affettim

3.8K 292 40
                                    

Düzenlendi
Sahne değişikliği vardır




Jimin

Yüzüme vuran güneş ışıkları eşliğinde gözlerimi açtığımda ilk bir kaç dakika kendime gelememiştim.

Dün gelir gelmez uyumuştum ve şuan sabah olmuştu. Delta gelmiş miydi? Artık iyice beni zorlayan bebeklerim ile ayağa kalkmış ve delta'yı aramıştım.

Nefretten çok kızgındım. Kurdum kandırıldığını düşünüyordu ve güven eksikliği yaşıyordu. Ama bende bazı gerçekleri biliyordum.

"Uyandın mı Jimin günaydın?" Üst kattaki odanın kapısını çalacakken delta karşı odadan çıkmıştı.

Ona sert davran sürünsün

Omegamın konuşması ile bende onunla aynı fikirde olduğuma karar vermiştim.

"Günaydın kral" herhangi bir iyelik eki kullanmadan konuşmam onuda şaşırtmıştı. Önünde eğilmeden aşağı inmiştim.

Peşimden geldiğini biliyordum ve özür dilemesi gerekiyordu. Konuşmamaya yeminli gibi ağzını bıçak açmıyordu.

"Şey ne kahvaltı hazırlamamı istersin Jimin merak etme herşeyimiz var" Ben mutfaktaydım ve bana ne yapayım diye sesleniyordu. Ciddi miydi bu adam?

Cevap vermeyip kilerdeki malzemelerden birkaç tanesini alıp çorba yapmak istemiştim.

Ama ateşi yakabileceğim herhangi bir şey yoktu. Mecbur konuşmak durumunda kalmıştım.

"Kral ateş yakabileceğim herhangi bir şey var mı?" Hemen mutfağa gelmesi ile cebinden çıkarttığı adını bilmediğim -köy evimizde böyle birşey yoktu- şeyi elime uzattı.

Bakışlarımdan anlamış olacak ki elimden alıp çırpıları tutuşturmuştu. Üstüne tencereyi indirip kilerden başka malzemeler alınca çorba yapamayacağımı anlamıştım.

Mutfaktan çıkıp biraz uzanmak istiyordum ama delta'nın istekleri bitmiyordu. Her an başka bir şey istiyor çoğunu kullanmıyordu bile.

"Namjoon nişanlandı mı?" Sesimin kısık çıkmasına bende şaşırmıştım. "Evet dün gece nişanlandı alfası çok iyi biri" gülerek konuşması normaldi onun kuzeniydi ama seokjin ne olacaktı.

"Peki seokjin ne olacak kral o birşey demiyor mu?" Elindeki kaşığı indirip sıkıntılı bir nefes verdi. "Bunu sadece sana söyleyeceğim Jimin sana güveniyorum bunu namjoon bile duymamalı" meraklanmıştım. Ne oluyordu

"Seokjin uzun zamandır evli. Yıllardır,10 yıldan fazla. Namjoon o zaman 15 yaşındaydı şuan 27'sine girecek" ağzım şokla açılmıştı. "Bunu kimler biliyor bu evlilik meselesini?"

Kafasını düşünür gibi sallamış sonra eliyle 3 işareti yapmıştı. "Seokjin ben ve senden başka kimse bilmiyor"  çok şaşkındım. Aklımda çokça soru vardı ama başka sorularım da vardı. Ne zamandır ortalıkta görmediğim bogum ile devam edecektim.

"Bogum ile aranızda ne var?" Sorum ile şaşırmış olacak ki yüzü komik bir hâl almıştı. "Benimle arasında hiçbir şey yok bunuda nereden çıkardın?"

Sesindeki tını bile birşeyler sakladığını söylüyordu. "Zırhında Kim soyadı yazıyor." Yüzü acı bir gülümseme almıştı. Neler oluyordu, ne saklıyordu?

"Emin ol benimle arasında hiçbir sıkıntısı yok Jimin. Bu onun özeli anlatamam ama yemin ederim sen bizim ailemizden biri gibisin elbet öğreneceksin"

Beni ailesinden biri gibi görmesi komikti. "Eğer öldürmeyecekseniz fikrimi belirtmek isterim. Çok komiksiniz gerçekten. Düne kadar öldürme planları yaptığınız birini bugün ailemizden biri olarak görüyorum diyorsunuz."

Yüzündeki değişime an be an Şahit olmuştum. Gözlerinde pişmanlık vardı. "Biliyorum Jimin belki beni asla affetmeyeceksin ama yemin ediyorum ki ölmene izin veremezdim. Aklım ve kalbim farklı oynuyorlardı bana."

Doğru konuşuyor hissediyorum

Kurdumun fikirleri benim için hep çok önemliydi. Doğru konuşuyor diyorsa onu dinlemeye devam edecektim.

"İlk başta böyle bir fikrim vardı evet yemin ediyorum inkar etmiyorum. Ama seni tanıdıktan sonra çok bağlandım Jimin. Seninle çiçek sulamayı bebeklerinle konuşmayı özledim" bebeklerin mi demişti o.

"İkiz olduklarını nereden biliyordun sana bundan hiç bahsetmedim." Elini ensesine atıp kaşımasıyla komik duruyordu.

Yalan söyleyecek biliyorum

Tanrım kurdum çok zekiydi. Beni önceden uyarması oldum olası sevdiğim bir şeydi. Doğumdan sonra bol bol dönüşeceğim kurdum söz veriyorum.

"Bogum duymuş ben nasıllar diye sorunca oda söyledi işte kapıda dikilirken duymuş" sonda bıraktığı kıkırtısı ile yalan olduğuna bende emin olmuştum.

Çok emindim ki bogum kapının önüne değildi. Atlara yem veriyordu duyması imkansızdı.

Sonra jungkook'un bogum'a sarılması aklıma gelince herşey yerine oturmuştu.

"Bana güven aşılamıyorsun kral. Beni affet diyorsun ama yalan söylüyorsun." Oflayarak tencereyi ateşten almıştı.

"Jungkook'a kızma. Ben çok merak ediyorum diye öğrenmemi istemiş sadece ona kızma tamam mı?" Neredeyse aegyo yaparak söylediği şeye gülmemek için zor tutmuştum kendimi.

"Affettim" yüzüme anlamsızca bakmasıyla açıklama gereği duymuştum. "Ben kurduna güvenirim delta. Kurdum en başından beri pişman ve üzüntülü olduğunu bana söylüyordu. Ayrıca jungkook bana ne kadar kötü olduğundan bahsetti, ben kötü biri olamam o yüzden seni affediyorum" Koşarak yanıma gelip sarılması ile ne yapacağımı bilmiyordum ellerimi sırtıma koyup patpatladım.

"Sanırım bebeklerim eziliyor delta" hemen hızlıca ayrılınca elini ensesine atıp tenceredeki çorbaya benzeyen ama çorba olmayan şeyi kaselere boşaltmaya başladı.

"Jimin..." Adımı seslenmesi ile ona efendim dercesine kafamı salladım.

"Bana delta yada kral deme, taehyung de"

Yazar

Jungkook, Yixing, sehun ve yanlarındaki 11 baskın alfa ile beraber eğitim gördükleri yere doğru yola çıkmıştılar.

Planlarına göre 2 gün sonra orda olmaları gerekiyordu fakat planlarında ormanlık alanda suikastçilere yakalanmak yoktu. Yanlarında yeterince silah yoktu ve suikastçilere saldıramıyorlardı.

Sehun jungkook'un üstüne çullanan adamı kaldırmaya çalışırken sırtından çekilerek yere düşmüştü. Jungkook üstündeki adamı itip sehun'a doğru koşacakken çelme takılıp tekrar yere düşmesi ile kafasını sert bir kayaya çarpmıştı. Anlık gelen baş dönmesini fırsat bilip gözlerini kapattı.

Yixing jungkook'un üstündeki adama doğru koşarken üstüne atlayıp karnından bıçaklanması ile etkisiz hale gelmişti. Nefes bile zor alıyordu.

Jungkook kendisine doğru gelen eli tutup pozisyonları değiştirecek adamı altına alıp elindeki bıçakla şah damarına derin bir çizik atmıştı.

Yerde baygın yatan Yixing'i görüp ona doğru koşarken, sehun üstündeki adam ile boğuşuyordu.

Üstündeki adam elindeki bıçağı sehun'a saplayacakken tam alnının ortasına giren ok sehun'un alnına milim ile değmemişti.

Anın şoku ile hareketsiz kalan sehun üstündeki adamın itilmesi ile karşısında gördüğü bedene şaşkınlıkla bakıyordu.

"Jongin"

My Worlds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin