Bölüm 34

29 16 39
                                    

   Düğün gününden birkaç gün sonra...

   Gece uyku tutmuyor.  Bir bu yana bir bu yana dönüyordum. İçim hiç rahat değildi. Emre Bey'in yazlığında daha ne kadar kalacaktık? Emre Bey birkaç gün daha kalın demişti ve bu benim sinirlerimi bozuyordu. Kansu çok sık bu eve  gidip geliyordu. Tuhaf, homurdanmalı bakışlarım ardında eve giriyor, çıkıyordu. Ayrıca şu Tufan Bey'de vardı. Roza ve Demir, abim bu adamı araştırmışlardı. Adamın söylediklerinde pek bir yanlışlık yok gibiydi. Eren Sancaktar'ın babasıydı ve oğlunun katliamını yapan suçlu hapishaneye girmişti. Giren kadının ismi Ayşe Tan. Ben, Yekta, Arel ise bu kadını araştırmıştık. Kadın kaç yılın ardından beraat kararı ile hapishaneden kurtulmuştu anlaşılan. Demir bize kadının adresini buldu. Yarın gidip bakacaktık. Şimdi uyumam lazımdı. Yoksa güç toplayamazdım, yarın erken kalkmam gerekti.

   Odanın dışından gelen sesle kaşlarımı çattım. Uyku tutmamıştı ve sesler yakından geliyordu. Kulak kabarttım. Susan sesin tekrar geldiğini duyunca yavaşça yerimden kalkıp kapalı oda kapısının arkasına kulağımı dayadım. Çok fısıltıyla konuşuyorlardı.

   Bedelini ödeyecekler...

   Yaptıklarını ödeme zamanları geldi...

   Bu ses bana çok tanıdık geliyordu.

   Bu ses...

   Biraz daha dinledim. Kapıyı açtım. Sesleri bir anda kesildi. Yatağa geçip gözlerimi kapadım.

   Adım sesleri yaklaşıyordu.

   Ta ki kapı gıcırdayana kadar yaklaştı
 
   Bekledim. Kapı açıldı. Bir iki dakika ses gelmedi. Gözlerimi çok hafif açtım ve arkasını dönüp giden birini gördüm.

   Kansu...

                               🦂🐍

   Sabah evden dokuz gibi çıktığımızda herkes uyanıktı ve kahvaltı için bizi beklemeye karar vermişlerdi. Bu yüzden yola erkenden çıktık. Kadının yanına beş kişi gittik. Yade, ben, abim, Belen, Yekta yola koyulmuştuk. Tabii ki sevgili abim biricik sevgilisini yanlız bırakmaya gönlü el vermemişti(!)

   Arabada dün gece duyduğum sesler hakkında düşünürken abim arabayı aniden durdu. Şaşkınca dışarıya bakarken geldik mi, diye sordum.

  "Geldik abicim." dedi abim.

   Etrafa bakındım ve gördüğüm şeyle li oldum. Önümde koskocaman bir yalıydı duruyordu. Üç katlıydı. Ağzımdan istemsizce çıkan ıslık sesiyle diğerlerine döndüm.

  "Kadın burada mi yaşıyormuş?" Yade'de benim gibi şaşakalmıştı.

  "Bence bu işte bir iş var. Bu kadın bence o adamı öldüren kişi ama nedense bu işin altında farklı bir kişi yatıyormuş gibime geldi." dedi Belen.

   Bembeyaz yalı denize sıfır sıfırdı. Önce büyük, siyah parmaklı bir kapısı ve güvenliği vardı.

  "Nasıl yani?" diye sordu Yekta.

  "Bir kişinin katil olabilmesi için arkasında bir dayanağın olması lazım. Bu dayanağı ya zenginliği ya da biri bu kadına yardım etmiş."

   Belen'nin söyledikleri haksız sayılmazdı. "Haklı olabilirsin." dedim.

  "Hadi bakalım; gidelim, öğrenelim şu olayı."

   Karşı kaldırıma geçtik. Kapıya doğru yürüdük. Güvenliği kulübede gördük. Güvenlik bizi görünce kulübesinin sürgülü camını açtı ve bizi sırayla süzdü.

İNTİKAM GÜLÜMSEMESİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin