25 | her şey sona erer

327 46 203
                                    

25

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

25. BÖLÜM: HER ŞEY SONA ERER

( Keyifli okumalar! )

————




ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ'YÜ KAPTIĞI GİBİ BU KANA susamış ormandan kaçmadığı için delirmiş olmalıydı.

Artık uyandıktan sonra saçlarından yaprak parçaları ayıklamayacaktı, batan dikenleri çıkarmayacak, sadece sıcak ve en taze pişmiş yemekleri yiyecekti. Açlıktan ölme korkusu, boğulmak ya da at-adamlar tarafından saldırıya uğramak yoktu.

Florence eğer şimdi sevinç çığlıkları atmaya başlamazsa kendine okkalı bir tokat yapıştıracaktı. İçindeki eksiklik, tatminsiz, hoşnutsuzluk hissini şiddetle görmezden geldi ancak gitmedi.

Karakterler mutlu sona ulaştığında somurtmazlardı, otuz iki diş gülümserlerdi.

İşleri bitmiş, yapmaları gereken zorunlu hiçbir şey kalmamıştı. Yine de Regulus, kız kolyeyi bir an önce kullanmak üzere çıkarttığında onu durdurmuştu. "Biraz bekle," demişti eliyle onun eline engel olduğunda. İfadesindeki her şey kararsızdı. "Hemen- Hemen gidemeyiz."

Kaşlarını çattı, bunu söylemesine sebep olabilecek bir etken düşündü nitekim bulamadı.  "Neden?"

Gözlerinde parıldayan ifadeden herhangi bir anlam çıkarmamak adına sarışın kız dişlerini sıktı.

Oğlan elini tutmaya devam ederken Florence kalbinin kulaklarına yaptığı uğultuyu, rahatsız edici baskıyı görmezden geliyordu. Kafasını bir yere vurup iç sesinden kurtulmak ve onu yerleştiği yerden kovmak istiyordu, yapabilseydi çoktan çöp kutusuna atmıştı.

Gitmeye hazır değilsin. İkiniz de hazır değilsiniz. Geleceğe dönersen olacakları biliyorsun ama istemiyorsun.

"Mantarlarını bulamadım."

Beklediği karşılık bu değildi.

"Oh..." Florence bakakaldı, tek gözünü dahi kırpmadı. Beyninden ve dilinden aynı anda dökülmek isteyen o kadar çok cümleyle daraldı ki kendini tutamadı. "İstersen yardım edebilirim."

Kahretsin.

Dudaklarına bu kadar tam oturması yakışıksız kaçan bir tebessüm ile gülümsedi. "Mükemmel olur." diyerek onun önde ilerlemesini bekledi oğlan, karanlığın bastırdığı ormanda aralarındaki tatlı gerginlik kuşların son cıvıltıları ile karıştı.

Kesin olan bir şey vardı ki bu ormanı özlemeyecekti.

Çamura batan ayakkabılarının izi ard arda çıktı, ilerlerken birkaç küçük taş tekmeledi. Ağaçlara, saçını okşayan dallara, boyundan uzun korkutucu sarmaşıklara son bakışını attı. Bu yerde bir akşam daha görmeyeceğini bilmek içini neşeyle doldurdu, gülümsemek istedi.

Zaman Döndürücü || Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin