.

"Kralın ruh eşi jeon uyandı kralımıza bildirin" ben ruh eşi çıkmıştım. alfa'ydım ve delta'nın ruh eşi çıkmıştım tanrım imkansız bir şeydi bu. Böyle bir şey olmazdı ben evliydim. Jimin nasıldı nerdeydi. Onu hissedemiyordum. Odada küçük bir ayna bulmak ümidiyle gezsem de bulamadım.

Sofranın üstündeki kaşıktan bulanıkta olsa bakmaya çalıştım mührüm yoktu.

Nasıl silinmişti kim silmişti hiçbir fikrim yoktu. İçeriye giren delta ile kurdum olmaması gereken bir şekilde heyecanlanmaya başlamıştı. Ağlamak üzereydim.

"Günaydın sevgili eşim. Ben senin deltan ve ruh eşinim. Sarayımdaki en güzel çiçekleri açtırmaya geldiğin için teşekkür ederim." Kurdum mutluydu ama ben değildim.

"Ne saçmalıyorsun sen! Ben evliyim benim bir eşim var mührüm nerede ne yaptınız ona Jimin'im nerede?" Bağırarak konuşmam ile kaşlarını çatmış sonlara doğru ise gözleri şaşkınlık ile açılmıştı.

"Ne demek eşim var! Mührün bile yok?" Gerçekten sinirleniyordum. "Bu sabaha kadar bir mührüm vardı. Eşimle beraber törene katıldım ben  şimdi söyleyin bana eşim nerde?" Ciddiyetsiz ifadesi yarım bir gülüşe dönüşmüştü.

"Mührün silinmiş. Demek ki eşini o kadar da çok sevmiyormuşsun kurdun onu hemen unutmuş" son sözleri ile kurdum hırlamaya başladı. Tanrı aşkına hem Jimin'e laf söylenmesine izin vermiyor hemde kralın sözlerine tav oluyordu.

"Eşini unutsan iyi olur sevgili eşim. Artık biz varız o yok" gözümden akan bir yaş ile son kez seslendim.

"Omegam hamile"

Jimin

Nefes alamıyordum. Sadece ağlıyor ve jungkook'un gelmesini bekliyordum. Bayıldıktan sonra hoseok ve yoongi hyung beni evimize getirmişlerdi.

Jungkook delta'nın ruh eşiydi. Artık benim kocam değildi. Peki ya bebeğimiz ona ne olacaktı.

Aynanın karşısında mührüme baktım. Yerinde duruyordu ama jungkook'u hissedemiyordum. Mührünü silmişler miydi?

Kendimi yere atıp ağlamaya başladım. O kadar çok ağlıyordum ki üstümdeki hanbok hem ıslanmış hemde burun kanamalarım yüzünden kıpkırmızı olmuştu.

"Jimin kardeşim aç şu kapıyı hadi yemin ederim jungkook'u evine geri getireceğim ne olur şu kapıyı açar mısın?" Yerimden doğrulup kapıyı açtım.

"Bana jungkook'umu getirebilir misin yoongi hyung? O delta'nın eşi hepimizi öldürürler bana boş ümitler verme ümit insana yapay çiçeği bile sulattırır. Suyumu tüketme"

Gözlerinde ki acıyı görüyordum onlar da benim kadar şaşkın ve bitikti. Herkes herşeyin farkındaydı bir daha jungkook geri dönmeyecekti ve ben bu evde evladımla yaşlanacaktım. Ömrümün sonuna kadar.

Birden karnıma giren sancıyla yoongi hyunga tutundum. "Jimin iyi misin? Hoseok Jimin iyi değil doktoru çağır çabuk ol hoseok" beni yatağa yatırıp başıma bir öpücük kondurdu.

"Doktor gelip gidene kadar geleceğim tamam mı sakın korkma hemen geleceğim" nereye gittiğini bilmiyordum ama apar topar evden çıkan hyung beni korkutuyordu bebeğimin acısı ise benim acıma eşlik ederken kendimi kaybettim.

Yazar

Yoongi apar topar evden çıkmış kim krallığına doğru yol almıştı. Sevilen bir tüccardı ve saraya daha önce bir çok gez girip çıkmıştı.

Sarayın önünde delta ile görüşmesi gerektiğini söylerken askerler ilk başta izin vermemiş, bağırış seslerini duyan delta'nın bahçeye inmesiyle yoongi kralın taht odasına doğru yol almıştı.

"Kimsiniz ve neden benimle konuşmak için bu kadar ısrarcısınız?" Yoongi kral'la konuşuyordu ve nasıl telaffuz yapacağını bilmiyordu.

"Ben ruh eşiniz olan jungkook'un eniştesiyim. Sizi anlıyorum lakin o evli hamile bir eşi var ve durumu hiç iyi değil 7. Ayında, zaten en başında yaşından dolayı zorlu bir hamilelik olacaktı ama üstüne üzüntü de eklenince o hiç iyi değil kralım. Sizden ricam lütfen bir yuvayı yıkmayın"

Taehyung yoongi'yi iyice dinlemiş; "jungkook'un yuvası benim alfa. Eşi veya çocuğu umrumda değil şimdi lütfen buradan git. Askerler alfayı evine kadar bırakın!"

Yoongi bir insanın nasıl bu kadar insafsız olabileceğini düşünürken kollarından sürüklenerek saraydan çıkartıldı.

Taehyung odaya baş askerini çağırmıştı.

"Omega'yı saraya getirin rahatından emin olun doğuma kadar sarayda kalsın bebek doğduktan sonra bebeği ana kraliçeye götürün. Omeganın ölüm emrini vereceğim"

My Worlds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin