omega ölmeli

6.3K 471 231
                                    

Not: bölüm düzenlendi



Taehyung

"Efendim omega Jeon kayıp" jungkook ile yatakta uzanırken asla rahatsız etmeyin dememe rağmen kapı çalmış ve önemli bir konu olduğunu söylemişlerdi. Jungkook'un yanında belli etmesem de dün Jimin'in feromonları olduğunu tahmin ettiğim şeftali kokusunu almam beni korkutmuştu.

Ve korktuğum da başıma gelmişti. "Ne demek omega kayıp! Sizi o odanın başına neden diktim ben aptallar!" Sesim fazla çıkmış olmalı ki jungkook yanıma gelmişti.

"Sabah sabah ne bağırıyorsun kim ne bu celal" jungkook'a cevap vermeyip askerden cevap bekliyordum.

"Efendim lavaboya gitmek istediğini söyledi yanımda bir omega gelse olur mu tek başıma zorlanıyorum dedi omega çağırmaya gittim. Geldiğimde yoktu sizin katınız hariç her katı karış karış aradık efendim." Tahminlerim doğruydu. Jimin dün odamın olduğu kata çıkmış ve bizi dinlemişti.

"Jimin değil değil mi ondan bahsetmiyorsun ne olmuş jimin'e? Jimin'im nerede?" Jungkook'un gür çıkan sesi iyice sinirimi bozmuştu.

"Omega dün gece sevişirken sabaha kadar bizi dinlemiş sonrada ortadan kaybolmuş işte" benimde gür çıkan sesim ile birlikte gözleri dolmuştu.

"Kim lütfen onu bulalım o bir başına dışarıda ne yapar kim" omega'yı bende bulmak istiyordum ama nerde olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.

"Deltam, alfam, saray dışına çıkmadığından eminiz sarayda on metrede bir asker var. Kimse omega'yı dışarı çıkarken görmemiş." Dışarı çıkmaması iyiydi.

"Sarayın içinde bir ton yer var jungkook. Antrenman odası, omegaların e-" sözümü jungkook heyecanla bölmüştü.

"Çiçeklerin olduğu herhangi bir yer var mı yada kedi köpek gibi hayvan kulübesi" bir omega en çok çiçek severdi bu çok doğru.

"Çiçek bahçesi var. Ben omega'yı almaya gidiyorum sende burda bizi bekliyorsun jungkook ve asla itiraz istemiyorum."

Jungkook'un konuşmasına izin vermeden  tek başıma çiçek bahçesine doğru adımladım. Her yaklaştığım da şeftali kokusu biraz daha artıyordu. Feromonlarından mutlu olduğu belliydi.

Çiçek bahçesinin ortalarındaki Yaseminlerin yanında oturmuş bedeni gördüm. Üstündeki elbise ile ben burdayım diye bağırıyordu.

"Jimin hepimizi nasıl korkuttuğunun farkında mısın tanrı aşkına burda ne işin var senin?" Kafasını bana çevirmiş ve ayağa kalkıp eğilmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Jimin hepimizi nasıl korkuttuğunun farkında mısın tanrı aşkına burda ne işin var senin?" Kafasını bana çevirmiş ve ayağa kalkıp eğilmişti.

"Hey o karnınla neden eğiliyorsun eğilmen gereken biri değilim." Gözümün içine bakıp güldü. " Lütfen öyle demeyin kralım siz bizim kralımızsınız bebeğimin babası da sayılırsınız" gözlerim şaşkınlık ile aralandı.

"Baba mı? Ama ben onun babası değilim neden beni babası gibi görüyorsun?" Hep bir evladım olsun istemiştim kendi canımdan kanımdan. Jimin'in bebeğinden senin de o evladın diye bahsetmesi ağlamak istememe sebep oluyordu.

"Bu bebeğin bir babası alfa Kim. Ve sizde onun eşisiniz. İster istemez babası oluyorsunuz" gözlerim dolmuştu. Jimin'e yaklaştıp ve tam karşısında durdum.

"Dokunabilir miyim Jimin. İzin verir misin?" Başını onaylar anlamda sallaması ile elimi yavaşca şiş karnına koymuştum. "Merhaba minik şey benim adım taehyung. ben bir delta'yım" Jimin'in kıkırtısı bana daha fazla özgüven verirken konuşmaya devam ettim.

"Size biraz sıkıntı çıkardım doğru ama beni çok sev olur mu? Ben babanı çok seviyorum ve o benim eşim" Jimin hâlâ aynı şekilde gülüyordu.

"Arada seninle konuşmak istiyorum bana izin veriyor musun?" Son sorumu sormam ile elimde bebeğin tekmesini hissettim.

Gözlerim şaşkınlık ve mutlulukla jimin'e kaydı. "Sanırım bu evet demek kralım. Sizi sevmiş olmalı." En içten gülümsemem ile ona bakıyordum.

"Üzgünüm kralım lakin şuan gitmem gerekiyor şifacı kullanmam için bir kaç ilaç hazırlayacağını söyledi. Onları almam gerekiyor. Anneniz de sağolsun benimle ve bebeğimle çok ilgilendi iki gün boyunca"

Annemin Jimin'i sevmeyeceğini düşünüyordum. Ayrıca aklıma gelen bir kaç şüphe ile bende annemin odasına gitmeye karar verdim.

Tam içeriye girecekken annemin şifacı ile konuştuğunu gördüm. "Bebeğin sağlığı senin elinde seokjin bebek sağlıklı doğacak ama ne olursa olsun o kaltak doğumdan sonra ölmeli" annemin sözleri beni dehşetle sarsarken yanına adımlamak istemiştim.

"Eğer omega ölmezse taehyung ölüm emrini vereceğini bildirdi zaten. Ben sadece oğlumun eli kaltak bir omega kanı ile bulanmasın istiyorum." Sözleri ile yerimde durmuştum.

Omeganın öldürüleceğini saray halkına ben söylemiştim. Eğer omeganın kılına bile zarar verilmeyecek deseydim asla omega'ya dokunamazlardı.

Ayaklarım taht odasının yolunu tuttu ve bunları düşünmemeye karar verdim. Omega ölmeliydi.

Jungkook

Taehyung odaya girince direkt onun yanına gitmiş ve Jimin'i sormuştum. Aldığım cevap çiçek bahçesindeydi.

Dün gece tüm o sözleri jimin'in duyması kalbimi bin parçaya bölüyordu. Aynanın karşına geçip boynumdaki mühürde gözlerimi gezdirdim. Taehyung'un mührüydü. Ben artık ona aittim.

"Jimin'in mührü neden hâlâ silinmedi taehyung. Ben seninle mühürlenerek bağları kopardım ama mührü yerinde"

Sıkıntılı bir nefes verip arkasına yaslandı. "Bebek olduğu içindir. Aksi takdirde silinmesi gerekiyordu." Hayır bebekle alakası yoktu biliyordum.

"Şifacı birazdan gelecek ona da sormak istiyorum." Taehyung başını ne yaparsan yap dercesine sallamış ve odadan çıkmıştı. Jimin'le aralarında birşey mi geçmişti. Morali bozuk gibiydi.

Taehyung çıktıktan 15-20 dakika sonra adının seokjin olduğunu öğrendiğim şifacı içeri girdi. " Beni emretmişsiniz alfa Kim" bu seslenişe hâlâ alışamamıştım.

"Bildiğin gibi omega jimin'in mührü hâlâ silinmedi. Ben nedenini merak ediyorum seokjin" beta olan şifacı elindeki birkaç kitabı karıştırıp bir kaç kez odadan çıkıp gelmişti. En sonunda gözümün içine bakıp konuşmaya başladı.

"Bundan 250 yıl önce delta'nın ruh eşi evli bir omegaymış. Omega delta ile mühürlenmiş ancak omeganın eşi olan betanın mührü silinmemiş. Buraya kadarını biliyordum lakin hikayenin devamını bilmiyordum. Bu yüzden o zaman ki hizmetli bir omeganın torununun yanına gittim. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemem ama nesilden nesile aktardıkları bilgiye göre betanın kurdu omega'ya çok fazla bağlı olduğu için mührün bozulmadığı sanılmış lakin..."

Elimle devam etmesini söyledim ve susmaya devam etti. "Devam etsene seokjin lakin ne?" Elindeki bir kitabı masaya bırakmış kitabın sonundan bir sayfa açmıştı.

"Betanın kurdu intihar etmiş. Ve son mektubunda mührüm bir çok kez bozulacaktı lakin kurdum savaşarak buna izin vermedi. En sonunda daha fazla savaşamadı ve benide kendiyle beraber ölüme sürükledi. Kurdum çok güçsüz en kısa zamanda öleceğim yazmış."

Kalbim korkuyla atmaya başlamıştı. "Ne demeye çalışıyorsun seokjin" elini kitabın üstüne koydu ve yazılarını anlamadığım bir satırın altında parmağını gezdirdi.

"Omega mührü bozulmasın diye savaş veriyor ve savaşına bebeği de dahil oluyor bebeğin güçlü bir alfa olduğunu düşünüyorum dayanabilir ama omega için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Eğer tahminlerim doğruysa bebek sağlıklı bir şekilde erken doğabilir. Ama omega hayatını kaybeder. Onu mührü bozması için ikna etmelisiniz alfa Kim"



Taehyung aslında iyi biri ilerde hepimiz anlayacağız. Neden jimin'e samimi tarzı demeyin

My Worlds Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin