Bölüm 23

26 20 0
                                    

   Asena abime bakarken hepimiz ona bakıyor, abimin söylediklerine bir cevap arıyorduk. O gece hiç unutamıyordum. O çocuğun gelişi, bize bakışı, her birimiz içinde yeşeren umut filizleri, ardından çocuğun intihar etmesi... Daha ne kadar sınanabilirdik? Daha ne kadar şok olabilirdik? Daha ne kadar bizi yorabilirdiler.

   Ruhumuzu satmıştık, şimdi de bez bedenlerimizi istiyorlardı. O bedenlerin toprak altını süslemesini istiyordular ama hayır, buna izin veremezdim. Ailemin rahat uyumasını sağlayacaktım.

  "Bize bunu nasıl söylemezsin? Biz sana güvenmeye başlamıştık halbuki." dedi abim Asena'ya bakarak.

  "Demek o gün karakola gitmeniz sebebi buymuş." dedi Demir Asena'ya bakarak ama daha çok kendisiyle konuşuyormuş havasındaydı.

  "Hayır, öyle düşünmeyin. Gerçekten o kadar çok olay oldu ki. Size bir çocuğum olduğundan bahsetmedim. Konusu da hiç açılmadı. Ben Mert'in sizle olduğunu bile bilmiyordum. Ben-"
Asena'nın konuşması takıldı. Yutkundu. Gözlerini kapattı. Acı çektiği anlaşılıyordu. İşte tam o sırada bir göz yaşı Asena'nın gözlerinden süzüldü. 

   Birkaç hafta önce İdil ve Arel bulunduğunda İdil ve Arel ile beraber gelen çocuğun adı Mert'miş. O çocuk İdil ve Arel ile Can Bey'in evinde karşılaşmıştı. Çocuk bir şeyler anlatacağım diye bizimkinleri kandırmıştı. Amacı sadece ilgi çekmek, bize bir uyarı vermek.

"Ben onunla hiç doğru düzgün bir vakit geçirdiğim bile olmazdı. Çocukluğunda beri anneannesi büyüttü onu. O hep benden nefret ederdi. Onun öldüğünü duyunca yıkıldım. Silahla başından vurulmuş. Bir de silahta kendi  parmaklarının izi bulununca dünyam başıma yıkıldı. Sizin ailenizin katilleriyle o kadar ilgilenmiştim ki çocuğumu unutmuştum. Murat'da öyleydi. İkimizde çocuğumuza sevgi veremeden o- o intihar etti."  Asena kendini daha fazla tutamayıp burnunu çekerek ağlamaya başladı.

   50 li yaşında olan bu kadını ilk defa bu kadar güçsüz görüyordum. İlk defa ağlarken mesela... Gerçekten acı çeken, zavallı ve çaresiz bir anne karşımda vardı. Oğluna iyi bir anne olamamıştı. Bunu biliyordu. Bir kaç hafta önce ise ölen oğlu için değil, ona sevgi gösteremediği için ağlıyordu. Sevgisiz büyüdüğü için ölmüştü Mert. Asena vicdan azabı çekiyordu. Mert'in tek derdi bu değil elbet.

   Leman'nın babasından nefret etmesi de aslında bu çocukla ilgiliymiş. İkisi de birbirlerini seviyorlarmış ama Bartu Bey buna mani olmuş. Çocuğu tehdit etmiş. Bu bilgilerin hepsi Leman'nın Ebrar'a anlattığı bilgilerdi. Ebrar'ın bizden bir bilgi sakladığını düşünmüyordum.

   Davette ve Leman'dan öğrendiklerimizle bir şeyler açıklanabilirdi belki. Umarım Asena'da bize artık bir şeyleri açıklardı. 

   Asena son kez burnunu çekerken derin bir nefes alarak evinin tavanına baktı.

  "Balkona çıkalım mı? Takip eden etmiştir zaten." dedi. Asena.

   Kimse bu filte karşı çıkmadı. Balkona çıktık. Asena birkaç sandalye dışarı taşıdı. Kimimiz otururken kimimiz balkon duvarına dayanmıştık. Duvara dayanmış, Asena'yı izliyordum. Yanımda hissettiğim ağırlık ve kara bir gölge ile göz ucuyla döndüm. Yekta yanımda benim gibi duvara dayanmış, kollarını birleştirmişti. Onunla aramda ne var, bilmiyorum. Evet, arkadaştık Çocukluğumuzdan beri ama sanki bir huzursuzluk ve gerginlik, sanki farklı bir çekim varmış gibi. Farklı bir duygu olmasını reddediyordum, olamazdı. Bu mümkün olamazdı. Benim bu hayattaki amacım o duygu olamazdı.

  "Madem söz güvenden açıldı. Size başımdan geçenlerden bahsedeyim ve bir de özel olarak takip ettiğim kişiden bahsedeyim. Ne yazık ki o da öldürüldü ama olsun. Bilin bunu da."

İNTİKAM GÜLÜMSEMESİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin