günahkar ve saygısız

4.6K 346 134
                                    

Düzenlendi 🥲



Jungkook

Sehun ve Yixing ile birçok kez kavga etme aşamasına gelmiştik. Jimin hamileydi ve ben onu bırakamazdım. Yixing de bu durumdan rahatsızdı ama sehun'un umrunda bile değildi.

"Kapatın konuyu Jun-myeon yaklaşıyor hissediyorum" Yixing'in konuşmasıyla Jimin'i hissedemediğim aklıma gelmişti.

Yaklaşık beş dakika sonra açılan kapı ile Jimin önce bana bakmış sonra sarılarak ağlamıştı.

"Jimin'im omegam ne oldu sana neden ağlıyorsun bir sorun yok ya" kafasını boynumdan kaldırmış kafasını iki yana sallamıştı. "Jun-myeon sen söyle ona ben söyleyemem" iki hecede bir hıçkırarak konuşması yüzünden ne dediğini pek anlamasam da Jun-myeon derin nefes alıp boğazını temizlemişti.

"Tebrik ederim alfa tam iki tane bebeğin olacak" şaşkınlıkla ağzım aralanmış, ne diyeceğimi bilmiyordum. Ben neden daha önce ikinci bebeği hiç öğrenemedik diye düşünürken Jimin hıçkırıkları arasında merakımı dindirmişti.

"Biri kız biri erkek alfa. Oğlumuz kız kardeşini saklıyormuş şifacı korumak için yapıyor dedi" jimin'in tekrar ağlaması ile kafasını boynuma gömüp istediği gibi ağlamasına izin vermiştim.

Kapıdaki askerlerden birini içeri çağırıp sevincimi tüm dünya ile paylaşma istiyordum.

"Bogum bir askeri görevlendir köyde min yoongi ve min hoseok'u bulsun onlara bu güzel haberi ver. Jimin biri alfa erkek diğeri alfa kız iki bebeğe hamileymiş de"

Bogum kafasını sallayıp dışarı çıkmıştı tekrar bogumu çağırıp sarılmak istediğimde şaşırmış jimin'i kucağımdan kaldırıp boguma sarılmıştım.

Bazı şeyleri duymamaları gerekiyordu ve bunu bu şekilde öğrenmelerine engel olurdum.

Bogumla ayrılıp tekrar jimin'in yanına döndüğümde elinden tutmuş ve kapıya doğru ilerlemiştik.

"2 hafta jungkook çok iyi düşün ama unutma inkar etme şansın yok" kapıdan çıkarken sehun'un konuşması ile ne yapacağımı bilmeden çıkmış ve jimin'le köydeki evimize gitmiştik.

Taehyung

Yatak odasında otururken kapımdaki asker inatla kapıyı çalıp seslenirken cevap vermemek niyetindeydim.

"Kralım lütfen cevap verir misiniz?" Cevap vermemem ile derin bir nefes sesi gelmişti.

"Benim bogum efendim" koşarak kapının kilidini açmış bogum'un içeri girmesine izin vermiştim. "Koridoru boşaltın tek bir nefes sesi bile duymayacağım!" Keskin sesim ile tüm herkes koridoru boşaltmıştı. Bende kapıyı tekrar kilitleyip yatağa oturmuştum.

"Ne yaptın bogum en ufak detayına kadar istiyorum." Bıkkın bir nefes vererek kendini yatağa atmış yanımda uzanıyordu.

"Bir iyi bir kötü haberim var önce kötüden başlıyorum." Yataktan kalkmış aynanın önündeki masadan abimin resmini almıştı.

"Bugün bu saraya güzel bir haber getirdim sevgilim önce sana söylemek isterdim ama taehyung'a söylemek zorundayım. İkiniz beraber öğreneceksiniz.

Kötü haberim Jimin ve jungkook köye gittiler ve uzun zaman gelmeyecek diye duydum. Mutlu habere geliyorum" elleri ile abimin resmini kollarına sarmış kafasını çerçevenin başına yaslamıştı.

"Jae wook, müjdemi isterim iki tane bebeğin üvey amcası oluyorsun." Anlamayarak bogum'a bakıyordum.

"Salak mısın taehyung omega ikiz bebeklere hamile iki alfa'mız oluyor" sevinçle ayağa kalkıp bogum'a sarılmıştım.

"Sen ne diyorsun bogum ne demek iki bebek sen, sen bunu nerden duydun?" Gülerek benden ayrılmış abimin resmine tekrar sarılmıştı.

"Biri kız biri erkek erkek alfa kız alfayı saklıyormuş şifacı öyle söylemiş. Jungkook söylememi istedi."

Tekrar boynuna sarılmıştım. "Tamam şimdi çıkabilirsin abimin resmini de bırak" elindeki resmi masama bırakmış kapıdan çıkmadan öncede çenesini kapalı tutamamıştı.

"Ben sevgime sahip çıkamadım taehyung iki alfa olamazsınız dediler. Savaştık ama başaramadık sen sevginin peşinden koş ikisini de kaybetme"

Bogum benim için bir abi gibiydi. Ona yalan söylüyordum hemde çok büyük bir yalan ama hayatım için hayatlarımız için susmak zorundaydım.

Tam o sırada tekrar kapıma gelen bogum ile şaşkınlığım kat be kat artmıştı.

"Ha bu arada namjoon bir alfa ile evlenecekmiş. Alfa namjoon'u çok beğenmiş ve beta olmasını umursamıyormuş" alfa'nın kim olduğunu sorduğumda ise asla beklemediğimiz bir cevap almıştım.

Choi krallığının veliaht prensi choi Byung-chan

Yazar

Jimin ve jungkook'un eve gelmesinin ardından Jimin direk banyoya girmiş jungkook ise yatak odalarında üstünü değiştirmişti.

Jungkook jimin'in banyodan çıkmasını beklerken uzun zaman sonra ilk defa düşünme vakti bulabilmişti.

Kafasını takvime çevirip gördüğü tarih ile evden çıkmak istemişti ama nafile.

"Ne oldu jungkook neden bu kadar feromon yayıyorsun." Jungkook söyleyip söylememek arasında kalmıştı ama evden çıkıp giderse Jimin üzülebilirdi.

Eliyle takvimi gösterince Jimin takvime bakmış gördüğü tarih ile gözleri şokla açılmıştı.

"Jungkook sen kızgınlığa gireceksin bu akşam yada yarın sabah girmen gerekiyor ne yapacağız gece saatinde çıkma evden sabah gidersin"

Jimin'in hızlı hızlı konuşması onu germiş ve üzmüştü. "Neden Jimin? Kızgınlığımda bana yardım etmeyecek misin?" Jimin yanakları kızarık kafasını öne eğmişti.

"İlki sen mühürlüsün ikincisi ben hamileyim nasıl yardımcı olacağım."

Jungkook jimin'i kollarından tutmuş kanepeye oturmuştu. "Beni ne zaman affedeceksin?" Jimin kaşlarını çatmıştı.

"Sana küs değilim jungkook sadece sen artık bana ait değilsin kendime böyle bir saygısızlık yapamam" jungkook kanepede jimin'i yatırıp üstüne çıkmıştı.

"Boynunda mührümü taşıdığın sürece benim omegamsın bunu sakın unutma." Kafasını şeftali kokulu boyuna sokup derin derin koklamaya başladı.

Önce öpücük sonra ısırık ardından yalamalar da eklendi. "Seni asla bırakmam Jimin ve bunu saygısızlık olarak görme sadece boynunda mührünü taşıdığın adamla sevişeceksin ve onu sevmeye devam edeceksin" boynunun ısırılması ile Jimin derince inlemiş istemsizce kendini jungkook'un penisine doğru itmişti.

Kısa bir anlıkta olsa ikisininde hareleri renk değiştirdi.

O gece aylar sonra ilk defa Jimin günahkar ve saygısız olmayı istedi. Uzun zamandır hasret kaldığı dokunuşlar eşliğinde sabaha kadar aşk yaşadılar.

Jungkook bu anlar hiç bozulmasın istedi. Arsızca yanlarında taehyung'unda olduğunu düşündü ve sonra bu düşüncesinden utandı.

Sabah tahmin ettikleri gibi kızgınlığa girmiş bir jungkook boynunda mührünü taşıdığı delta'yı harekete geçirmişti.

My Worlds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin