Bölüm 20

25 24 0
                                    

  "İklim dur gitme." Bu ince sesi duydukça kulaklarım aşina olmuştu. Arkama doğru hastane odasında yatan Ebrar'a döndüm.

  "Gitmem gerek. Çok kalırsam şüphelenir herkes." dedim.

   Tam hareketleneceğim zaman Ebrar "Bir abim varmış." deyince olduğum yerde donakalarak ona baktım.

   Ne demeye çalışıyordu? Bir abisi var ve kendisi bile bilmiyor muydu? Kendisi bile bilmiyorsa ben nasıl bilebilirdim?

  "Sen neyden bahsediyorsun Ebrar?"

  "Bir abim varmış İklim. Bunu o gece beni öldürmeye çalışan maskeli adam söyledi. Bana 'Abinin sonu da senin gibi olacak.' dedi." Ebrar konuşurken zorlanmış, takılmıştı.

  "O adamı ben öldürdüm ama kim olduğunu ben de tanımıyorum." dedim.

  "Ama o adam tanıyor. Benim burada yaşıyan bir abim var ve ben bilmiyorum. Onu bulmam gerek."

  "Bunu bana neden söylüyorsun ki?" diye sordum.

   Hiçbirimiz ona bu konuda yardım edemezdik. Bizi ilgilendirmiyordu.

  "Çünkü ben ne zaman öldürülmeye çalışsam sizinle alakalı bir şey araştırırken oluyordu. O gece de size gelecektim ve olan bu oldu. Bir önceki de sizin yanınızdayken oldu. Beni öldürmek isteyenler, sizin araştırdığınız konudan rahatsız olan kişiler ve bu kişiler abimi tanıyor."

   Rahatsız edici bir sessizlik oluştu aramızda o bana bakıyor ama daha çok düşünüyor gibiydi. Benim ise zihnimdeki akrep uyuyordu ama onun düşüncelerini okuyabiliyordum. Bu işin içinde bir şey vardı ve Ebrar'ın dediği şeyler beni de şüphelendirmişti.

  "Sana yardım edemeyiz biz. Abinin bizimle alakası bile yok."

  "Biliyorum ama eğer böyle bir abim varsa onu bulmam gerek. Ailemden tek kalan birisini de bilmeden ölmesini istemiyorum.  Bunu sana bir şey yap lütfen, diye söylemedim. İçimde daha fazla tutamadım." dedi.

   Buruk bir gülümseme ile ona baktım. Sözleri sadece acı geçmişimi bana hatırlatıyordu.

   14 yıl önce...

  "İklim ağlamayı kes. Ağlama." dedi Yekta.

  "Ama kesemiyorum. Ben bir kadını öldürdüm. 14 kurşunla hem de. Karnı deşildi."

  "Bu pis işi yapmak zorundayız ama, herkes bizi buna zorladığı için yapıyoruz. Yoksa hayatta nasıl kalırız İklim? Şimdi lütfen sus." dedi abim başımı okşayarak.

   Ben 7 yaşındayken Yekta ve abim 14 yaşındaydı.

  "İklim sus, hakaret yiyeceksin yine. Emre Bey geliyor." dedi dokuz yaşındaki Yade beni sarsarak.

  "Sen hiç vicdanın yok mu Yade?" diye sorarken daha ağlamaya başladım.

   Kanlı ellerime baktım. Kan izleri birleşip canavara dönüşüp yüzümü yakalamaya çalışıyordu. Ellerimi küçük bir çığlıkla kan izlerini atmaya çalışırken Emre Bey geldi.

  "İklim ağlama artık, başımızı şişirme. Bu senin görevindi. Yaptın. O kadın bir suçluydu." dedi sessizce Emre Bey kulağıma doğru bağırırken.

  "A-"ama be- ben ö-öldürdüm." dedim kekeleyerek.

   Emre Bey omuzlarımdan tutarak beni kaldırdı. "İklim gözlerime bak."
 
   Ağlarken zorlukla gözlerimi Emre Bey'e çevirdim.

İNTİKAM GÜLÜMSEMESİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin