7. BÖLÜM: TANIDIK YÜZLER
( Haftanın o çok nadir ekstra bölümü. Sizi sıkmaz umarım, iyi okumalar! )
————
REGULUS BLACK KAMPTA YOKTU VE EĞER BİR YERDEN "Sürpriz!" diyerek elleri havada fırlamayı bekliyorsa tam zamanıydı çünkü sağ ayağı stresten yere gittikçe daha hızlı vuran sarışın kız iki dakika sonra hala aynı sabırla bekleyeceğinin garantisini veremezdi.
Merlin aşkına, normal bir 7. sınıf öğrencisinin tehlikeli bir ormanda başına yapışık ölümcül belaları düşünüyor olmaması gerekirdi. Normal bir 7. sınıf öğrencisi şu an kütüphanede harıl harıl ders çalışıyor olmalıydı.
Ve onunla aynı durumda bulunan diğer 7. sınıf öğrencisi de kalçasının üstünde oturup uslu uslu bu problemin geçmesini beklemeliydi, değil mi?
Black yoktu. Buhar olmuştu, havaya karışmıştı, kaybolmuştu. Hiçbir şey kızın istediği gibi ilerlemiyordu.
Sanki daha önce hiç bu ormana uğramamış gibiydi. Varlığını kanıtlayabilecek tek ayak izleri toprağın üzerinden çoktan silinip süpürülmüş, kayıplara karışmıştı. Kafasına koyduğunu yapan oğlan gittiyse bile arkasında onu haberdar etmeye değecek bir not ya da işaret bırakmamıştı.
Şimdiyse çadırın dışında klasik kütüğünün üstüne oturmuş, Florence sayamadığı kadar kızgın ve bir o kadar da stresli düşüncelerin içinde kaybolmuştu. Alt dudağını ısırdığının farkında değildi, tamir etmek için eline aldığı Zaman Döndürücü'nün zinciriyle oynadığının da.
Kızması, burnundan ve gözlerinden alevler püskürmesi gerekiyordu. Yapmadığı şey sayılmazdı, çocukla geçirdiği hararetli sohbetlere bakılırsa alışkanlık haline bile gelmişti.
Ne dese haklı olur, ne yapsa mübah sayılırdı.
Avuç içlerinden yayılan bir kaşıntının bileklerine kadar ulaştığını hissetti, yutkundu. Tırnaklarını kaşınan yol boyunca derisine geçirdi. Aşağı yukarı hareketleri ufak tefek sinek ısırığı vari kabarmaların hepsini yoldu ta ki Florence tatmin olduğunu hissedene kadar.
Kızamıyordu çünkü düşündüğü her şey kafasında kurduğu milyonlarca teoriden ibaret asılsız varsayımlar olabilirdi. Regulus Black birisine yakalanmış olabilirdi, ormanda bir canavarın peşine takılmış veya daha kötüsü, devasa canavar onun peşine takılmış olabilirdi.
Kötü bir durumun yaşanması olasıydı, ormanda gayet normaldi. Bu da kıza endişelenmek için daha fazla sebep veriyordu.
Artık diğer kolunu kaşımaya başlamıştı, dişlerini sıktı.
Black'in dediği gibi -bunu kendine dahi olsa itiraf ettiğini bilmek sefil kalbine inanılmaz bir acı verse de- belki Florence hep en kötü olasılıkları düşünen fazla karamsar bir beyne sahipti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Döndürücü || Regulus Black
Fanfiction❝ BU HER ŞEYİ DÜZELTEBİLİR! ❞ ❝ SEN BENİ Mİ TAKİP EDİYORSUN? ❞ Florence Hopkins, Zaman Döndürücüler'in mucidi olan Hopkins ailesinin son varisiydi. Ayrıca nesilden nesile aktarılan tarihin ilk ve en güçlü Zaman Döndürücüsü'nün mirasçısıydı. Y...